8. Hukuk Dairesi 2016/10638 E. , 2019/5333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı vekili, borçlu aleyhine başlatılan takipte takibin kesinleşmesi üzerine 02.04.2015 tarihinde haciz yapıldığını, borçlu şirket yetkilisi ..., ... ve ...’ın üçüncü kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunduğunu, borçlu şirket yetkilisi ile üçüncü kişi şirkette yetkili olmayan kişilerin üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunmalarının yasal olarak mümkün olmadığını, borçlunun borçtan kurtulmak için gerçek dışı iddialarda bulunduğunu, ..., ... ve ...’ın üçüncü kişi şirket adına istihkak iddasında bulunmalarına rağmen mülkiyeti ispatlayıcı hiçbir belge sunmadıklarını, borçlu ile lehine istihkak iddiasında bulunulan şirket arasında organik bağ olduğunu, alacaklılardan mal kaçırmak için muvazaalı işlemler yaptıklarını, haciz mahallinde borçlu şirket adına evraklar bulunduğunu, borçlu şirket ile lehine istihkak iddiasında bulunulan şirketin aynı alanda faaliyet gösterdiğini, haciz zaptında verilen kararda hangi tarafın mahkemeye başvuracağı ve neye ilişkin olduğuna dair açıklık olmadığından taraflarınca hak kaybı olmaması açısından istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere dosyanın resen icra mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, ancak müdürlükçe bu taleplerinin reddedildiğini, bu meyanda yasaya aykırı müdürlük kararının kaldırılması için mahkemeye başvuru zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, redde ilişkin müdürlük kararının kaldırılarak üçüncü şahsın soyut istihkak iddiasının reddine ve haciz işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılara, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen yargılamaya katılmamışlardır.
Mahkemece, icra takip dosyasındaki istihkak şikayeti yönünden haciz yapılan adresin borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi olduğu, bu suretle üçüncü kişinin istihkak iddiasının icra müdürlüğü tarafından reddedilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, şikayet ve alacaklı tarafından İİK’nin 99. maddesi uyarınca açılmış istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
1. Davalı ...’nin şikayete yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK"nin 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir. Yargıtay"ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
2.Davalı ...’nin istihkak davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; HMK"nin 33. maddesi gereğince, bir davada ileri sürülen olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek ve yasa maddelerini doğru olarak uygulamak hakimin görevidir. Yani hukuki tavsif hakime aittir. Dilekçede şikayetten söz edilmesi HMK"nin 33. maddesi uyarınca "Hukuki tavsif hakime aittir" kuralını değiştirmez. Mahkemece, takip miktarı veya mahcuzun miktarından hangisi az ise o değer üzerinden nispi harç alınarak ve varsa noksan harç tamamlattırılarak tarafların tüm delilleri toplanıp, çekişmenin aynı zamanda istihkak davasına göre çözümlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Alacaklı tarafından istihkak davası lehine istihkak iddiasında bulunulan üçüncü kişiye ve borçlunun üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş olması halinde borçluya karşı açılır. Borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür. (İİK mad. 96/1, 85/2) Somut olayda dava ve şikayete konu hacizlerde ... ve ... mahcuzların ... ait olduğundan bahisle üçüncü kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunmuşlardır. Ancak alacaklı tarafça dava kendilerine husumet düşmeyen, haciz tutanaklarından lehine istihkak iddiasında bulunulan üçüncü kişi şirket çalışanı oldukları anlaşılan ..., ... ve borçlu şirket yetkilisi ...’ye karşı açılmıştır. Bu durumda Mahkemece taraflarına husumet yöneltilemeyecek gerçek kişi şirket yetkilisi ile üçüncü kişi şirket çalışanlarına karşı açılan istihkak davasının pasif husumet yokluğundan ret kararı verilmesi gerekirken, kendi içinde çelişki oluşturacak şekilde yazılı ve anlaşılmayan gerekçeler ile istihkak iddiası hakkında iddianın reddi şeklinde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."nin şikayete ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile istihkak davasına yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366. ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.