9. Hukuk Dairesi 2015/22735 E. , 2015/26391 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklaranının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 25.07.2006 tarihinden itibaren davalıya ait kumaş boyama fabrikasında sanfor ustası olarak çalışmaya başladığını, davalı tarafından 08.03.2010 tarihinde işten çıkarıldığını, en son aylık net 1.120.00-TL ücret aldığını, işyerinde 2 öğün yemek verildiğini, Pazar günleri hafta tatilini kullanmak istemesi sebebiyle işten çıkarıldığını, davalı işyerinin işten çıkarılırken kıdem ve ihbar tazminatlarına karşılık 4.250.00-TL lik 15.06.2010 keşide tarihli müşteri çeki verdiklerini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram-genel tatil – hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 25.07.2006 - 08.03.2010 tarihleri arasında yazılı hizmet sözleşmesine dayalı olarak çalıştığını, davacının hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, davacının 25.07.2006 tarihinde 397,66 TL maaş ile çalıştığını, iş akdinin son bulduğu tarihte ise maaşının 621.13-TL olduğunu, bu durumun davacı tarafından imzalanmış bordrolar ile sabit olduğunu, davacının 1.120.00-TL maaş almasının söz konusu olmadığını, davacının çalıştığı dönem yaptığı tüm fazla çalışmaları ve hafta tatili alacaklarının karşılığını aldığını, davacı tarafından imzalanan bordrolarda bunun görüldüğünü, davacının çalıştığı dönemde tüm senelik izinlerini kullandığını, izin kağıtlarının işyeri dosyası içinde olduğunu, davacının iş akdinin 08.03.2010 tarihinde sona erdiğini, 15.03.2010 tarihli davacının imzasını taşıyan ibraname ile tüm alacaklarını nakden ve tamamen aldığını hiçbir hak ve alacağının kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı işyerinde 25/07/2006-08/03/2010 tarihleri arasında iş sözleşmesi ile çalıştığı, işyerindeki kıdemi, fiilen yaptığı iş, meslek unvanı, aynı işyerinde çalışan işçilere ödenen ücretler, emsal ücret araştırma sonuçları ve tanık beyanlarına göre son ödenen aylık ücretin 1120 TL olduğu, davalı işverence sunulan 15/03/2010 tarihli ibranamede davacının tüm alacaklarını nakden ve tamamen aldığını belirterek işvereni ibra ettiği, ancak hangi alacakların alındığı ve miktarlarının ayrı ayrı belirtilmediği, genel ifadeler içerdiği ve hangi alacaklar için işverenin ibra edildiğinin anlaşılamadığı, ibranamenin bu yönü ile geçersiz olduğu, ancak ödendiği belirtilen çek ve nakit toplamı 5130 TL’nin neye mahsuben ödendiği dosya kapsamından anlaşılamadığından genel mahsup ilkeleri çerçevesinde hak kazanılan alacaklardan mahsup edilmesi gerektiği, taraflar arasında iş akdinin feshine ilişkin ihtilaf bulunmadığı, söz konusu bu ibraname içeriği ile işten ayrılış bildirgesinde 04 kodunun yer alması sebebiyle iş akdinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeksizin sona erdirildiği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, resmi tatil çalışma ücretinin kabulüne, yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı dava dilekçesinde davalı işveren tarafından işten çıkarılması sırasında kıdem ve ihbar tazminatlarına karşılık 4.250.00-TL’lik 15.06.2010 keşide tarihli müşteri çeki aldığını, bu miktar dışında kendisine ödeme yapılmadığını iddia etmiştir. Dosyada yer alan 2010 yılı Mart ayı ücret bordrosunda 3,025 TL kıdem tazminatı, 1,497 TL ihbar tazminatı tahakkuku yapıldığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra 15.03.2010 tarihli tahsilat makbuzu başlıklı belgede 4,250 TL tutarında çekin ve 880 TL nakit paranın davacı tarafından tahsil edildiği görülmüştür. Mahkemece her ne kadar “ çek ve nakit toplamı 5130 TL’nin neye mahsuben ödendiği dosya kapsamından anlaşılamadığından genel mahsup ilkeleri çerçevesinde hak kazanılan alacaklardan mahsup edilmesi gerektiği” gerekçesi ile yapılan 5130 TL tutarındaki ödemenin tamamı kıdem tazminatından mahsup edilmiş ise de mahsup işlemi konusunda hataya düşülmüştür. Mart ayı ücret bordrosundan açıkça görüleceği üzere 3,025 TL kıdem tazminatı tahakkuk ettirilmiştir. Bu nedenle davacı tarafın da “880 TL’lik ödemenin yıllık izin ücreti alacağına karşılık ödendiğini ispat edememiş olması nedeni ile” davacının hak kazandığı tespit edilen kıdem tazminatı tutarından 3,025 TL ve 880 TL toplamının mahsup edilmesi, 4,250 TL- 3,025 TL= 1,225 TL’nin de ihbar tazminatından mahsup edilmesi gerekirken, 5130 TL’lik ödemenin tamamının kıdem tazminatından mahsup edilmesi hatalıdır.
3- Hafta tatili ücretinin hesabı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince, çalışılmayan hafta tatili günü için bir iş karşılığı olmaksızın işçinin ücreti tam olarak ödenir. Hafta tatilinde çalışan işçinin ücretinin nasıl hesaplanacağı yasalarda düzenlenmemiş ise de, Dairemizce hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma sayılacağı, buna göre ücretin yüzde elli zamlı ödenmesi gerektiği görüşü benimsenmiştir (Yargıtay 9.H.D. 23.5.1996 gün 1995/37960 E, 1996/11745 K.). Buna göre hafta tatilinde çalışılmışsa, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken bir yevmiye yanında, çalışmanın karşılığı da bir buçuk yevmiye olarak ödenmelidir. Şu hale göre çalışılan hafta tatilinin ücreti ikibuçuk yevmiye olmalıdır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hafta tatili başlıklı hesaplama bölümünde 25.07.2006- 01.01.2007 tarihleri arasında hafta tatilinin eksik tespit edildiği ve çalışma karşılığının bir yevmiye üzerinden hesaplandığı görülmüştür. Yukarıda yazılı ilke kararı uyarınca hafta tatili sayısının doğru şekilde belirlenmesi ve çalışılan hafta tatilinin ücretinin ikibuçuk yevmiye olacak şekilde hesaplanması gerekmektedir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.