Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20946
Karar No: 2015/26050
Karar Tarihi: 17.09.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/20946 Esas 2015/26050 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/20946 E.  ,  2015/26050 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının 21.04.1988 tarihinden itibaren davalı şirkette çalıştığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak, geçersiz ve hukuka aykırı bir şekilde 19.05.2013 tarihinde sonlandırıldığını, davalı tarafça, davacıya tebliğ edilen Kadıköy Noterliğinin 16.05.2013 tarihli fesih bildirimine göre; iş akdin fesih sebebi olarak, davalı şirket ile Petrol İş Sendikası arasında yapılmış bulunan 01.01.2011-31.12.2012 tarihleri arasını kapsamakta olan Toplu İş Sözleşmesi ve eki 11.04.2011 tarihli protokol gereğince sözleşme döneminde yapılacak işten çıkarmalarda S.G.K’dan emeklilik hakkını elde etme esasının uygulanacağı hüküm altına alındığı gerekçesi ile haklı neden olarak gösterilerek yasal hakları ödenmek kaydı ile iş akdi fesih edilmiştir denildiğini, davalı işveren tarafından düzenlenen fesih bildiriminde bahsedilen protokolün 4.maddesine göre: “Kendi rızası ile emekli olmak istemeyen işçilerin iş akitleri emekliliğe hak kazandıkları gün işverence feshedilebilir” düzenlenmesi yer aldığından bahsederek, davacının emeklilik müracaatında bulunmadığını da kabul ederek bu protokol hükmünün uygulama zorunluluğu doğmuş olması sebebiyle iş akdine son verildiğini, yazılı fesih bildiriminin devamında ise başta mali açıdan olmak üzere, işyerinin verimliliği, gelişmesi ve rekabet gücü açısından çok önem taşıyan bu hususun, işyerinde imzalanan Toplu İş Sözleşmelerinde de uzun yıllardır yer aldığını ve uygulandığının belirtildiğini, fakat Toplu İş Sözleşmesinin eki olarak bahsedilen protokol 11.04.2011 tarihli bir protokol olarak belirtildiğini, uzun yıllardır uygulaması ve geçerliliği olmadığını, bahsedilen protokolün, ne davalı şirket tarafından ne de Petrol İş Sendikası tarafından davacıya tebliğ edilmediğini, protokolün içeriğinden davacının hiçbir şekilde haberdar olmadığını, ayrıca işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesinin süresi bitmiş olduğunu, yeni bir sözleşmenin anlaşma ve imza aşamasında olduğundan davacının iş akdinin kötü niyetle feshedildiğini, feshin geçerli olmadığını belirterek; feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, boşta geçen sürelere ait en çok 4 aya kadar olan ücret ve işçilik haklarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminatın 8 aylık brüt ücret olarak belirlenmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; müvekkili şirket ile Petrol İş Sendikası arasında yapılmış olan 01.01.2011-31.12.2012 tarihleri arasını kapsamakta olan Toplu İş Sözleşmesi ve eki 11.04.2011 tarihli protokol gereğince, sözleşme döneminde yapılacak işten çıkarmalarda SGK’dan emeklilik hakkını elde etme esasının uygulanacağının hüküm altına alındığını, bahsedilen protokolün 4. Maddesinde “Kendi kendi rızası ile emekli olmak istemeyen işçilerin iş akitleri emekliliğe hak kazandıkları gün feshedilebilir” düzenlemesi bulunduğunu, yapılan incelemede davacının 21.04.2013 tarihinde SGK’dan emekli olmaya ve emekli aylığı almaya hak kazandığının anlaşıldığını, böylece davacı hakkında protokolün bu hükmünün uygulanabilir hale geldiğini, müvekkil şirketin anlatılan nedenler ile, davacının iş akdinin geçerli sebebe binaen yasal hakları ödenmek kaydıyla 19.05.2013 tarihi itibari ile feshedildiğini, davacının işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesinin süresinin bitmiş olduğu ve yeni bir sözleşmenin anlaşma ve imza aşamasında davacının iş akdinin kötüniyet ile feshedildiği iddiası yersiz olduğunu, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmeleri Grev ve Lokavt Kanunu m.6/III “Her ne sebeple olursa olsun sona eren toplu iş sözleşmesinin hizmet akdine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar, hizmet akdi hükmü olarak devam eder” hükmünü barındırdığını, Toplu İş Sözleşmesinin müvekkili Şirket ve Petrol İş Sendikası arasında yapılmış olsa dahi, tabii olarak ilgili 3. kişileri de bağladığını, davacı yanın protokolün kendisine bildirilmediği sebebi ile protokole dayanan iş akdinin feshinin geçersiz sebebe dayandığı iddiasının da yersiz olduğunu, davacının yeni işçi alındığı iddiasının doğru olsa dahi bunun tek başına feshin geçersiz ve kötü niyetli yapıldığını yönünde bir kanıt olamayacağını belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Somut olayda davacının iş sözleşmesi 01.01.2011-31.12.2012 tarihli Toplu İş Sözleşmesi’ne ek 11.04.2011 tarihli protokolde emeklilik hakkını elde eden personelin kendi isteğiyle emeklilik dilekçesi vermemesi halinde iş sözleşmelerinin işverence feshedilebileceği konusunda düzenleme bulunduğu, davacının da emeklilik hakkını elde ettiği gerekçesiyle feshedilmiştir.
    Dairemiz kararlarına göre toplu iş sözleşmesiyle veya işyeri yönetmeliği ile emeklilik durumunun fesih nedeni olarak öngörülmesi ve objektif olarak uygulanması durumunda geçerli bir fesih nedeni olabileceği kabul edilmektedir. Davalı işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesine ekli protokollerde emeklilik durumu bir fesih nedeni olarak öngörülmüştür.
    Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda 22.04.2013 tarihli personel listesinde 05.02.1987 tarihinde işe giren bir işçinin 26 yıl 3 ay 15 gün kıdemine sahip olduğu ve emeklilik süresi geldiği halde çalışmaya devam ettiği bu nedenle düzenlemenin keyfi uygulandığı belirtilmişse de, bilirkişi raporunda belirtilen işçinin kendisinin emeklilik nedeniyle dilekçe vererek 30.04.2013 işyerinden ayrıldığı görülmektedir. Bu nedenle söz konusu işçinin durumu davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğini doğurmayacaktır. Ayrıca fesihte emekliliğe dayanıldığından davacıdan sonra yerine işçi alınması da feshin geçersizliğini doğurmayacaktır.
    Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere 19.07.2013 tarihli personel listesinde emekliliğe hak kazandığı halde çalışan kişi bulunmadığı görülmektedir. Buna göre söz konusu toplu iş sözleşmesine ekli protokol hükmünün objektif uygulandığı anlaşıldığından feshin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM :
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 1.026.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    Kesin olarak 17/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi