Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
TKK.nun 145.maddesine göre; limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısı İİK"nun 145.maddesine göre, şirket devam ettiği sürece haklarını borçlu şirket ortağının şahsi mallarından, şirket bilançosu gereği o ortağa düşen kar payından ve şirket fesih olunmuş ise tasfiye payından alabilir. Limited şirketlerde cebri icraya ilişkin koşullar TTK"nun 522 ve 523.maddelerinde düzenlenmiştir. Limited şirketlerde ortağın şahsi borcundan dolayı, ortaklık payının doğrudan haczi mümkün olmayıp, sadece ortağın kar payı, masraf ve avans alacağı veya tasfiye halinde tasfiye bakiyesine katılma hakkı haczedilebilir. TTK"nun 522.maddesine göre; alacaklı borçlu ortağın limited şirketteki hissesini haczedebilir ise de satışını isteyemez. Zira limited şirketlerde pay kural olarak bölünmez. Ancak bunun istisnası devir veya miras yolu ile intikalde mümkün olup, pay önce bölünür, sonra devir veya intikal yapılır. Ayrıca pay kavramı ortaklık hak ve yükümlülüklerinin tamamını ifade eder. Dolayısıyle somut olayda konulan bu haciz, esasen ortaklık payı (hissesi) haczi değil, şirketin tasfiyesi halinde söz konusu hisseye düşecek olan tasfiye payının haczidir. Aksinin kabulü aşırı şekilcilik olur. Zira tasfiye işlemleri sonuçlanıncaya kadar ortağın ortaklık sıfatı devam eder. Bu durumda alacaklı, TTK"nun 522 ve 523.maddelerinde belirtilen prosedür çerçevesinde hareket ederek en az altı ay önce limited ortaklığın feshini ihbar etmek sureti ile ortaklığın tasfiye bakiyesinden borçlu ortağa düşecek paydan alacağını alabilir. Alacaklı tarafından haczedilen ve aslında tasfiye payı olan limited şirket hisse payının, cebri icrada açık artırma yolu ile satılması mümkün değildir. Bu husus kanun hükmü olup, kamu düzenine ilişkindir.
Somut olayda borçlular Şener Turizm San. ve Tic.Ltd.Şti. ile Serdar Şener aleyhinde yapılan ilamsız tahliye takibinde, borçlu Serdar Şener"in, diğer takip borçlusu şirkette olan hisselerine, icra müdürlüğünce borçlu şirkete müzekkere yazılmak sureti ile haciz konulduğu ve 13/08/2009 tarihli açık artırmada alacaklı vekiline 92.000 TL"ye ihale edildiği görülmektedir. Borçlu vekili, 28.8.2009 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihi 28/08/2009 tarihi itibariyle süresinde icra dairesine itiraz da bulunulduğunu, hisse haczinin geçersiz olduğunu, satış ilan tebligatının usulsüz olduğunu iddia ederek menkul ihalesinin feshini, ödeme emri tebliğ tarihinin 28/08/2009 olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
Şikayetçi borçluya çıkartılan ödeme emri tebligat adresi, diğer takip borçlusu şirkete ait olup, borçlu adına şirketin mesul müdürü Erkan Adsız"a tebliğ edildiği, tebligatın TK"nun
39. maddesi kapsamında hasma tebligat yasağı gereği usulsüz olduğu görülmektedir. Aynı şekilde şikayetçi adına,borçlu şirket adresinde işyeri çalışanı Mehmet Uçmak"a 07/08/2009 tarihinde yapılan satış ilan tebligatı da usulsüzdür. Her ne kadar menkul ihalesinde satış ilanının borçluya tebliğ zorunluluğu yok ise de, satış kararında satış ilanının borçluya tebliği yönünde karar alındığından, satış ilanının tebliğ edilmemesi ihalenin fesih nedeni olup, öğrenme tarihine göre süresinde ihalenin feshinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan yukarıda yazılı ilkeler uyarınca; limited şirket hissesinin doğrudan haczedilerek satışı mümkün bulunmadığından, bu nedenle de ihalenin feshi gerekmektedir.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle ihalenin feshi gerekirken hükümde yazılı fesih gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta ihale feshedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 17,15 TL onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 13/07/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.