8. Hukuk Dairesi 2018/1638 E. , 2019/5292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 10. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı .. vekili, evlilik birliği içinde edinilen 4357 ada 14 parselde kayıtlı 4 ve 6 nolu bağımsız bölümler üzerinde davacının katılma alacağının hesaplanarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı lehine hesaplanacak alacağın davalıdan tahsilini talep etmiş, dava değerini 10.000 TL olarak göstermiştir.
Davalı ... vekili, davalının kuaförde ücret karşılığı çalıştığını, bugüne kadar yalnızca günlük ihtiyaçlarını karşılayacak kadar geliri olduğunu, taşınmazların davalının babası tarafından davalı adına alındığını, bunun banka kayıtları ve diğer delillerle ispatlanacağını, taşınmazların kişisel malı olduğunu bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davaya konu taşınmazların davalının kişisel malı olduğu, davacının katılma alacağı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince, davalının babası ...’e ait .. 12.11.2012 tarihinde çekilen 169.500 TL’ye ilişkin dekont ve davaya konu taşınmazların para çekildikten bir gün sonra davalı tarafından edinilmiş olması, dava dışı ... 27925 ada 7 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptırılmasına ilişkin davalının babası tarafından imzalanan vekaletname ile davalının babasının taşınmaz satımı ile davaya konu taşınmazların alım tarihi arasındaki kısa süre gözetilerek davalının kişisel mal savunmasının ispatlandığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurmuştur.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa"dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad.222).
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince; eşler, 28.07.1991 tarihinde evlenmiş, 11.07.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK"nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu 4 ve 6 nolu bağımsız bölümler, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 13.11.2012 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179).
Mahkemece davaya konu taşınmazların davalının kişisel malı olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş, ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince de aynı gerekçeyle davacı vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiş ise de, bu konuda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiştir.Dava konusu taşınmazlara ilişkin kayıtlara göre,.... mahallesi 4357 ada 14 parselde 4 ve 6 numaralı meskenler, dava dışı ... adına kayıtlı iken, 13.11.2012 tarihinde davalı tarafından satın alınmış, her iki daire de 10.02.2014 tarihinde dava dışı gerçek kişilere satılmıştır. Dava dışı, ... mahallesi 1079 m² arsa vasfındaki 27925 ada 7 parselin, 04.12.1998 tarihi itibarıyla 141/1079 hissesi davalı ..., 205/1079 hissesi davalının babası ..., diğer hisseler dava dışı gerçek kişiler adına iken, 30.04.2009 tarihinde kat irtifakı talep ettikleri, bağımsız bölümlerin kat irtifakı ile oluştukları, 27925 ada 7 parseldeki 2. normal kat 12 numaralı bağımsız bölümün 140.000 TL"ye 18.05.2012 tarihinde ... tarafından... isimli kişiye satıldığı, 13.05.2009 tarihli resmi senet incelendiğinde ise, ... mahallesi 27925 ada 7 parselde 8 numaralı bağımsız bölümün ... adına kayıtlı iken 20.500 TL bedelle ... Çepli"ye, 17 numaralı bağımsız bölüm ... adına kayıtlı iken 24.500 TL bedelle Funda Orhan"a, 18 numaralı bağımsız bölüm ... adına kayıtlı iken 24.500 TL bedelle..., 19 numaralı bağımsız bölüm ... adına kayıtlı iken 24.500 TL bedelle ...."a, 27925 ada 7 parselde 4 numaralı bağımsız bölüm ... adına iken 03.06.2009 tarihinde... satılarak tapuda devredildikleri, davalının babası tarafından Finansbank Sincan şubesinden davaya konu taşınmazlar satın alınmadan bir gün önce 169.500 TL çekildiğinin anlaşıldığına ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu taşınmazların edinilmesinde, davalının babası tarafından çekilen ve ikame taşınmazın satım bedeli olduğu anlaşılan 169.500 TL’nin kullanıldığının kabulü doğru ise de, bu miktarın davaya konu taşınmazların alım bedellerinin tamamını karşılamaya yetip yetmediği,davacının iddia ettiği gibi, davaya konu taşınmazların satın alınması için bu bedelin üzerine para eklenip eklenmediği üzerinde yeterince durulmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece; davaya konu taşınmazların davalı tarafından edinme tarihindeki değeri uzman bilirkişilerce belirlenerek, davaya konu taşınmazların 169.500 TL’den daha fazla bedel karşılığı edinildiğinin belirlenmesi halinde,bakiye kısmın edinilmiş mallardan karşılandığı (TMK mad. 222/3) kabul edilerek, bu miktar üzerinden katılma alacağı hesabı yapılarak talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nin 373/1 maddesi uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK"nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.