
Esas No: 2020/3616
Karar No: 2021/235
Karar Tarihi: 21.01.2021
Danıştay 13. Daire 2020/3616 Esas 2021/235 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3616
Karar No:2021/235
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yayıncılık ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "…" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 01/10/2009 tarihinde yayınlanan "… basketbol karşılaşmasının" 20:15-20:37 saatleri arasındaki ilk periyodunda ekrana gelen alt yazı, logo ve çerçeve reklamlarla mülga 3984 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 1. fıkrasının ve mülga Radyo ve Televizyon Yayınlarının Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 17. maddesinin (b) fıkrasının tekraren ihlâl edildiğinden bahisle 6112 sayılı Kanunun 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 10.000,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı toplantısında alınan … no'lu kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi Hâkimliğince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu yayın nedeniyle mülga 3984 sayılı Kanun'un 33. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı şirkete 250.000,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Kurul'un … tarih ve … sayılı toplantısında alınan … no'lu kararının iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla "6112 sayılı Kanun ile getirilen ihlâlin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verileceği yönündeki lehe düzenleme dikkate alındığında davacıya uygulanabilecek idari para cazasının azami 15.158,89-TL olarak hesaplanması karşısında 250.000,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı" gerekçesiyle anılan Kurul kararının iptaline karar verildiği, bunun üzerine dava konusu Kurul kararıyla, ihlâlin tespit edildiği tarih itibarıyla davacı kuruluşun Eylül 2009 ayına ait brüt ticari gelir beyanının 531.963,07-TL olduğu ve 6112 sayılı Kanunun 32. maddesinin ikinci fıkrasında para cezası miktarının televizyon kuruluşları için 10.000,00-TL'den az olamayacağının düzenlendiği hususları dikkate alınarak 10.000,00-TL idari para cezası uygulanmasına karar verildiği, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… K:… sayılı iptal kararının gerekçesi doğrultusunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu idari para cezasının dayanağı olan İdare Mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği, aynı olaya ilişkin mükerrer cezalandırmanın hukuken mümkün olmadığı, uyarı şartına uyulmadan doğrudan idarî para cezası uygulanmasının hukuka aykırı olduğu, yayının üzerinden geçen süre nedeniyle zaman aşımı hükümlerinin uygulanması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin yargı kararının uygulanmasını teminen tesis edildiği, anılan işlem aleyhine dava açılmasının hukuka aykırı olduğu, dava açılmış olmasının zaman aşımını kestiği, kanuna göre verilecek idari para cezalarında uyarı müeyyidesi şartının bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada, idarî para cezasına esas alınan fiilin cezalandırılabilmesi açısından, soruşturma zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı hususunun irdelenmesi gerekmektedir.
31/03/2005 tarih ve 25772 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde, "Kabahat" deyiminin Kanun'un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği belirtilmiş; 3. maddesinde, bu Kanun'un idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin diğer Kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı düzenlenmiş; anılan Kanun'un genel hükümleri arasında yer alan "Soruşturma Zamanaşımı" başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında, soruşturma zaman aşımının dolması hâlinde kabahatten dolayı kişi hakkında idarî para cezasına karar verilemeyeceği, üçüncü fıkrasında, nispî idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde zamanaşımı süresinin sekiz yıl olduğu, dördüncü fıkrasında ise, zamanaşımı süresinin kabahate ilişkin tanımdaki fiilin işlenmesiyle veya neticenin gerçekleşmesiyle işlemeye başlayacağı kurala bağlanmış: zaman aşımını kesen veya durduran herhangi bir düzenlemeye Kanun metninde yer verilmemiştir.
"Zaman aşımı engeli" olarak da ifade edilen zamanaşımını durduran veya kesen sebepler istisnai olup, kural zamanaşımı süresinin engelsiz devam etmesidir. Bu nedenle, zamanaşımı engelleri tahdidi olup, yorum yoluyla genişletilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Kurul'un … tarih ve … sayılı toplantısında alınan … no'lu karar ile, davacı şirkete ait "…" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 01/10/2009 tarihinde yayınlanan … basketbol karşılaşmasının 20:15-20:37 saatleri arasındaki ilk periyodunda ekrana gelen alt yazı, logo ve çerçeve reklamlarda mülga 3984 sayılı Kanunun 21. maddesinin birinci fıkrasının ve mülga Radyo ve Televizyon Yayınlarının Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 17. maddesinin (b) fıkrasının tekraren ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanunun 33. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 250.000-TL idari para cezası uygulanmasına karar verildiği, anılan kararın iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla lehe kanun sebebiyle ceza miktarının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle işlemin iptaline karar verildiği, bunun üzerine dava konusu Kurul kararının yargı mercii tarafından iptal edilen bu işlemin yeniden ele alınmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, somut olayda idarî yaptırımın dayanağı olan ihlâlin 01/10/2009 gerçekleştirildiği ve karşılığının nispî para cezası olarak öngörüldüğü göz önüne alındığında, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre zamanaşımı süresinin 01/10/2017 sonunda dolduğu, Kanun'da zaman aşımını kesen herhangi bir nedene yer verilmediği, bu hususun yorum yoluyla da genişletilemeyeceği değerlendirildiğinden, Kurul'un ceza verme yetkisi zaman aşımına uğradıktan sonra 27/02/2019 tarihinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ve temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 21/01/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
