8. Hukuk Dairesi 2017/10479 E. , 2019/5334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı vekili; davalı üçüncü kişiye borçluya ait tüm demirbaş ve mevcudun ticari işletmenin devri mahiyetinde bir faturalandırma ile devredildiğini, ancak borçlu şirketin yasal hiçbir prosedürü uygulamadığını, bu nedenle yapılan haczin hukuka uygun olduğunu belirterek, istihkak iddiasının reddini talep etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, borçlu şirketin üçüncü kişinin distribütörü olduğunu, borcuna mahsuben iş yerindeki mahcuzların alındığını, ancak devrin hacizden önce yapıldığını, daha sonra da Golf Gıda Ltd. Şti.ne kiraya verildiğini, hatta anılan borç nedeni ile borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, alacaklının İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına yönelik şikayet başvurusunun, Mahkemelerine ait 2013/140 Esas, 2013/265 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile, İcra Müdürlüğünün sehven İİK"nin 99. maddesini uyguladığı, alacaklıya süre tanıyan bu kararın iptal edildiği, somut olayda İİK"nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, karinenin aksini ispat yükünün davalı 3. kişiye düştüğü, üçüncü şahsın istihkak iddiası ile ilgili olarak Müdürlükçe İİK"nin 96. ve 97. maddeleri gereğince işlem yapılması gerektiği saptanmış olmakla davacı-takip alacaklısının İİK"nin 99. maddesi uyarınca dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davacı alacaklının İİK. 99. maddesi uyarınca açmış olduğu istihkak davasının reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK"nin 99. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Takip dosyasında haczin üçüncü kişi adresinde yapıldığı kabul edilerek dava açma yükümlülüğünün alacaklıya yüklenmesi üzerine, alacaklı tarafından istihkak iddiasının reddinin yanı sıra şikayet başvurusunda bulunulduğu, şikayet talebinin tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği, şikayet başvurusunun Mahkemede 2013/140 Esas sayılı dosya ile karara bağlandığı, haczin İİK"nin 97. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde, İİK"nin 99/1. maddesi gereğince istihkak davası açması için alacaklıya süre verilmesi işleminin iptali ile, alacaklının dava açma yükümlülüğü ortadan kalktığından, dava konusuz kalmıştır. Bu durumda Mahkemece, dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün hatalı değerlendirmesi sonucu, dava açma yükümlülüğü alacaklıya yüklenmiş olduğundan, davacı alacaklı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 1. bendinden “... Davanın reddine” kelimelerinin çıkartılarak yerine, “KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA” kelimelerinin yazılmasına, hükmün vekalet ücretine ilişkin 3. bendinin tamamen çıkartılarak, 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.