15. Ceza Dairesi 2014/22501 E. , 2017/11291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca üç kez mahkûmiyet
2-Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-h, 62, 52 ve 53. maddeleri uyarınca üç kez mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Cam Saraç isimli işyerini işleten sanığın, şikâyetçiler Selami, Ünal ve Ahmet adına sahte bono düzenleyerek, aralarındaki hukuki ilişkiye istinaden şikâyetçi Hüseyin"e verip kullanmak suretiyle haksız menfaat elde ederek dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın aşamalardaki savunmalarında, şikâyetçi Hüseyin’e ait şirketin alt bayiliğini yapmış olması nedeniyle aralarında uzun süredir devam eden bir ticari ilişkinin bulunduğunu, daha önceleri çek verdiğini, ancak çeklerin ödenmemesi üzerine güvence olarak verdiği senetlerin takibe konulduğunu belirtmesi karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, belgede sahtecilik suçlarında, aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri ile tayininin hâkime ait olması nedeniyle suça konu senet asılları duruşmaya getirtilerek, belgeler üzerinde gözlemde bulunduktan sonra aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğu karar yerinde açıklanıp tartışılması ve denetime elverişli olacak şekilde senetlerin dosya arasına konulması; ayrıca ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 tarih ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, sanık ile katılan ... arasında uzun yıllardır devam eden alışverişe ilişkin ticari kayıtlar getirtilip, senetlerin sanığın savunmasında belirttiği şekilde önceden doğan borç karşılığında verilip verilmediğinin araştırılması, öte yandan, sanığın aynı katılana karşı dava konu senetler dışında sahte senetler verdiği belirtilmekle, bu senetler ile ilgili sanık ile ilgili ayrı kamu davalarının açılıp açılmadığı belirlenip, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması halinde zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi amacıyla dosyaların birleştirilmesi; yine, sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu dikkate alınarak farklı kişiler adına olsa bile değişik zamanlarda düzenlediği ispatlanamayan sahte senetler açısından, tek bir sahtecilik suçunun oluşacağı, farklı zamanlarda verilen senetler yönünden ise, zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı dikkate alınarak, söz konusu senetlerin aynı suç işleme kastıyla aynı veya farklı tarihlerde düzenlenip düzenlenmediklerinin araştırılması; nitelikli dolandırıcılık suçunun mağdurunun senetlerin verildiği katılan ... olduğu ve senetlerin aynı anda verilmesi halinde tek bir suçun oluşacağı, aynı suç işleme kararıyla farklı zamanda verilmesi durumunda ise, zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı dikkate alınarak senetlerin hangi ticari ilişki karşılığında ve hangi tarihte verildiklerinin kesin olarak belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerde, hapis cezalarının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezalarının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.