9. Hukuk Dairesi 2014/20351 E. , 2015/32779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı işçi, kıdem tazminatı farkı, işe başlatmama tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacağının ödetilmesine, davalı-karşı davacı, fazla ödeme nedeni ile alacaklı olduğu 3.917.11 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı-karşı davalı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 11/12/2007-09/09/2011 arasında lamine-cam birleştirme operatörü olarak davalı iş yerinde çalıştığını, aylık son brüt ücretinin 1.117,47 TL olduğunu, günlük 5,00 TL yemek ve 2,53 TL yol parası yardım aldığını,... İş Mahkemesi"nin 19/03/2012 tarihli 2011/1713 E. Ve 2012/113 K. Sayılı kararı ile işe iadesine karar verildiğini, kararın onanmış olduğunu, davalı işverene işe iade talebinde yazılı ihtar ile müracaat etmelerine rağmen 1 ay içinde işe başlatılmadığını, işe iade kararı gereği işten çıkarılma tarihinin 4 ay sonrası olan 09/01/2012 olarak kabul edilmesi gerektiğini, böylece 4 aylık ücret ve diğer hakları 4 aylık brüt ücret tutarında işe başlatmama tazminatı, kıdem tazminatı farkı ve 4 ay uzayan kıdem süresine göre doğan yıllık izin ücreti alacağı olmak üzere toplam 7.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava talep etmiştir.
B) Davalı-karşı davacı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, iş akdini müvekkilleri tarafından haklı sebeple sona erdirildiğini, işe iade kararının Yargıtay tarafından onanması üzerine karar düzeltme talebinde bulunduklarını, bu sebeple kararın kesinleşmesinin davacının işe iade talebinden sonra gerçekleştiğini, 07/02/2013 tarihinde davacıya işe başlaması hakkında ihtarname göndermiş olduklarını, davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığını belirterek asıl davanın reddine ve davacıdan müvekkilerinin fazla ödeme alacaklı nedeni ile olduğu 3.917,11 TL"nin karşı dava ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, işe yargılama usulünde karar düzeltme yolunun olmadığı, Yargıtay"ın onama kararının kesin olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, karşı davanın reddine karar verilmesine rağmen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davanın kabulüne karar verilmesine rağmen davacı lehine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesine göre maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken reddedilen miktar üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK.nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) Sonuç:
Hüküm fıkrasına davacı yönünden karşı davanın reddi nedeniyle vekalet ücreti ile ilgili “Davacı vekili için takdir edilen 1500,00 TL"nin avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” bendinin eklenerek,
Hüküm fıkrasının 8. bendinin tamamen çıkarılarak yerine “Davacı vekili için takdir edilen 1500,00 TL"nin avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” bendinin eklenerek hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.