
Esas No: 2016/19635
Karar No: 2021/331
Karar Tarihi: 19.01.2021
Danıştay 4. Daire 2016/19635 Esas 2021/331 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19635
Karar No : 2021/331
TEMYİZ EDEN TARAFLAR :1- … Teknik Hırdavat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, elektronik ortamda BA BS formlarının verilmediğinden bahisle 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355. maddesi uyarınca 2009/2,4,8,9,12 2010/5 dönemleri için kesilen özel usulsüzlük cezaları ile 2009 yılına ilişkin olarak re'sen tarh edilen kurumlar vergisinin ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu cezalı tarhiyat yönünden; uyuşmazlığın çözümünün davacı tarafından 2009 döneminde beyan edilen ancak ödenmeyen geçici verginin 2009 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edilip edilmediğine ilişkin olduğu, davacı tarafından beyan edilen ancak ödenmeyen 2009 yılına ait geçici verginin, 2009 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edildiği görüldüğünden ve 193 sayılı Kanun'un mükerrer 120. maddesine göre mükellefler tarafından ödenmeyen geçici vergilerin kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edilmesi mümkün olmadığından, dava konusu vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, vergi ziyaı cezasına uygulanan tekerrür yönünden; somut olayda tekerrürün şartları oluşmadığından vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu 2009/2,4 dönemleri için kesilen özel usulsüzlük cezaları yönünden; Maliye Bakanlığınca mükerrer 257. madde uyarıca getirilen zorunluluklara uyulmaması ya da süresi içinde bilginin verilmemesi veya eksik ve yanlış bilgi verilmesi haline cezaya muhatap olacaklarının yazı ile ilgililere bildirilmesi gerektiği, ancak olayda, davacı adına, 2009/2,4 dönemlerine ilişkin Ba ve Bs formlarının süresinde elektronik ortamda verilmemesi nedeniyle yazılı herhangi bir uyarıda bulunmaksızın mükerrer 355. madde uyarınca ceza kesildiğinden yazılı herhangi bir uyarıda bulunmaksızın kesilen söz konusu özel usulsüzlük cezalarında da hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu 2009/8,9,12 ve 2010/5 dönemine ilişkin kesilen özel usulsüzlük cezalarına gelince; yasal düzenlemelere göre bildirim süresinden sonra düzeltme formunu verdiği çekişmesiz olan davacı şirket adına fiiline uygun olarak 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen söz konusu özel usulsüzlük cezalarında ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, düzenlenen vergi inceleme raporlarının tebliğ edilmediği, somut olmayan ve delillere dayanmayan hiçbir fiilin bir takım varsayımlarla cezalandırılamayacağının anayasal hüküm olduğu, savunma hakkının kısıtlandığı, raporların tebliğ edilmemesinin esasa etkili bir şekil hatası olduğu, özel usulsüzlük cezalarının hesap döneminin kapanmasından sonra kesildiği, emsal yargı kararlarının bulunduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4001 sayılı Kanunla değiştirilen 46. maddesinin 2. fıkrasında, vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği; 48. maddesinin 3. fıkrasında ise, temyiz dilekçelerinin, ilgisine göre kararı veren mahkemeye, Danıştaya veya bu Kanunun 4. maddesinde belirtilen mercilere verileceği, kararı veren mahkeme veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebileceği, cevabı verenin, kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği temyiz dilekçesinde, temyiz isteminde bulunabileceği, bu takdirde verilen dilekçelerin ise temyiz dilekçesi yerine geçeceği hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, temyize konu Vergi Mahkemesi kararının 23/05/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, temyiz süresinin son günü 22/06/2016 tarihine rastladığı halde, otuz günlük süre geçirildikten sonra 23/06/2016 günü kayda giren dilekçe ile davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulduğu, öte yandan davalı İdarenin temyiz dilekçesinin 24/06/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, ancak davacı tarafından yasal süresi içinde herhangi bir cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı tarafından verilen temyiz dilekçesinin otuz günlük süre içerisinde verilmediği, verilen temyiz dilekçesinde katılma yoluyla temyiz talebinde de bulunulmadığı görüldüğünden, davacının temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmektedir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE oybirliğiyle,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının özel usulsüzlük cezaları yönünden … ve …'in karşı oyu ve oyçokluğuyla, tekerrür yönünden ise oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Mahkemece, 213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesine göre yazılı bildirimde bulunulmadan kesilen özel usulsüzlük cezalarında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu 2009/2,4 dönemlerine ilişkin özel usulsüzlük cezalarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257/4. maddesi ile mükerrer 355. maddesinde yer alan düzenlemelere göre, elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen beyannamelerin ve bildirimlerin yasal süresinde verilmemesi ya da eksik bildirimde bulunulması halinde özel usulsüzlük cezası kesilebilecektir.
Elektronik ortamda mal ve hizmet alım ve satımına dair bildirimde bulunma ve beyanname verme yükümlülüğünün niteliği itibarıyla mükerrer 355. maddenin birinci fıkrasında yer alan yasal düzenlemelerde olduğu gibi bilginin ibrazı ödevi niteliğinde olmadığı dikkate alındığında, bu yükümlülük için yazılı bildirim şartının aranmayacağı açık olduğundan söz konusu özel usulsüzlük cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Mahkeme kararının 2009/2,4 dönemleri için kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına kısmen katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
