Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/26687
Karar No: 2015/27857
Karar Tarihi: 07.10.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/26687 Esas 2015/27857 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/26687 E.  ,  2015/27857 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı davacıya ait işyerinde tır şoförü olarak asgari ücrete ilave olarak sefer başına prim usulü ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesini ücret alacakları ödenmediği gerekçesiyle haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının istifa ettiğini, işvereni ibra ettiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, işverenin sunduğu istifa ve ibraname belgesi üzerinde durulmadan, SGK primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmamasının işçiye haklı fesih imkanı vereceği, yıllık izin kullandığı, genel tatillerde çalıştığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve kıdem tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- İşçiye ücretlerinin yasa ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak ödenmemesi veya eksik ödenmesi, bu anlamda sigorta primlerinin gerçek ücretten yatırılmaması 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II.e maddesi uyarınca haklı fesih hakkı verir. Ancak işçi bu durumu kanıtlamalı, bu yönde fesih iradesini ortaya koymalı veya dürüstlük kuralına göre iş ilişkinin sürdürmesi bu anlamda beklenmemelidir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı SGK priminin eksik ücret üzerinden yatırılması, fazla mesai ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi nedenleriyle sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş ve mahkemece SGK primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmamasının işçiye haklı fesih imkanı vereceği gerekçesiyle kıdem tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı işveren savunmasında davacının herhangi bir neden olmadan istifa ettiğini ve işvereni ibra ettiğini savunmuş ve buna ait belgeleri sunmuştur.
    İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İşçinin haklı nedenle derhal fesih nedenleri mevcut olduğu ve buna uygun biçimde bir fesih yoluna gideceği sırada, iradesi fesada uğratılarak işverence istifa dilekçesi alınması durumunda da istifaya geçerlilik tanınması doğru olmaz. Bu ihtimalde ise işçinin haklı olarak sözleşmesini feshettiği sonucuna varılmalıdır.
    Diğer taraftan İş hukukunda ibra sözleşmeleri dar yorumlanmaktadır. İşverenin işçiye olan borçlarının asıl sona erme nedeni ifa olarak ele alınmaktadır. Borcun sona erme şekillerinden biri olan ibra sözleşmelerine iş hukuku açısından sınırlı biçimde değer verilmektedir. İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 9.HD. 4.11.2010 gün 2008/37372 E, 2010/31566 K). İbraname savunması, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olmakla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir (Yargıtay HGK. 27.1.2010 gün 2009/9-586 E, 2010/31 K. ; Yargıtay 9.HD. 13.7.2010 gün, 2008/33764 E, 2010/23201 K.).
    İbraname ve istifanın baskı ile alındığı ileri sürüldüğünde, irade fesadına ilişkin hükümler uyarınca inceleme yapılmalıdır.
    Mahkemece davalının istifa ve ibraname savunması üzerinde durulmamış, geçerliliği tartışılmamıştır. Bu nedenle istifa dilekçesi ve ibraname davacı tarafa gösterilip beyanı alınmalı, tüm deliler ve özellikle tanık beyanları birlikte değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    3-Tır şoförünün yurt dışında olduğu sırada bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının yazılı delil veya tanık beyanları ile ispatı mümkündür. Tanık beyanları ile kanıtlanan bu tür çalışmalarda pasaport ve benzeri yurda giriş çıkış kayıtları üzerinden inceleme yapılmalı ve işçinin yurt dışında olduğu süreye rastlayan bayram ve genel tatil günleri için hesaplamaya gidilmelidir (Yargıtay 9. H.D. 11.04.2013 gün, 2011/5273 E, 2013/11883 K.; Yargıtay 9. H.D. 24.01.2013 gün, 2010/39272 E, 2013/2778 K.).
    Davacının genel tatil çalışmalarının anılan ilke kararı doğrultusunda dosyadaki yurda giriş çıkış kayıtlarına göre davacı işçinin yurt dışında olduğu süreye rastlayan bayram ve genel tatil günleri için hesaplamaya gidilmesi gerekir. Bu kapsamda da ibraname de ayrıca değerlendirilmelidir. Davacının genel tatillerde çalıştığını ispatlayamaması nedeniyle genel tatil ücret alacağının reddine karar verilmesi hatalıdır.
    4-Hükmedilen miktarın net mi yoksa brüt mü olduğunun kararda belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de usule aykırıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi