9. Hukuk Dairesi 2016/13741 E. , 2020/2089 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 11.09.2007-14.02.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde reyon şefi olarak en son net 850,00 TL ücretle haftanın 6 günü 08.30-22.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla mesai alacaklarının ödenmediğini, tüm resmi tatil ve dini bayramlarda sürekli çalıştığını, ancak resmi tatil ve dini bayram çalışmasının ödenmediğini, işyerinde bir öğün yemek ve çay molası uygulaması olduğunu, ayrıca ramazan ayında 100,00 TL tutarında erzak yardımı olduğunu, müvekkilinin fazla mesai, resmi tatil ve dini bayram alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş akdinin haklı olarak feshettiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, resmi tatil ve dini bayram ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın türünün ""belirsiz alacak davası"" olarak gösterilmişse de belirsiz alacak ve tespit davasının somut şartlarının olayda oluşmadığını, belirsiz alacak davası olarak açılan ve şartları oluşmayan davanın ""dava şartı yokluğundan "" öncelikle reddi gerektiğini, dava konusu istemlerin zamanaşımına uğradığını, talep hakkının düştüğünü, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların tamamının haksız ve dayanaksız olduğunu, davacının 11.09.2007 tarihinde hizmet akdine dayalı şekilde reyon elemanı olarak müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, en son maaşının brüt 977,79 TL net 700,00 TL olduğunu, bunun bordrolar ve resmi kayıtlardan görüleceğini, aksinin eşdeğer delillerle ispatlanabileceğini, soyut ve ispatlanamayan davacı iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, 21.03.2011 tarihli istifa dilekçesi ve işten ayrılırken davacının müvekkiline ibraname sunduğunu, kendi isteği ile istifa eden işçinin kıdem tazminatı isteminin reddi gerektiğini, işçinin iş akdini haklı nedenle feshetme gayesi olduğunda bunu istifa dilekçesi ile yapmayacağının kuşkusuz olduğunu, aynı zamanda dava açmak için 3 yıl beklemeyeceğinin diğer bir gerçeklik olduğunu, hayatın olağan akışına aykırı davacı iddialarına itibar edilmemesi gerektiğini, davacının çalıştığı işyerinde Kanunen öngörülen çalışma sürelerine uyulduğunu, kural olarak fazla mesai yapılmadığını, personellerin vardiyalı ve dönüşümlü çalışma sistemi gereği iki ya da üç vardiya halinde dönüşümlü olarak çalıştıklarını, haftada bir gün hafta tatillerini ve günlük 1,5 saatten az olmayan ara dinlenmeleri (yemek ve çay molaları) kullandıklarını, haftada 45 saati aşacak şekilde mesai yapılmadığını, istisnai ve zaruri olarak yapılması gereken hallerde çalışan personellere aylık ücretleri ile birlikte fazla mesai ücretinin ödendiğini, personelin talep ettiği takdirde telafi (serbest zaman) izinleri verildiğini, davacının karşılığını alamadığı fazla mesainin olmadığını talep edilen fazla mesai ücretini haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili şirkete ait işyerlerinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde tüm personelin çalışmadığını, bir kısım personel için nöbetleşe çalışmanın söz konusu olduğunu, bu çalışmanın ücretlerinin ödendiğini, talep ettiği takdirde bayram veya tatil günüden sonra kullandırılan izinler ile telafi edildiğini, davacının karşılığını alamadığı bir bayram veya tatil çalışması olmadığını, resmi tatil ve dini bayram çalışması ücreti talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının faize ilişkin istemini niteliği ve dayanağı itibariyle hukuka aykırı olduğunu savunarak yasal olmayan faiz isteminin ve davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kıdem tazminatı talebinin reddine, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacakları taleplerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve prim alacakları bakımından hükmedilmesi gereken faizin en yüksek banka mevduat faizi olduğuna ve talepte bu yönde bulunduğuna göre doğrudan en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faizi geçmemek kaydı ile en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün, dava tarihi ve yapılan hatanın niteliği dikkate alınarak HMK.nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) SONUÇ:
Hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan fazla mesai ve genel tatil ücret alacaklarına ilişkin bölümlerindeki "...yasal faiz oranını aşmamak kaydı ile bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte..." sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerlerine "...bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte..." sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28/09/2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. Sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nispi temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 12/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.