9. Hukuk Dairesi 2015/23814 E. , 2015/25497 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 16.04.2007 tarihinden sonra mazeretsiz olarak işyerine gelmemesi nedeni ile iş akdinin iptal edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Dairemizin bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde yerel Mahkemece,
"1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılmış olan ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti alacağı, milli bayram ve genel tatil günü ücret alacağı, hafta tatili ücret alacağı ile ilgili mahkememizce 01/03/2012 tarih 2008/4 Esas 2012/35 Karar sayılı karar ile taraflar arasındaki ihtilaf giderilmiş olduğundan belirtilen alacak kalemleri ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafın kıdem tazminatı alacağı talebinin KISMEN KABULÜ İLE; 6.646,95-TL brüt kıdem tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yasal kesintilerin infaz aşamasına değerlendirilmesine, fazlaya ilişkin kıdem tazminatı alacağı talebinin REDDİNE" karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi,
Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozma kararından sonrada Mahkemece HMK.nun 297. maddesinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır.
Dairemizin 29.09.2014 tarihli bozma ilamına yerel Mahkemece uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde, bozma ilamı sonrasındaki kazanılmış usuli müktesep hak da korunmak suretiyle, dava konusu yapılan tüm alacak kalemleri hakkında hüküm kurulması gerekirken, kıdem tazminatı dışındaki diğer alacak kalemleri ile ilgili olarak "yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.