Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2020/4207
Karar No: 2021/262
Karar Tarihi: 26.01.2021

Danıştay 9. Daire 2020/4207 Esas 2021/262 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4207
Karar No : 2021/262


Kararın Düzeltilmesini İsteyen : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

Vekili : Av. …

Karşı Taraf : … Turizm Taşımacılık San. Tic. Ltd. Şti.

Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 17/12/2019 tarih ve E:2016/15733; K:2019/7109 sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen nedenlerle düzeltilmesi istenilmektedir.

Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Tetkik Hakimi …'in Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilmiş olan kararlar hakkında kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ancak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin bulunması ile mümkündür. Dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebepler bunlardan hiçbirine uymadığından yerinde olmayan karar düzeltme isteminin reddine, 26/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 30. maddesinde, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır, şeklinde tanımlanmış, inceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı re'sen takdir olunmuş sayılacağı belirtilmiş, re'sen takdir sebepleri bentler halinde sayılmış, aynı maddenin ikinci fıkrasının 4. ve 6. bentlerinde; defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tesbitine imkan vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısiyle ihticaca salih bulunmaması ve tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hallerinde, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği düzenlenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef, üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımakta, bu bağlamda, Kanunda ve Kanunla verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan yasa altı düzenleyici işlemlerde öngörülen şekil şartları ile kayıt ve belge nizamına sıkı sıkıya bağlılık sözkonusu olmaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı Ostim Vergi Dairesi mükellefi … Grup Petrol Nakliyat Tur. İnş. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda; Akaryakıt toptan alım satım faaliyeti ile iştigal etmek üzere 30/01/2009 tarihi itibarıyla Çankaya adresinde mükellefiyet tesis ettiren şirketin daha sonra ... Yenimahalle / Ankara adresine taşındığı, Manisada şube açıldığı 3/2/2009 tarihinde yapılan yoklamada şirketin toptan akaryakıt ve inşaat demiri alım satımı yapacağı, 3 işçi çalıştırılacağı, emtiaların satılan yere direk götürüleceği, aynı adresin başka bir mükellefin de şube adresi olduğu, şube iş yerinde 6/7/2009 tarihinde yapılan yoklamada şirketin 25/6/2009 tarihinde faaliyetine başladığı, iş yerinin aylık kirasının 1.000,00 TL olduğu, … isimli şahsın çalışacağı, merkez adresinde 20/4/2010, 15/5/2010 tarihlerinde yapılan yoklamalarda adresin sürekli kapalı olduğu, şirketin 25/6/2010 tarihinde taşındığı, yeni adresinde 5/7/2010 tarihinde yapılan yoklamada şirket adına kayıtlı araç bulunmadığı, akaryakıt istasyonunun şube iş yerinde olduğu, belirtilen adresin yönetim ofisi olarak kullanıldığı, şube iş yeri adresinde 27/8/2010 tarihinde yapılan yoklamada şirketin adresi 27/8/2010 tarihi itibarıyla terk ettiği, Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce 1/11/2010 tarihinde yapılan yoklamada şubenin akaryakıt lisansının 28/9/2010 tarihinde iptal edildiği, 24/11/2010 tarihinde yapılan yoklamada da adresin boş ve kapalı olup şirketin bir hafta önce adresten ayrıldığı, şirketin iş yeri adresi ile yöneticinin ikamet adreslerine tebligat yapılamadığı, defter ve belgelerinin tasdik ettirildiği, 2009 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesine karşın 2010 ve 2011 yıllarının verilmediği, 2010 yılı Eylül ayından itibaren katma değer vergisi ve 2010 yılının 10-12.döneminden itibaren de muhtasar beyannamelerinin verilmediği, Başkent ve Ostim Vergi Dairesi Müdürlüklerine toplam 233.8862 TL vergi borcunun bulunduğu, mükellefin 2009 ve 2010 yıllarında … Petrol Nakliyat İnşaat Limited Şirketi, … Petrolcülük Anonim Şirketi, … Nakliyat İnşaat Otomotiv Limited Şirketi ve … Nakliyat Otomotiv İnşaat Limited Şirketi firmalarından alışlarının bulunduğu bu firmalardan … Limited Şirketi hakkında sahte fatura düzenlemekten olumsuz rapor düzenlendiği, … ve … Limited Şirketlerinin de nakliye firmaları olmasına karşın faaliyet konularında “Gaz ve Petrol Ürünleri Hariç” ibaresinin bulunduğu dikkate alınarak 2009 yılı alışlarının %4,6'sının, 2010 yılı alışlarının da %7,6'sının gerçek kabul edildiği, mükellefin 2009 ve 2010 yılı mal ve hizmet satışları toplamının sırasıyla 35.432.108,00 TL ve 36.157.102,00 TL olduğu ve bayisi olduğu … Petrolcülük Anonim Şirketinden alımlarının satış tutarlarına oranının 2009 yılında %4,6, 2010 yılında da %7,6 olduğu mükellefin şube adresinde yer alan istasyon için … Petrolcülük Anonim Şirketi bayiliği için EPDK kararına istinaden 2/7/2009 tarihinde lisans alıp, tesisin devri ve kendi talebi üzerine lisansın 28/9/2010 tarihinde iptal edildiği tespitleri yapılmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü ve vergi tekniği raporundaki tespitlerin değerlendirilmesinden, davacıya fatura düzenleyen söz konusu mükellefin beyan ettiği ticaret hacmini sağlayacak organizasyona sahip olmaması ve ekonomik ticari icaplar doğrultusunda yapılan değerlendirmeler uyarınca söz konusu faturaların gerçek bir mal ve hizmet hareketine dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından davalı karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi