
Esas No: 2020/776
Karar No: 2021/60
Karar Tarihi: 21.01.2021
Danıştay 12. Daire 2020/776 Esas 2021/60 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/776
Karar No : 2021/60
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Belediye Başkanlığı'nda sözleşmeli sosyolog olarak görev yapan davacının, sözleşmesinin feshine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve özlük haklarının yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 28/03/2018 tarih ve E:2016/7356, K:2018/1323 sayılı bozma kararına uyularak; davalı idarece, 2012 yılında sosyolog, psikolog gibi uzmanlarca verilen hizmetin, hizmet alım yolu ile karşılanacağı, bu nedenle davacının hizmetine ihtiyaç kalmadığından dava konusu işlemin tesis edildiği açıklamasına karşılık davacının, kendisi ile aynı kadro/statüde çalışan personelin işten çıkartılmadığı, dava konusu işlem tarihinden sonra da hem kadrolu hem de hizmet alımı yoluyla sosyolog istihdam ettiği iddialarının araştırılması amacıyla 11/09/2019 tarihinde yapılan ara karara cevaben verilen 15/10/2019 tarihli beyan dilekçesinde; davacı ile aynı dönemde, aynı statüde çalışan sözleşmeli personelin olmadığı, ancak memur statüsünde çalışan personelin olduğunun belirtildiği, davacının iş akdinin feshinden sonra sosyolog ünvanlı bir personelin 15/07/2014 yılında alındığı, davacının iş akdinin feshi döneminde halihazırda memur statüsünde sosyolog ünvanlı personellerin olması ve 2011 ile 2012 yıllarında hizmet alımı yöntemiyle sosyolog ihtiyacının giderildiği, bu nedenle hizmetine ihtiyaç kalmadığının belirtildiği, davalı idarece davacının iş akdinin feshinden sonra sosyolog unvanlı bir başka personelin alındığı, davacının hizmetine ihtiyaç bulunmadığı hususunun davalı idarece hukuken kabul edilebilir biçimde net olarak ortaya konulamadığı gibi, davacının görevinde başarısız veya yetersiz olduğuna yönelik de bir tespit bulunmadığından, davacının sözleşmesinin feshine ilişkin dava konusu işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, yoksun kalınan maaş ve özlük haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, 2012 yılı sosyolog ve psikolog ihtiyacı hizmet alım ihalesi yoluyla karşılandığından davacının hizmetine ihtiyaç bulunmadığı, davacının sözleşmesinin feshinden 4 yıl sonra sosyolog alımı yapıldığı dikkate alındığında 2012 yılı itibarıyla davacının hizmetine ihtiyaç bulunmadığının sabit olduğu, ayrıca İdare Mahkemesince verilen kararın yeteri kadar açık olmadığı, davacı ile 1 yıllık sözleşme imzalandığı, kararın davacının maaş ve özlük hakların iadesine ilişkin kısmında, davacının sözleşmesinin sonuna kadar olan mali ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine şeklinde karar verilmesi gerektiği, bu süreçte dışarıda elde ettiği gelir getirici kazancın düşülmesi gerektiği belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu, davalı idarenin temyiz iddialarının yerinde olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
