7. Hukuk Dairesi 2015/38702 E. , 2016/4264 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin 08.12.2014 tarihinde sözlü feshedildiğini, bu tarihten sonra işe devam etmek istemesine rağmen işverence çalıştırılmayacağı ifade edilerek resmen 29.12.2014 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, sözlü fesihte iş arkadaşının hayatına müdahale ettiği gerekçesinin, tazminatlarını talep ettiğinde iş akdinin devamsızlık yaptığı gerekçesiyle feshedildiğinin belirtildiğini, iş akdinin haklı ve geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili davacının iş arkadaşı ile ilgili olarak yaşadığı sorunun kendilerine iletilmesi üzerine uyarı verildiğini ancak davacının işe gelmediğini, devamsızlık nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tanık beyanları içeriğinden dosya kapsamındaki 08/12/2014 tarihli tutanak içeriklerinin tarihlerindeki maddi hatalardan ve tutanak mümzilerinin tutanaklarının düzenleniş ve imzalanması hakkındaki çelişkili beyanlarından tutanakların gerçeği yansıtmadığı, davacının işten çıkarılması sonrasında tutulduğu, davalı tanıkları beyanlarındaki davacının idareci ..."in odasında yapılan toplantı esnasında hatasını kabul edip çalışmaya devam etmek istediği ve kendisinin çalışabileceği belirtilmesine rağmen işyerini terk etmesi hususunun olayın kronolojisi bakımından mantıklı görülmeyerek gerçeği yansıtmadığı, davacının toplantı esnasındaki yöneticinin söylemiyle işten çıkarıldığı, İşten çıkarılma sebebi olarak belirtilen hususun ise davacının şahsi ve özel ilişkisi bulunduğu anlaşılan kişi ile yaşadığı özel bir münasebetten kaynaklandığı, bu durumun davacı bakımından fesih sebebi yapılamayacağı, fesih sebebi yapılmasını gerektirir nitelikte kusurlu ve hatalı davranışın araştırılıp objektif bir şekilde tespit edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
Somut uyuşmazlıkta davacı işçinin iş akdinin 08.12.2014 tarihinde sözlü ve eylemli olarak işverence feshedildiği, dosyadaki tutanakların fesihten sonra tutulup davacıya disiplin cezası verildiğinin ifade edildiği, devamsızlık tutanaklarının fesihten sonra düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkemenin bu konudaki tespiti isabetlidir.
Ne var ki; eylemli fesih 08/12/2014 tarihi olmasına rağmen işe iade davası 28/01/2015 tarihinde açılmıştır.
Hal böyle olunca 28/01/2015 tarihinde açılan davanın yasal 1 aylık süre geçirildikten sonra açıldığı sonucuna varılmakla davanın hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL harç giderinin davacıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 153,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kalan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.