
Esas No: 2016/1436
Karar No: 2021/246
Karar Tarihi: 21.01.2021
Danıştay 13. Daire 2016/1436 Esas 2021/246 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/1436
Karar No:2021/246
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üst Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait "…" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 12-17/09/2014 tarihlerinde yayınlanan "..." adlı programda 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin tekraren ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun'un 32. maddesi uyarınca 156.219,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı şirkete ait televizyon kanalında hafta içi hergün yayınlanan "…" adlı programın 12/09/2014-17/09/2014 tarihlerinde yapılan yayınlarında, 40 yıl önce kız kardeşlerini kaybeden ... ve kardeşlerinin kayıp kız kardeşlerini bulma amacıyla katıldıkları program sırasında sunucunun, ...'nın tam 40 yıldır her yolu deneyip bulamadığı kız kardeşini buldukları şeklinde müjdeleyici tarzda ifadeler kullanarak ailede kardeşlerinin bulunduğu yönünde umut verici bir kanaatin oluşmasına sebebiyet verdiği, 17/09/2014 tarihli yayında kayıp kız kardeşin evlatlık verildiği aileden ...'nın programa katılarak, evlat edinilen bebeğin sadece bir ay yaşadığını söylemesi üzerine ümitli bekleyişini sürdüren ... ve kardeşlerinin yaşadıkları hayal kırıklığının etkisiyle gözyaşlarına boğulduğu, ...'nın fenalaşarak kendini kaybettiği, kız kardeşlerinin ölüm haberini alan aile üyelerinin acılı hâllerine rağmen yayının kesilmeden devam ettiği, 40 yıldır kardeşlerine kavuşma ümidiyle yaşayan ailenin, kardeşlerinin ölüm acısını stüdyoda canlı yayında yaşamak durumunda kaldığı, yayıncı kuruluşun kamusal sorumluluk anlayışıyla hareket etmediği ve insan onuruna saygılı davranmadığı, davacıya 16/06/2011 ve 16/07/2011 tarihlerindeki yayınları nedeniyle evvelce Kurul'un … tarih ve … sayılı karar ile … tarih ve … sayılı kararıyla 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca "uyarı" cezası uygulandığı, bu itibarla, davacı şirketin 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1/ç bendinde düzenlenen yayın ilkesini tekraren ihlâl ettiğinden bahisle idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı; öte yandan, dava konusu işlemde tekerrüre esas alınan işlemlerin iptali istemiyle açılan davalardan, ... İdare Mahkemesi'nin E:… sayılı esasına kayıtlı davanın, Mahkemenin … tarih ve K:… sayılı kararıyla reddedildiği ve Danıştay 13. Dairesi'nin 19/11/2012 tarih ve E:2012/2483, K:2012/3136 sayılı kararıyla onandığı; ... İdare Mahkemesi'nin … sayılı esasına kayıtlı davanın da, Mahkemenin … tarih ve K:… sayılı kararıyla reddedildiği ve Danıştay 13. Dairesi'nin 19/11/2012 tarih ve E:2012/2199, K:2012/3135 sayılı kararıyla onandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, programın genel formatının değil, seçili bazı bölümlerinin göz önünde bulundurularak verilen kararın hukuka aykırı olduğu, programın canlı olarak yayınlandığının ve canlı yayınlanan programda planlanmayan veya öngörülemeyen olayların yaşanabileceğinin göz önünde bulundurulması gerektiği, dolayısıyla yayın ilkesinini ihlâl edilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, reyting kaygısıyla kişilerin duygularının ve acılarının sömürülmesinin medya etiği ile bağdaşmadığı, yayıncı kuruluşun yayın sorumluluğunun esas olduğu, yayının bütünüyle değerlendirilmesi gerektiği, bahsi geçen durumun kişi onur ve haysiyetini zedeleyici ve incitici olduğunun açık olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
