
Esas No: 2016/11692
Karar No: 2021/329
Karar Tarihi: 19.01.2021
Danıştay 4. Daire 2016/11692 Esas 2021/329 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/11692
Karar No : 2021/329
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul satışlarına ilişkin olarak fatura tanzim etmediğinin tespit edildiğinden bahisle 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca 2010/7,12 dönemleri için kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, 2010 vergilendirme dönemine ilişkin olarak davacı adına, hesap döneminin kapanmasından sonra yapılan inceleme sonucunda yaptığı gayrimenkul satışları için fatura düzenlenmediği sonucuna ulaşılarak özel usulsüzlük cezası kesilmesi maddenin getiriliş amacına uygun düşmediğinden dava konusu kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının gayrimenkul satışlarından elde ettiği kazancın ticari kazanç olduğu, kesilen özel usulsüzlük cezalarının yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, geriye dönük mükellefiyet tesisi üzerine özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği, satılan gayrimenkullerin arsa payı karşılığı kat sözleşmesine istinaden elde edildiği, gayrimenkul alım satım ticareti yapılmadığı, özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektirecek somut tespit yapılmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Vergi Usul Kanunu'nun 229. maddesinde fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. Fatura düzenleme zorunluluğuna ilişkin 232. maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerin ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu öngörülmüş ve fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması 353. maddede yaptırıma bağlanmıştır.
Yukarıdaki hükümlerden anlaşıldığı üzere fatura verilmemesi ya da alınmaması eyleminin tamamlanması failin, eylemin ilgili bulunduğu vergilendirme döneminde tüccar sıfatını taşımasına, adına tesis edilmiş bir mükellefiyet kaydı bulunmasına ve Kanun'un yüklediği defter ve belge düzenleme ödevi ile bu ödevin gereği verilen izin uyarınca bastırılmış faturaları bulunmasına karşın, fatura düzenlememiş olmasına bağlıdır. Eylem tarihinde tüm bu koşullar bulunmadıkça usulsüzlük eyleminin işlenip tamamlanması olanaklı değildir.
Faaliyetini vergi idaresinin bilgisi dışında bıraktığı vergilendirme döneminden sonra saptanarak adına mükellefiyet tesis edilen vergi yükümlülerinin, kayıt ve beyan dışı bırakılan kazançları Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre düzenlenen defter ve belgelere dayanmadığı ve düzenleyebilecekleri faturaları da bulunmadığı için usulsüzlük eyleminin yasal unsuru olan şekle ve usule aykırılığın oluştuğundan söz edilemeyeceğinden ceza bir varsayıma dayandırılmış olacaktır.
Bu durumda, gayrimenkul satışlarına ilişkin olarak fatura tanzim etmediğinin tespit edildiğinden bahisle 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca davacı adına 2010/7,12 dönemleri için kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
