9. Hukuk Dairesi 2014/20417 E. , 2015/32808 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, 20/04/1998 tarihinde davalılara ait işyerinde kademe ve tesis bakım ustası olarak çalışmaya başladığını, bu çalışmasının emekliye ayrıldığı 31/10/2009 tarihine kadar aralıksız olarak sürdüğünü, davalılara ait taş ocağının önce davalı Akyıldızlar Şirketi"nce işletilmekte iken 01/04/2006 tarihinden itibaren işçiler dahil tüm işyeri organizasyonu ile birlikte diğer davalı .... Yapı Şirketi"ne devir edildiğini, bu sebeple davacının işten çıkışı ve 1 gün sonra tekrar devralan şirkette işe girişinin yapıldığını, bu haliyle davacının çalışmasının aralıksız ve kesintisiz olduğunu, iş sözleşmesinin davacının 31/10/2009 tarihinde emekliliğine hak kazanmasıyla son bulduğunu, hak kazanılan kıdem tazminatına karşılık bir miktar ödeme yapıldığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek; kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarıın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalılar Cevaplarında Özetle:
Davalı .... Yapı Beton Mad. Taş. San. Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 01/04/2006-02/11/2009 tarihleri arası davalı işyerinde çalıştığını, söz konusu tarihte emekli olması üzerine 6.710,98 TL kıdem tazminatı hesaplanarak davacının banka hesabına ödendiğini, davacının vermiş olduğu ibraname ile hiçbir hakkının kalmadığını kabul ettiğini, davacının son net ücretinin 1.210,00 TL olduğunu, ücret ve fazla çalışma ücretinin kendisine imza karşılığı ödendiğini, bordroların itirazı kayıtsız olarak imzalandığını, çalışma saatlerinin 08:30-18:00 saatleri arası olduğunu, 1 saat 30 dakika ara dinlenme verildiğini, davalı işyerinde hafta tatili yapıldığını, genel tatillerde çalışma yapılmadığını, yapılan çalışma varsa ücretinin ödendiğini, yıllık izinlerin kullanıldığını, ücretlerinin davacıya ödendiğini, izin belgelerinin mevcut olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... San. Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının 20/04/1998-31/03/2006 tarihleri arası davalı işyerinde çalıştığını, davalı işyerinin faaliyetlerini durdurmasının gündeme geldiğini, bunun üzerine davacının işten ayrıldığını, çalışma olduğu dönemle ilgili olarak 8.123,20 TL kıdem tazminatı hesaplanarak davacıya ödendiğini, verilen ibraname ile davalı işyerinden hiçbir hakkının kalmadığını kabul edildiğini, son ücretin net 906,00 TL olduğunu, bordroların itirazı kayıtsız olarak imzalandığını, çalışma saatlerinin 08:30-18:00 saatleri arası olduğunu, 1 saat 30 dakika ara dinlenme verildiğini, davalı işyerinde hafta tatili yapıldığını, genel tatillerde çalışma yapılmadığını, yapılan çalışma varsa ücretinin ödendiğini, yıllık izinlerin kullanıldığını, ücretlerinin davacıya ödendiğini, izin belgelerinin mevcut olduğunu savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin sona ermesi şarttır. Bu noktada iş akdinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut uyuşmazlıkta; davalı işveren tarafından dosyaya ibraz edilen ve davacının imzasını taşıyan belgelerden, davacının 11.11.2006-17.11.2006 tarihleri arasında 6 gün süre ile yıllık izin kullandığı tespit edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık iznin 10 günden aşağı sürelerde bölünemeyeceği gerekçesi ile davacıya kullandırılan bu 6 günlük süre dikkate alınmaksızın hesaplama yapılmıştır. Davacı bu izinlerin mazaret izni olduğunu savunmamıştır.
Yıllık izinlerin talep edilmesine rağmen çok kısa süreler ile kullandırılması işçi açısından haklı fesih sebebi olarak değerlendirilebilirse de, kullandırılan yıllık ücretli izinlerin 10 günden kısa olması nedeni ile kullanılmamış gibi kabul edilmesi ve hesaplama dahil edilmemesi hatalıdır.
3-Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalılar yargılama sırasında kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden taktiri indirim dışından reddedilen miktar üzerinden davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de hatalıdır.
4-Yargılama sırasında Av ..., davalıların verdiği usulüne uygun vekaletnameler ile davayı takip etmiş olup; bu avukatın davalılar vekili olarak karar başlığında gösterilmemesi de ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.