13. Hukuk Dairesi 2016/29252 E. , 2019/12638 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 12.04.2010 tarihinde akdedilen satış sözleşmesi ile davalı şirketin yapımını ve sözleşme şartları uyarınca tam ve eksiksiz teslimini taahhüt ettiği ‘’...’’nden, ... blok D: No"lu bağımsız bölümü satın aldığını, mezkur bağımsız bölümün satış bedelinin taraflar arasında 275.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, site içerisinde davalı tarafça yapımı taahhüt edilen sosyal tesisler, bahçe vs gibi sosyal yaşam alanlarının da satış bedeline dahil olduğunu, davalı tarafın, yapımını üstlendiği site içerisinde vaat ettiği sosyal yaşam alanlarını tesis etmemekle, sosyal yaşam alanlarına haiz site hayatından yoksun kalmasına sebep olduğunu, adeta gecekonduvari bir site alanında yaşamaya mahkum ettiğini, dolayısıyla bu süreçte gerek manen gerekse madden telafisi güç zararlara uğramasına neden olduğunu, maddi tazminat yönünden haksız eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren uygulanacak en yüksek faiz ile asgari toplam 1.000,00 TL, manevi tazminat yönünden yine haksız eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren uygulanacak en yüksek faiz ile toplam 20.000,00 TL"nin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.06.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini eksik ve ayıplı işlerden kaynaklanan maddi tazminat yönünden 19.250,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın maddi tazminat açısından kabulüne, 1.000,00 TL"lik kısım için dava tarihinden itibaren, 18.250,00 TL"lik kısım için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 19.250,00 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü ile kısmen reddine, toplam 2.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının, davacı ile aralarındaki satış sözleşmesine aykırı davranışı ve davacıya satışı yapılan bağımsız bölümlerde sözleşme ile vaat edilen bir kısım hususların tamamlanmamış olması tek başına Türk Borçlar Kanunu"nun 58. maddesindeki manevi tazminatı isteme hakkı doğurmaz. Manevi tazminat talep edilebilmesi için davacının kişilik haklarına, hukuka aykırı bir şekilde tecavüzün varlığından söz etmek gerekir. Somut olayda, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek mahkemece manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 371,43 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu davacı yönünden kapalı, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu davalı yönünden açık olmak üzere, 16/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.