17. Hukuk Dairesi 2014/18372 E. , 2016/9085 K.
"İçtihat Metni"...
2-...
3-...
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar ..., ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalı borçlu ... kanuni temsilcisi davalı borçlu ..."in amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 19.6.2012 tarihinde davalı ..."e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline, tapunun eski hale iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu şirket savunma yapmamıştır.
Davalılar ... ve ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, ... davalı şirketin ortağı olmasına rağmen kanuni temsilcisi olmadığını, ev hanımı olup dava konusu taşınmazı 26.10.2009 tarihinde alıp 19.6.2012 tarihinde rayiç bedelle iyiniyetli davalı ....sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre, 140.000 TL rayiç bedelli taşınmazın 70.000 TL bedelle satılması davalı ..."ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek durumda olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı... 24,30 maddeleri gereğince iptale tabi
...
olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının alacağını almaya yönelik dava konusu tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı ...’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
6183 Sayılı AATUHK’nun 4108 sayılı Yasanın 11. maddesiyle değişen mükerrer 35 maddesinde “tüzel kişilerle, küçüklerin ve kısıtlıların .... mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının kanuni temsilcinin şahsi malvalıklarından tahsil edileceği”,213 sayılı Vergi Usul Kanunun 3505 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değişik 10/2 maddesinde de “tüzel kişiler ile küçüklerin ...vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği,bu ödevlerini yerine getirmemeleri halinde tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödemeleri yerine getirmeyenlerin malvarlıklarından alınacağı” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan TTK’nun 317 maddesinde de” bir anonim şirketin temsil ve yönetimi aynı zamanda karar organı olarak yetkili yönetim kurulunca yerine getirileceği (Anonim şirketlerde ödenmemiş vergi borçlarından anonim şirketinin kanuni temsilcisinin--şirket esas sözleşmesi ile temsile yetkilendirilmiş veya kaynağını esas sözleşmeden alan yetki ile idare meclisi yada genel kurulca temsil yetkisi verilmiş kişi veya kişilerin, eğer şirket esas sözleşmesinde bu şekilde görevlendirmeye ilişkin herhangibir kayıt bulunmuyorsa tüm yönetim kurulu üyelerin müştereken ve müteselsilen--- sorumlu olacağı) hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda takip konusu vergi borcuna ilişkin davalı .... tarafından davacı aleyhine ...Karar sayılı dosyası ile dava açıldığı, anılan dosyanın temyiz aşamasında olup kesinleşmediği anlaşıldığından öncelikle Mahkemece anılan dosyanın kesinleşmesi beklenerek şirketin davasının reddine ilişkin hüküm mevcut haliyle kesinleştiği takdirde, kanuni temsilci olduğu iddia edilen davalı ...’in yukarıdaki yasal düzenlemeler gereğince kanuni temsilci olup olmadığı dolayısıyla şirket borcundan sorumlu olup olmadığının, şirket kayıtları incelenerek belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
...
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre adı geçen davalılar ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 18.10.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
KARŞI OY
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, davalı şirket ve kanuni temsilcisi sıfatıyla davalı ... hakkında 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takibin kesinleştiği gerekçesiyle davalı/borçlu Makbule"nin diğer davalı ..."a tapuda yaptığı satışın iptali talep edilmiştir.
Dava dilekçesi ekindeki belgelerden davalı/borçlu ... adına 02.03.2012 tarihli ödeme emri düzenlendiği ve ödeme emrinin tebliği üzerine yasada gösterilen 7 gün içinde davalı/borçlu ...arafından dava açılmaması nedeniyle takibin onun hakkında kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davalı ... de yargılamada aksini savunmamıştır. ... 27.12.2012 tarihli yazısında vergi borçlusu ...."nin kesinleşen borcunun şirketten tahsil edilememesi nedeniyle şirket müdürleri hakkında takibat yapıldığı ve davalı/borçlu Makbule"nin de dava açmadığı gibi ödemede yapmadığı açıklanmıştır.
Bu durumda davalı/borçlu ... aleyhine yapılan takibin kesinleştiği, yönetici veya müdür olmadığı ve bu nedenle borçtan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle dava açmadığı gözetildiğinde tasarrufun iptali talepli iş bu davada davalı/borçlu ... borçlu olup olmadığı, borçtan sorumlu bulunup bulunmadığı hususunun bu davada incelenemeyeceği kanaatinde olduğumdan karara katılamıyorum.