Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2016/1865
Karar No: 2021/242
Karar Tarihi: 21.01.2021

Danıştay 8. Daire 2016/1865 Esas 2021/242 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1865
Karar No : 2021/242

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Üniversitesi Rektörlüğü - …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacı) : …'ı temsilen … Sendikası
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : …(Kapatılan) ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz istemini reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na mühendis olarak atanmasına muvafakat verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davalı idare tarafından davacının hizmetine ihtiyaç bulunduğu gerekçesiyle muvafakat verilmediği öne sürülmekte ise de; kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi gereğince, kamu görevlilerinin özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek olduğu ve hizmetlerinden en yüksek oranda yararlanılacak bir birimde istihdam edilmelerinin kamu yararına daha uygun olması, davacının Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalında doktora eğitimine devam ettiği, aile birliği içinde ve öğreniminin bulunduğu yerde çalışması halinde daha fazla verimli olacağı, maddi ve manevi yönden tatmin olacağı ve kamu hizmetinden beklenen yararın artacağı sonucuna varıldığı, Anayasa kuralının, aile bireylerinin bir arada tutulması suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunu devam ettirmek ve bu suretle kamu görevlilerince, kamu hizmetlerinin, ailevi kaygılardan uzak bir şekilde verimli, etkin ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için gerekli ortamı hazırlamak amacını taşıdığı, davacının eşinin, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nda uzman olarak çalıştığı, bu nedenle davacınında eşinin bulunduğu İl merkezine atanması gerekirken, hizmetine ihtiyaç duyulduğu gerekçe gösterilerek atanma talebinin reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
18/10/1982 tarih ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 128. maddesinde ''Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. '' hükmü bulunmaktadır.
14/07/1965 tarih ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 1/3. maddesinde ''...Üniversitelerin, İktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinin, Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademilerinin, Devlet Güzel Sanatlar Akademilerinin, Türkiye ve Orta - Doğu Amme İdaresi Enstitüsünün öğretim üye ve yardımcıları... özel kanunları hükümlerine tabidir.'', 74/1. maddesinde "Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise, atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır" hükümleri yer almaktadır.
04/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 3/p maddesinde öğretim yardımcılarının; yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzman çeviriciler ve eğitim-öğretim planlamacıları olarak tanımlandığı, 33/a maddesinde, araştırma görevlilerinin, yüksek öğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili görevleri yapan öğretim yardımcıları olduğu, bunların anabilim ve ana sanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, Enstitü, yüksekokul ve konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine, Rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanacakları, atama süresi sonunda görevlerinin kendiliğinden sona ereceği hükümlerine yer verilmiştir.
31/07/2008 tarih ve 26953 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan Öğretim Üyesi Dışında Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliği'nin Devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarının öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısı kadrolarına açıktan veya öğretim elemanı dışındaki kadrolardan naklen yapılacak atamaları kapsadığı ifade edilmiş, ayıca Yönetmelikte bu kadrolara atamalarda kullanılacak olan merkezi sınav (ALES) ve giriş sınavı ile genel ve özel şartlara dair kurallara yer verilmiştir.
03/05/2002 tarih ve 24744 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliği'n 1. maddesinde Yönetmeliğin amacının, ilk defa kamu hizmeti ve görevlerine atanacakların seçimi ile kamu kurum ve kuruluşlarında özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen mesleklere atanacakların ön elemesi amacıyla yapılacak sınavların genel ilkeleri ile usul ve esaslarını tespit etmek olduğu, 3. maddesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değişik 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasında sayılanların bu Yönetmeliğin kapsamı dışında olduğu hükümleri bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, ... Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının, 12/03/2013 tarihli dilekçe ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde mühendis kadrosuna naklen atanmak için başvurduğu, bu başvuru üzerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından Bingöl Üniversitesi Rektörlüğü'ne yazılan 10/04/2013 tarih ve 008964 sayılı yazı ile davacının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na atanmak istediğinin belirtildiği ve durumunun sorulduğu, davacının çalıştığı Tarla Bitkileri Bölümünde öğretim elemanına ihtiyaç duyulması gerekçe gösterilerek Bingöl Üniversitesi Rektörlüğü'nün dava konusu 21/05/2013 tarih ve 1058 sayılı işlemi ile davacının araştırma görevlisi görevinden ayrılmasının uygun görülmediğinin bildirilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda alıntısı yapılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği, kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmaya başlayacak olanların anılan Kanunda yer alan genel ve özel koşulları yerine getirmeleri, ayrıca Yönetmelik gereği öngörülen sınavları başarmış olmalarının gerektiği, atanan memurların bu Kanuna tabi olan kurumlar arasında nakillerinin yapılabileceği, yine 657 sayılı Kanunda öğretim yardımcılarının atamalarının kendi özel kanunlarına tabi olacağının belirtildiği, öğretim yardımcısı kadrosu olan araştırma görevlilerinin ise 2547 Sayılı Kanun'a tabi olarak araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olmak üzere öğretim yardımcısı olarak atanabilecekleri, araştırma görevlilerinin anılan kadrolara belirli bir süre ile atanacakları, öngörülen sürenin sonunda görev süreleri kendiliğinden sona ereceği, yapılacak olan atamaların esas ve usullerinin ile bu kadrolara alınmaya ilişkin yerine getirilmesi gereken koşulların Öğretim Üyesi Dışında Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte ayrıca düzenlendiği anlaşılmaktadır.
İdare hukuku kuralları, karşımıza genellikle hukuk düzenine yeni bir kural getiren, mevcut bir kuralı değiştiren ya da ortadan kaldıran tasarruflar olarak çıkar. Bu kuralların hukuk düzeninde yarattıkları hukuki durumlar; genel, soyut, sürekli ve kişilikdışı hukuki durumlardır. Genel normlarla düzenlenen bu genel, soyut, sürekli ve kişilikdışı hukuki durumlara statü adı verilmektedir. İdare hukuku kuralları, bu anlamda pek çok statüyü düzenlemiş olduğundan idare hukuku statü hukuku olarak kabul edilmektedir.
Olayda, davacı tarafından atanma istemiyle başvuru yapılan mühendis kadrosunun 657 sayılı Kanuna tabi asli ve sürekli kamu hizmetlerini yerine getiren kamu görevlisi olduğu ve kadrosunun daimi olduğu, buna karşın 2547 sayılı Kanuna tabi olarak istihdam edilen ve öğretim üyeliğinin kaynağını oluşturan araştırma görevliliği kadrosunun belli bir süreye bağlı olarak görev yaptığı, atama süresinin sonunda görevinin sona ereceği, yeniden göreve atanma isteminde bulunulabilinirse de bu durumun yükseköğretim kurumunun takdirinde olduğu, daha önce araştırma görevliliği kadrosuna atananların, 657 sayılı Kanundaki istihdam şekillerine tabi olarak atanmak istemeleri halinde söz konusu kanunda belirtilen koşulları yerine getirmeleri gerektiği anlaşıldığından, araştırma görevliliği statüsüne belirli bir süreye tabi olarak kadroya özgü şartlar dahilinde ve yapılan sınavlar akabinde atanan davacının, atama koşulları 657 sayılı Kanunda düzenlenen ve belirli bir süreye tabi olmaksızın atanan memur(mühendis) statüsüne naklen atanmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan, müstekar yargı kararları ile doktrinde takdir yetkisi, idarelerin belli bir davranışı yaparken veya bir görevi yerine getirirken kendisine tanınmış olan hareket serbestisi şeklinde tanımlanmıştır. İdarelerin görevlerini yerine getirirken takdir yetkisine sahip olduğu, ancak takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmadığı, bu yetkinin kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleri göz önünde tutularak kullanılması gerektiği idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Bununla birlikte, takdir yetkisine dayanılarak tesis edilen işlemler üzerindeki yargı denetimi, hukuka uygunluk unsuru ile sınırlı olup, idarelerin bu yetkilerini kamu yararı ile hizmet gereklerine aykırı olarak kullanıp kullanmadığı ile sınırlı olduğu, idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği ve yerindelik denetimi yapılamayacağı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 2. fıkrasında açıkça vurgulanmış bulunmaktadır.
Uyuşmazlığa ilişkin davalı idare'nin davacının hizmetine ihtiyaç duyduğuna ve davalı idare tarafından tesis edilen dava konusu işlemin takdir yetkisine aykırı olarak kullanılıp kullanılmadığına yönelik yapılan incelemede, dava tarihinde ... Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde muhtelif sınıflarda okuyan toplam 101 öğrenci olduğu, eğitim ve öğretim hizmetlerini yerine getirmek üzere bölümde 1 profesör, 3 doçent olmak üzere 4 öğretim üyesinin bulunduğu, buna mukabil bölümde Kanunda belirtilen yüksek öğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olma ve yetkili organlarca verilen ilgili görevleri yerine getirmek üzere davacı haricinde araştırma görevlisinin bulunmadığı, her ne kadar Mahkeme kararında kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi gereğince, kamu görevlilerinin özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek olduğu ve hizmetlerinden en yüksek oranda yararlanılacak bir birimde istihdam edilmelerinin kamu yararına uygun olduğu belirtilmiş ise de, davalı idarenin davacının hizmetine olan ihtiyacının açık olduğu, ayrıca idareye tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı, keyfi bir tutumla kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davalı idarenin yargı kararlarıyla bir işlemi tesis etmeye zorlanamayacağı ve idarelerin takdir yetkisini kaldıracak biçimde karar verilemeyeceği göz önüne alındığında tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacının atanma istemiyle başvuru yaptığı kadronun hukuki statüsünün, görev yaptığı araştırma görevliliği statüsünden gerek giriş ve sınav şartları, gerek çalışma koşulları gerekse de istihdam süreleri bakımından farklılık arzettiği, bu nedenle konu kadrolar arasında naklen geçişin mümkün olmadığı, diğer taraftan davalı idare'nin davacının hizmetine ihtiyaç duyduğunun açık olduğu ve tesis edilen muvafakat verilmeme işleminin idare tarafından kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak kullanıldığını ortaya koyan bilgi ve belgeninde bulunmadığı anlaşıldığından davacının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na mühendis olarak naklen atanmasına muvafakat verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; …(Kapatılan) ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/01/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

X- İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan Mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi