
Esas No: 2019/415
Karar No: 2020/13
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/415 Esas 2020/13 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 190-440
Nitelikli yağma suçundan sanık ...’ın TCK"nın 37. maddesi yollamasıyla 149/1-a, c, h, son 62, 53, 63 ve 54. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve müsadereye ilişkin Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29.04.2014 tarihli ve 3-178 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 20.03.2018 tarih ve 4098-1980 sayı ile;
“Oluş ve dosya kapsamına göre, yağma olayının gerçekleştiği konutu tedarik eden sanık ... hakkında TCK"nın 39. maddesinin uygulama koşullarının karar yerinde tartışmasız bırakılması,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesince 21.11.2018 tarih ve 190-440 sayı ile sanığın TCK’nın 149/1-a, c, h, son 39/1-2-b, 62, 63 ve 54. maddeleri gereğince 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, mahsuba ve müsadereye karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince 16.04.2019 tarih ve 242-2457 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 15.05.2019 tarih ve 1791 sayı ile;
"...Sanık ... soruşturma ve yargılama aşamasında suçlamaları kabul etmemiş, sanıklardan sadece..."i arkadaşı olması sebebiyle tanıdığını, beraat eden sanık ..."ı tanımadığını, eve giren iki erkek şahsın isimlerini bilmediğini, sadece sanık... ile müştekinin yemek yedikleri sırada yanlarında olduğunu ve baş başa kalmak istemeleri üzerine kiracı olarak oturduğu evin anahtarını istedikleri için verdiğini, eve birlikte girmediğini, olayın ne şekilde meydana geldiğini görmediğini beyan etmiştir. Suçlamayı kabul etmeyen diğer sanık..."in soruşturma safhasında alınan ilk raporunda darp cebir izi olmadığı yolundaki 186200 protokol numaralı rapordan hemen sonra polisin kendisini de şüpheli olarak gördüğünü ve olayın ciddiyetini anlayınca polis memurları tarafından 01.12.2010 tarihinde saat 03.00"te tutulan tutanakta belirtildiği şekilde kendisinde yaralanma olduğunu beyan etmesiyle yeniden sevk üzerine Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 186330 protokol sayılı, Dr. Mesut Bay imzalı raporunda "Sağ diz üzerinde hiperemi sıyrık, başın sol dış yanında 0.5 cm ödem mevcut" şeklinde olay anında iki erkek şahsın kapıyı açıp içeriye girdiğinde kendisini tartakladıkları yolundaki savunmasını doğrular darp ve cebir izi tarif edilmiştir. Sanık ..."nın müştekiyi darbederek cep telefonunu alan sanıklarla irtibatının olduğu ve yapılan bir plan çerçevesinde suçun işlenmesine zemin hazırladığına, kiracı olarak bulunduğu evin anahtarını atılı suçun işlenmesine yardım etmek niyet ve kastıyla verdiğine ve suçtan haberdar olup neticesinde bir menfaat temin ettiğine dair dosya içerisinde bir delil bulunmamaktadır. Zira, diğer sanık..."in müştekiyle sözleştikleri tarihte müşteki Şanlıurfa iline işi çıkması sebebiyle gelememiş, daha sonra geldiğinde ise sanık..."i kendi arayarak buluşmak istemiş ve kısa süre sonra da buluşma ve olay gerçekleşmiştir. Sanık ... ise müştekiyle sadece olaydan birkaç saat önce..."le birlikte olduğu restoranda kısa bir süre yüz yüze gelmiştir. Diğer sanıklar... ve ... da sanığın savunmasını doğrulamış, meçhul diğer şahıslarla ise bir irtibatı veya irtibat şüphesi dosyaya yansımamıştır. Müşteki de 04.12.2018 tarihli dilekçesinde sanıktan bir şikâyeti olmadığını, kendisine yönelik bir eylemi bulunmadığını beyan etmiştir. Kuşkudan (şüpheden) sanık yararlanır (in dubio pro reo) evrensel ilkesi gözetildiğinde sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği," görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 04.07.2019 tarih ve 1721-4110 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, inceleme dışı sanık... ...hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ile 6136 sayılı Kanun’a muhalefet, inceleme dışı sanık ... ...hakkında nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından verilen beraat hükümleri temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak ve aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2019/223 esas sayılı dosyası ile birlikte yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı nitelikli yağma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2019/223 esas sayılı dosyasının sanığı olup ... takma ismini kullanan... ...in, ... takma ismini kullanan sanık ..., hakkında beraat kararı verilen inceleme dışı sanık ... ...ve açık kimliği belirlenemeyen bir erkek şahısla birlikte yaptıkları ortak plan ve iş bölümü çerçevesinde mağdurun telefonunu arayarak “Bana gelmiyor musun?” dediği, mağdurun kendisini tanımadığını, yanlış numarayı aradığını söylemesi üzerine ertesi gün tekrar telefon açan..."in bu kez de "Sesiniz güzel ve genç geliyor. Sizinle tanışmak istiyorum." dediği, mağdurun telefonu kapatmasının ardından bu kez de "Sesiniz güzel ve genç geliyor, tanışalım." şeklinde kısa mesaj gönderdiği, ..."in ilerleyen günlerde defalarca arayıp ısrar etmesine dayanamayan mağdurun, bu görüşme teklifini kabul ettiği, ..."in mağdurdan pazar günü Şanlıurfa"ya gelmesini istediği, mağdurun o tarihte müsait olmaması nedeniyle görüşmeye gitmediği ancak 29.11.2010 tarihinde başka bir iş için Şanlıurfa"ya gidip..."i telefonla aradığı, tarafların Abide Park isimli alışveriş merkezinde buluşmaya karar verdikleri, ..."in yanında "..." takma isimli sanık ...’nın da geldiği, birlikte Diyarbakır yolunda bulunan bir restorana gittikleri, yemekten sonra sanık ...’nın hep beraber evine gitmeyi teklif ettiği, eve geldikten bir süre sonra önceden yaptıkları plan gereği sanığın, ... ile mağduru yalnız bırakma bahanesiyle evden ayrıldığı, sevişmek üzere... ile mağdurun soyundukları esnada içeri giren inceleme dışı sanık ... ve kimliği tespit edilemeyen başka bir erkek şahsın mağduru dövmeye başladıkları, "Bu kız ..."ın nişanlısı, senin ne işin var burada, senin fotoğrafını çektik." dedikleri, mağdur adına kayıtlı içinde 0 53. 4.. 6. 8. numaralı SIM kart bulunan cep telefonunu ve nüfus cüzdanını ...’ın zorla aldığı, şahısların “Bizimle geleceksin.” diyerek silah gösterdikleri mağduru evden çıkararak kendi aracının arka koltuğuna oturttukları, bu sırada..."in evde kaldığı, beraat eden inceleme dışı sanık ... ile hakkında daimi arama kararı verilen erkek şahsın mağduru Diyarbakır yoluna doğru götürdükleri araç içerisinde "Seni öldürebilirdik ama seninle anlaşacağız” diyerek silah zoruyla 200.000 TL para istedikleri, mağdurun "200.000 TL param yok, öldürecekseniz, öldürün" demesi üzerine şahısların "Seni aşiret büyüklerinin yanına götüreceğiz onlar gerekeni yapar." şeklinde sözler sarf ederek Şanlıurfa istikametine doğru döndükleri, ışıklı kavşaktaki polis aracını gören mağdurun araçtan atlayarak görevlilerin yanına gittiği, mağdurun aracının bir sokak arasındaki Şanmar Market yakınlarında terk edilmiş vaziyette bulunduğu iddiasıyla kamu davası açıldığı,
29.11.2010 tarihli adli muyane raporundan; mağdur ..."ın frontal bölgede 4x3, sağ omzunda 2x2 cm ebadında sıyrık bulunduğu, yaralanmasının hayati tehlikeye sebep olmadığı ve basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olduğu,
30.11.2010 tarihli Cumhuriyet savcısı görüşme tutanağından; olayın meydana geldiği evde oturan ...isimli şahıstan inceleme dışı sanık..."in fotoğrafı temin edilip mağdura teşhis amaçlı gösterildiğinde fotoğraftaki şahsın isminin ... olduğunu söylediği, bunun üzerine yapılan araştırmada sanığın kimliği tespit edilip otel kayıtlarına bakıldığında Manici Otel"de kaldığının belirlendiği, söz konusu otele gidildiğinde sanığın yanındaki... isimli şahısla birlikte yakalandığı ve Cumhuriyet savcısının talimatı ile her ikisinin de gözaltına alındıkları,
Yakalama ve Gözaltı Formundan; ..."in 30.11.2010 tarihinde saat 21.00 sıralarında yakalandığı,
30.11.2010 tarihli kolluk tutanağından; ..."in saat 20.30 sıralarında yakalandığı sırada yapılan üst aramasında bir adet MKE yapımı 9 mm çapında fişek elde edildiği,
30.11.2010 tarihinde saat 20.10’da ve 01.12.2010 tarihinde saat 16.15"te alınan adli muayene raporlarından; ..."in vücudunda herhangi bir darp ve cebir izinin bulunmadığı,
01.12.2010 tarihli kolluk tutanağından; saat 00.22 ila 00.50 arasında... ile görüşen müdafisinin bu görüşmeden hemen sonra inceleme dışı sanık..."in yaşanan olay sırasında darbedildiğini, bu olay neticesinde oluşan yara izlerini doktora söylememesi nedeniyle doktor raporlarında vücudunda darp ve cebir izinin bulunmadığının bildirildiğini söyleyip ek rapor alınmasını talep etmesi üzerine tekrar devlet hastanesine gidildiği,
01.12.2010 tarihinde saat 03.00"te alının adli muayene raporundan ise; şikâyetlerinin bir önceki gün de olduğunu söyleyen sanığın sağ diz üstünde hiperemi, sıyrık, başın sol dış yanında 0,8 cm çapında ödem bulunduğu, yaralanmasının hayati tehlikeye sebep olmadığı ve basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olduğu,
Dosya içerisindeki araç ruhsat suretinden; suçta kullanılan aracın Ahmet Şaşmaz adına kayıtlı, 02 H. 3.. plaka sayılı, 2011 model, mor renkli Fiat Fiorino marka araç olduğu,
29.11.2010 tarihli olay yeri inceleme raporundan; Ahmet Şaşmaz isimli şahıs adına tescilli olup mağdur ... tarafından kullanılan aracın Furkan Tekstil Taç Bayii önünde terk edilmiş vaziyette bulunduğu, sol arka sürgülü kapısının tamamen, sol ön kapı camının yarıya kadar açık olduğu ve kontak anahtarının üzerinde durduğu, araç içerisinden bir adet pet şişe, bir adet alışveriş fişi ele geçirildiği, aracın direksiyon simidi ve vites topuzundan vücut izlerinin alındığı,
Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğünün 30.11.2010 tarihli raporundan; mağdurun kaçırıldığı araçtan ele geçirilen bir adet pet şişeyle bir adet alışveriş fişi üzerinde yapılan incelemede herhangi bir vücut izine rastlanmadığı,
Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğünün 01.12.2010 tarihli ekspertiz raporundan; mağdurun kullandığı aracın sağ ön kapı iç yüzündeki parmak izinin mağdura, sol ön kapı dış yüzeyindeki parmak izlerinin inceleme dışı sanık..."e, sol ön kapı cam altı iç yüzey ve cam direğindeki, bagaj kapağındaki, sağ arka kapı cam iç yüzeyindeki, ön cam sol kısımdaki parmak ve avuç izlerinin ekspere verilen eşya kısmında adı geçen şahısların dışında yabancı birine ait parmak izleri olduğu, araçta ele geçirilen pet şişe üzerinde mağdurun parmak izleri bulunurken alışveriş fişindeki izin yabancı birine ait parmak izi olduğu,
07.12.2010 tarihli ekspertiz raporundan ise; yabancı parmak izleriyle inceleme dışı sanık ... Kılıç"ın mukayeseye elverişli parmak izleri arasında herhangi bir uyuşmanın bulunmadığı,
29.11.2010 tarihli ev arama ve fotoğraflı teşhis tutanaklarından; olayın meydana geldiği evin adresinin Karşıyaka Mahallesi Ülgen Sitesi, E Blok, Kat:1, No: 3 olduğu, mahalle muhtarı ile ikamete gidildiğinde evin dışında bulunan ve isminin ...olduğunu söyleyen bir şahsın söz konusu evde kendisinin kaldığını, ancak evin anahtarının yanında olmadığını söylemesi üzerine çilingir yardımı ile kapının açıldığı, evde yapılan aramada herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı, ..."un üzerinde bulunup..."e ait olduğunu söylediği fotoğrafı rızasıyla kolluk görevlilerine verdiği, söz konusu fotoğraf mağdura gösterildiğinde kendisini inceleme yapılan adrese getiren ve isimini ... olarak söyleyen kişinin kesinlikle fotoğraftaki şahıs olduğunu beyan ettiği,
30.11.2010 tarihli araştırma-yakalama tutanağından; haber merkezince 29.11.2010 tarihinde saat 18.45 sıralarında mağdur ..."ın iki şahıs tarafından silah zoruyla kaçırılıp eşyalarının yağmaladığının bildirilmesi üzerine konuyla ilgili araştırmaya başlandığı, olay yerinin tespitinden sonra ev araması yapıldığı, ikamet sahibi ..."un, eşi ..."nın arkadaşı... isimli şahsın evdeki fotoğrafını kolluk görevlilerine verdiği,
01.12.2010 tarihli arama tutanağından; Cumhuriyet savcısının yazılı izni doğrultusunda sanık..."in konakladığı Manici Otel"in 113 nolu odasında sanığın ve müdafisinin huzurunda yapılan aramada sanığın siyah renkli el çantasının içerisinde iki adet Nokia marka cep telefonunun ele geçirildiği, mağdurun yağmalanan cep telefonunun da aynı marka olması nedeniyle her iki telefonun muhafaza altına alındığı,
01.12.2010 tarihli teşhis tutanağından; inceleme dışı sanık..."in kaldığı otel odasında bulunan bir adet 353647/01/385845/2 Imei numaralı, içerisinde 0701200397920 nolu Turkcell hat bulunan Nokia-1112 marka cep telefonunun gösterildiği mağdurun söz konusu telefonun kendisine ait olup yağmalandığını beyan ettiği,
01.12.2010 tarihli teşhis tutanağından; ... ile sanık ... benzer şahıslar arasına konularak yapılan teşhis işleminde mağdurun, birinci sıradaki ismini görevlilerden... ...olarak öğrendiği şahsı kesin olarak teşhis ettiğini, ... Demir"in kendisini ... olarak tanıtan kişi olduğunu ve söz konusu eve gelen erkek şahıslarla irtibatının bulunduğunu, kendisini eve götürüp tezgâh kuran şahıs olduğunu, üçüncü sırada bulunan ve ismini görevlilerden ... olarak öğrendiği şahsın kendisini ... olarak tanıtan kişiye çok benzediğini, ancak olay günü gelen bayanın saçlarının sarı olduğunu, saç uzunluğu, fiziği ve yüzünün ... isimli şahsa çok benzediğini, şikâyetçi olduğunu beyan ettiği,
01.12.2010 tarihli teşhis tutanağından; sanık... ile birlikte yakalanan ve hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen..."ın iki kişi ile birlikte mağdura gösterildiği, mağdurun gösterilen şahısların hiçbirini tanımadığını beyan ettiği,
06.12.2010 tarihli kolluk tutanağından; mağdurun cep telefonu ve nüfus cüzdanını yağmalayan kişilerin tespiti için yapılan çalışmalar neticesinde inceleme dışı sanık ... ...ile hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen ..."ın eyleme katılmış olabileceklerinin değerlendirildiği, her iki şahsa ait fotoğrafların gösterildiği mağdurun ..."ı teşhis ettiği ancak ..."ı tanımadığını beyan ettiği,
İnceleme dışı sanık..."in savunmasında geçen Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.04.2014 tarihli ve 720-446 sayılı kararı UYAP ortamında temin edilip incelendiğinde; katılanın... Demir, sanıklarının Ayhan Canbeyli ve Ramazan Gündüzalp, suç tarihinin 21.09.2010 olduğu, sanıklar hakkında silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanık Ayhan hakkında cinsel taciz ve sair tehdit suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, sanık Ramazan hakkında ise kasten yaralama ve silahla tehdit suçlarından mahkûmiyet hükümleri kurulduğu,
Anlaşılmaktadır.
Mağdur ... Kollukta; 49 yaşında olduğunu, Adıyaman"da esnaflık yaptığını, olay tarihinden 4-5 gün önce numarasını hatırlayamadığı bir bayanın kendisini arayarak "Gelmiyor musun?" dediğini, hattaki şahsa yanlış numarayı aradığını söyleyerek telefonu kapattığını, ertesi gün aynı bayanın kendisini tekrar arayarak "Sesiniz güzel ve genç geliyor. Sizinle tanışmak istiyorum." dediğini, konuşmak istemediği için telefonu kapattığını, aynı şahsın bu kez de "Sesiniz güzel ve genç geliyor, tanışalım." şeklinde kısa mesaj gönderdiğini, mesaja cevap vermeyince söz konusu bayanın tekrar aradığını bunun üzerine kendisi ile görüşmeyi kabul ettiğini, şahsın isminin ... olduğunu ve Şanlıurfa"da yaşadığını söyleyip pazar günü oraya gelmesini istediğini ancak o gün Şanlıurfa"ya gitmeyip 29.11.2010 tarihinde bir iş için dayısı Ahmet Şaşmaz"dan aracını ödünç alarak saat 16.00 sıralarında gittiğini, ... isimli bayanla buluşmak istediğini, telefonda görüşüp Abide Park isimli alışveriş merkezinin önünde buluştuklarını, şahsın 1,60 m boyunda, 40-45 kg ağırlığında, esmer, siyah saçlı, zayıf yapılı, yanında getrdiği ... isimli bayanın ise 25-28 yaşlarında, 1,60 m boyunda 50-55 kg ağırlığında sarışın, uzun saçlı ve zayıf yapılı olduğunu, hep beraber Narlıdere isimli lokantaya gittiklerini, yemekten sonra Karaköprü"deki evine gitmeyi öneren ..."ın kapıyı anahtar ile açtığını, kimsenin bulunmadığı evin karanlık olduğunu, ..."ın kendisini inceleme dışı sanık... ile baş başa bırakıp yanlarından ayrıldığını, saati tam olarak hatırlayamadığını, ancak ışıkların kapalı olduğunu, ... ile elbiselerinin üst kısımlarını çıkardıklarını, sevişmeye başlayacakken kapının ve ışıkların açıldığını, içeriye iki erkek şahsın girdiğini, birinin 28-30 yaşlarında 1,65-1,70 m boylarında, 65 kg ağırlığında, zayıf yapılı, kısa siyah saçlı, esmer, kirli sakallı, boynunda poşu sarılı olduğunu, kıyafetlerini hatırlayamadığı bu şahsın kendisine siyah renkli bir silah doğrulttuğunu, diğerinin ise 35 yaşlarında, 1,65 m boyunda, 75 kg ağırlığında, etine dolgun, kumral tenli, siyah saçlı, sakalsız, bıyıksız olduğunu, bu şahsın sarı-kahverengi bir ceket giydiğini, her iki şahsın birlikte kendisini tekmeyle ve yumrukla vurmak suretiyle dövdüklerini, bu sırada ... isimli bayanın kıyafetlerini alıp dışarı çıktığını, bu şahısların ..."a vurmadıklarını, kendisine "Bu kız ..."ın nişanlısı, senin ne işin var burada? Senin fotoğrafını çektik." dediklerini, belinde takılı bulunan ikinci el Nokia marka faturasız cep telefonuyla içerisindeki SIM kartını, gömlek cebindeki nüfus cüzdanını alıp kendi aracına bindirdiklerini, arabayı 35 yaşlarındaki şahsın kullandığını, diğer şahsın ise arka koltukta yanında oturduğunu, araç içerisinde de aynı şahsın kendisine silah doğrultmaya devam ettiğini, söz konusu şahısların "Seni öldürebilirdik ama seninle anlaşacağız" dediklerini, boş bir araziye gittiklerini, her iki şahsın birlikte kendisinden 200.000 TL istediklerini, "200.000 liram yok, öldürecekseniz öldürün" şeklinde cevap vermesine rağmen ısrar ettiklerini, ardından "Seni aşiret büyüklerimize götüreceğiz, onlar gerekeni yapar." dediklerini, Diyarbakır istikametinden Şanlıurfa istikametine doğru gelirken polis aracını gördüğünü, kapıyı açıp araçtan atladığını, olanları polis memurlarına anlattığını,
Mağdur ..."ın Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı 15.12.2010 havale tarihli dilekçede; kaçırılması ve alıkonulması olayındaki kişilerin inceleme dışı sanık..."e de sert davranıp darbettiklerini, ... ile ..."nın bu olayla ilgilerinin olmadığını belirterek şikâyetinden vazgeçtiğini bildirdiği,
Mağdur ..."ın Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı 29.12.2010 havale tarihli ikinci dilekçede; eve gelen şahısların kendisini götürdükleri sırada suça konu cep telefonunu evde bıraktığını,
11.03.2013 tarihinde istinabe olunun Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinde; tam olarak hatırlayamadığı bir tarihte telefonla arayan bir bayanın kendisiyle tanışmak istediğini, birkaç gün ısrarla arayarak ziyaretine gelmesini teklif ettiğini, bir gün iş için Şanlıurfa"ya gidince sanığı aradığını, alışveriş merkezinde sanık ve arkadaşı ... ile buluştuklarını, bu şahısların kendisini götürdükleri evde otururken birden içeriye üç erkek şahsın girdiğini, kendisine birkaç defa tokat attıklarını, ancak ne dediklerini hatırlayamadığını, içlerinden birinin elinde tabanca olduğunu, cep telefonunu ve nüfus cüzdanını aldıklarını, her iki erkek şahsın kendisini evden çıkartarak bir arabaya bindirdiklerini, seyir hâlindeyken 200.000 TL istediklerini, bu parayı vermezse kendisini öldüreceklerini söylediklerini, parasının olmadığını söyleyince senet imzalattırmak istediklerini, bu sırada yolda polis aracı görüp hareket hâlindeki araçtan atladığını, cep telefonu ile nüfus cüzdanının Şanlıurfa"daki Mahkemede kendisine iade edildiğini, şikâyetçi olmadığını,
02.12.2013 tarihinde istinabe olunan Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinde; kendisine gösterilen inceleme dışı sanık ..."a ait fotoğrafa bakıp olayı gerçekleştiren şahıslardan birinin fotoğraftaki şahsa benzediğini, ancak aradan geçen uzun zaman nedeniyle şahsı tam olarak hatırlayamadığını,
20.01.2014 tarihinde istinabe olunan Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinde; ..."a ait fotoğraflardan suç tarihinde eve gelen şahıslardan biri olabileceğini ancak tam olarak teşhis edemediğini,
İnceleme dışı sanık..."in yanında yakalanıp hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen Fatih Oktay Kollukta; mağduru tanımadığını, sanık..."i üç yıldır tanıdığını, ne iş yaptığını bilmediğini, zaman zaman görüştüklerini, ..."in başka bir isim kullanıp kullanmadığını bilmediğini, 29.11.2010 tarihinde yani olay günü saat 11.00 sıralarında Haşimiye Camisi civarında karşılaştıklarını, ayak üstü sohbet edip ayrıldıklarını, bir gün sonra saat 11.00 sıralarında..."in telefon açarak kendisini Manici Otel"e çağırdığını, saat 12.00 sıralarında ismi geçen otele gittiğini, yarım saat sonra... ile birlikte otelden ayrıldıklarını, Balıklı Göl"de otururken otel parasının olmadığını, sevgilisiyle kavga ettiklerini söyleyen..."e, üzerinde para olmadığı için istediği parayı veremediğini, saat 15.00 sıralarında ayrıldıklarını, yakalandıkları gün de..."e para vermek için saat 17.00 sıralarında Manici Otel"e geldiğini, lobide otururken resepsiyona otel ücreti olan 200 TL"yi ödediğini, bu esnada polislerin gelip kendilerini karakola götürdüklerini, ..., ..., ... ve ...isimli şahısları tanımadığını,
Tanık ...bilgi sahibi sıfatıyla Kollukta; dört aydır sanık ... ile birlikte olayın geçtiği evde birlikte yaşadıklarını, dört gündür de eve gitmeyip ailesinin yanında kaldığını, 28.11.2010 tarihinde apartman yöneticisinin kendisini arayarak evine gelmesini istediğini, 29.11.2010 tarihinde saat 23.45 sıralarında evine gittiğinde sanık ..."nın evde olmadığını gördüğünü, kapının kilidinin değiştirilmesi nedeniyle de içeriye giremediğini, geri döneceği esnada polis memurlarının geldiğini, çilingir yardımıyla eve girebildiklerini, durumu öğrenince..."in fotoğrafını görevlilere verdiğini,
İnceleme dışı sanık ... ...Kollukta; mağduru, inceleme dışı sanık..."i, sanık ..."yı ve tanık ..."u tanımadığını, hiçbirisiyle daha önce görüşmediğini, olayın geçtiği eve hiç gitmediğini, kullandığının dışında herhangi bir telefon hattının bulunmadığını, olay günü Yakubiye"nin yukarı kısmındaki bağ evinde soy ismini bilmediği ancak Kazancı Pazarı"nda çay ocağı işleten Rıza isimli arkadaşıyla birlikte olduğunu,
Savcılıkta; mağdurun teşhisini kabul etmediğini, kendisiyle yüzleşmek istediğini söylemesi üzerine inceleme dışı sanığın cep telefonunun polis memurlarından alınıp rehberi kontrol edildiğinde olayın diğer şüphelilerinin numaralarının sorgulandığı ancak söz konusu numaraların telefonda kayıtlı olmadıklarının tespit edildiği,
Mahkemede; olay tarihinden sonra mağdurun cep telefonuna takılarak kullanıldığı tespit edilen 054. 4.. 3. 7. nolu telefon hattını kendisinin çıkarttığını, ancak hiç kullanmadığını, bu hattı arkadaşı ..."ın kullandığını, zaten ..."ın da Mahkemede söz konusu hattı kendisinin kullandığını beyan ettiğini, ..."ın vefat ettiğini, hattın hâlen bu şahsın ailesinde bulunduğunu, teşhisi kabul etmediğini,
Ceza Genel Kurulunun 2019/223 esas sayılı dosyasının sanığı... ...müdafisi huzurunda Kollukta; yakalandıktan sonra adli muayene raporu alınırken korktuğu için doktora dizindeki sıyrık ve başındaki ağrıdan bahsetmediğini, gözaltındayken herhangi bir kötü muamele görmediğini, bir ay önce internet ortamında tanışıp telefonla görüşmeye başladıkları mağdura isminin ... olduğunu söylediğini, mağdurun da kendisini ... ismiyle tanıttığını, mağdurun Şanlıurfa"ya gelip kendisini araması üzerine yolda karşılaştığı arkadaşı ..."yı da yanına aldığını, buluştuktan sonra birbirlerine gerçek isimlerini söylediklerini, yemekten sonra evine gitmeyi ..."nın önerdiğini, bu teklifi kabul ettiklerini, adrese geldiklerinde ..."nın komşularının kendilerini kalabalık görmemeleri için önden eve gidip kapıyı açtığını, ardından mağdurla beraber söz konusu eve girdiklerini, ..."nın bir işinin olduğunu söyleyerek yanlarından ayrıldığını, bir saat sonra kapının çalındığını, kapıyı açmaya gittiğinde üstünün çıplak olduğunu, daha önce kendisi ile birlikte olmak isteyen isimlerini ve kim olduklarını bilmediği iki şahsın içeriye girip kendisini darbettiklerini, şahısların 30 yaşlarında, birinin zayıf, diğerinin ise iri yapılı, uzun boylu ve kıvırcık saçlı olduğunu, zayıf yapılı şahsın elinde silah bulunduğunu, şahısların sırtına silahla vurduklarını, daha sonra "Kim bu adam? Bunun altına mı yatıyorsun?" dediklerini, "O benim arkadaşım, sevgilim." şeklinde cevap verdiğini, bu kez mağdurun yanına gidip "Bu kız senin neyin olur?" deyip mağduru darbetmeye başladıklarını, bu esnada evden kaçıp dışarıda bir yere saklandığını, şahısların mağduru dışarı çıkarıp araca bindirdiklerini gördüğünü, onlar ayrılınca eve tekrar gittiğini, mağdura ait cep telefonunu gördüğünü, eşyalarıyla birlikte telefonu alıp Manici Otel"e giderek 113 nolu odaya yerleştiğini, ertesi gün aradığı tanık..."ın otel ücretini ödediğini, mağdurun iş yerini ankesörlü telefonla arayıp nerede olduğunu sorduğunu, telefondaki şahsın "Müfettişler geldi, Mustafa yok." dediğini, bu şahsa Şanlıurfa"dan aradığını söylediğini ancak ismini vermediğini, olaydan sonra mağdur veya ... ile görüşmediğini, ..."nın birlikte yaşadığı ...isimli şahsı tanımadığını, soru üzerine; çantasında ele geçirilen bir adet dolu mermiyi olaydan sonra evin içerisinde bulduğunu, otel odasında bulunan Nokia marka cep telefonlarından mavi renkli olanla içerisindeki SIM kartın mağdura ait olduğunu, eve gelen şahısları tanımadığını, kim olduklarını bilmediğini ancak bu şahısların daha önceden kendisini rahatsız ettiklerini,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde farklı olarak; mağdurun yanında üstünü çıkartmadığını, sadece deri ceketini çıkarttığını, kapıyı açınca içeri giren iki şahıstan birinin omuzuna silahla vurduğunu, zayıf olan şahsın kendisine tekme attığını, iri yapılı olanın silahı mağdur ..."nın kafasına dayadığını, o arada evden kaçıp bir ağacın arkasına saklandığını, elbiseleri ve çantası yanında olmadığı için onların dışarı çıkmalarını beklediğini, inceleme dışı sanık ... tedirgin olur diye olayı kendisine anlatmadığını, daha önce kuaförde yaşadığı olay nedeniyle korkup polisi aramadığını, Manici Otele gittiğini, gelip kendilerini darbeden ve mağduru kaçıran şahısları tanımadığını, bu şahısların daha önceden de kendisini takip ettiklerini, belki yine takip edip izini bulmuş olabileceklerini, mağdurun kapının açılıp içeri girildiği yönündeki beyanıyla sanığın kapıyı ben açtım şeklindeki beyanının çelişmesi nedeniyle sanıktan sorulduğunda; kapının açılmadığını, anahtarın kendisinde olduğunu, çalınması üzerine kapıyı açtığını, ifadesinin tutanağa eksik ya da yanlış geçmiş olabileceğini, ... ile olaydan sonra görüştüğünü söylediğini,
Mahkemede farklı olarak; yanlış numara çevirmesi nedeniyle mağdurla ilk görüşmesinin gerçekleştiğini, daha sonra telefonla konuşup sanal alemde irtibat kurduklarını,
İfade etmişlerdir.
Kollukta susma hakkını kullanan sanık ... aşamalarda; olay günü inceleme dışı sanık..."in aradığını, "Abide Park"ın önünde buluşalım." dediğini, sanık..."in internetten tanıştığı şahısla buluştuğunu, mağdurun aracına binip lokantaya gittiklerini, yemekten sonra mağdurun nerede görüşeceklerini sorduğu..."in, dışarıda görüşmelerinin uygun olmayacağından kendisinin evinde görüşüp görüşemeyeceklerini sorduğunu, "Olur." diye cevap verdiğini, eve beraber gittiklerini, işi olduğu için onları yalnız bırakıp yanlarından ayrılarak çarşıya gittiğini, İstanbul"da oturan kız kardeşi ile MSN"de görüştüklerini, Abide Park"a gittiğinde..."in telefonla kendisini aradığını, Karaköprü"de parkta görüşüp evin anahtarını kendisinden aldığını, ..."in sekerek yürüdüğünü, ancak kendisine bir şey anlatmadığını, sanık ve mağdurun evindeyken gelen şahısların kim olduğunu bilmediğini, daha önce...’in bir olaya şahit olduğunu ve tehdit edildiğini, gelen şahısların evini nasıl bulduklarını bilmediğini, üzerine atılı suçu kabul etmediğini, kimseye karşı yağma eylemi gerçekleştirmediğini, bu işe yardımcı olmadığını, suç işleme niyeti olsa gelen şahıslara evini göstermesinin mantıksız olduğunu, mağdura ismini ... olarak söylemediğini, tanık ...ile gayrîresmi olarak evli olduğunu,
Savunmuştur.
Yağma suçu TCK"nın 148. maddesinde;
"1-Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2- Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet hâline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi hâlinde de aynı ceza verilir.
3-Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hâle getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı Kanun"un suç tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 149. maddesinin 1. fıkrasında yağma suçunun nitelikli hâlleri;
"a) Silâhla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Yol kesmek suretiyle ya da konut veya işyerinde,
e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
h) Gece vaktinde,
İşlenmesi hâlinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." biçiminde sayılmıştır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında da yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Yağmanın temel şeklinin düzenlendiği 5237 sayılı TCK"nın 148. maddesinin birinci fıkrası uyarınca; kişinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceği ya da mal varlığı bakımından büyük bir zarara uğratılacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakılması yağma suçunu oluşturur. Suç anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılması suretiyle gerçekleşir.
Yağma; başkasının zilyetliğindeki taşınabilir malın, zilyedin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınması olduğundan “zor yoluyla hırsızlık”, bir kişiye karşı kullanılan icbar araçlarıyla haksız bir menfaat elde etmek şeklinde de tanımlanmıştır. Hırsızlık ile yağma suçları aynı ortak unsurlara sahip olup ayrıldıkları tek nokta ya da başka bir deyişle yağmanın, hırsızlığa oranla sahip olduğu ilave unsur, malı almak için cebir veya tehdit kullanılmasıdır.
Yağma suçu amaç ve araç hareketlerden oluşan bir suçtur. İlk önce almayı gerçekleştirmek için araç hareketler olan cebir veya tehdit kullanılır, sonrasında bu cebir ve tehdidin etkisiyle malın alınması veya tesliminin sağlanması ile suç tamamlanır.
Yağma, tehdit veya cebir kullanma ile hırsızlık suçlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bileşik bir suç olduğundan birden çok hukuki değeri korumaktadır. Kendisini oluşturan suçların korudukları hukuki değerler olan kişi hürriyeti, vücut dokunulmazlığı, zilyetlik ve mülkiyet yağma suçunun da koruduğu hukuki değerlerdir.
Suç tarihi itibarıyla 149. maddede yağma suçunun nitelikli hâlleri arasında; silahla, birden birden fazla kişi tarafından birlikte, gece vakti işlenmesi sayılmış olup 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile yağma suçunun konut ve iş yerlerinin eklentilerinde işlenmesi hâli de diğer bir nitelikli hâl olarak Kanun maddesine eklenmiştir.
Uyuşmazlık konusu bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;
Olay tarihinde 20 yaşında olan inceleme dışı sanık...’in, Adıyaman’da esnaflık yapan 49 yaşındaki mağduru telefonla arayarak isminin ... olduğunu söyleyip “Gelmiyor musun?” diye sorduğu, mağdurun..."e kendisini tanımadığını söylemesine rağmen, ertesi gün mağduru tekrar arayan..."in, bu kez de “Sesiniz güzel ve genç geliyor. Sizinle tanışmak istiyorum." dediği, mağdurun telefonu kapatması üzerine "Sesiniz güzel ve genç geliyor. Tanışalım." şeklinde kısa mesaj attığı, olumlu cevap alamamasına rağmen ısrarla aramaya devam ettiği mağduru görüşmeye ikna ettiği, ..."in istediği tarihte yanına gidemeyen mağdurun 29.11.2010 tarihinde başka bir iş için gittiği Şanlıurfa’da..."i aradığı, Abide Park isimli alışveriş merkezinin önünde buluştukları, ..."in yanında getirdiği sanık ...’nın kendisini ... olarak tanıttığı, hep beraber Diyarbakır yolunda bir restorana gittikleri, yemekten sonra sanık ...’nın kendisine ait eve gitmeyi teklif ettiği, üçünün birlikte gittikleri evin kapısını sanığın açtığı, ... ile mağduru yalnız bırakmak üzere yanlarından ayrıldığı, ışıkları kapalı olan evde sevişmek üzere... ile mağdurun giyisilerini çıkarmaya başladıkları sırada kapının açıldığı, içeriye giren iki erkek şahsın mağdura silah doğrultup tekmeyle ve yumrukla vurmaya başladıkları, ...’in, ... isimli şahsın nişanlısı olduğunu söyleyip cep telefonuyla nüfus cüzdanını aldıkları, bu esnada..."in dışarı çıktığı, her iki şahsın mağduru olay yerine geldiği araca bindirerek Diyarbakır yoluna doğru kaçırdıkları, bu esnada silah doğrultmaya devam ettikleri mağdura "Seni öldürebilirdik ama seninle anlaşacağız." dedikleri, boş bir araziye gittiklerinde 200.000 TL istedikleri mağdurun "200.000 liram yok, öldürecekseniz öldürün." şeklinde cevap vermesi üzerine aracı tekrar Şanlıurfa istikametine doğru sürüp “Seni aşiret büyüklerimize götüreceğiz, onlar gerekeni yapar.” diyerek korkuttukları, ışıklı kavşakta polis aracını gören mağdurun kaçırıldığı araçtan atlayarak kurtulduğu anlaşılan olayda; inceleme dışı sanık..."in savunmasında olay gecesi eve gelen iki erkek şahsın mağdurla birlikte kendisini de darbettiklerine yönelik istikrar gösteren savunması, olayın akabinde 01.12.2010 tarihinde alınan ve bu savunmayı destekleyen adli muayene raporuna göre..."in de basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif şekilde yaralandığının belirlenmesi, mağdurun ilk ifadesiyle teşhis sırasındaki beyanlarında sanık ... ile..."i suçlayarak kendisine tuzak kurduklarını, bahsi geçen şahısların..."e dokunmadıklarını söylemesine rağmen soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği 15.12.2010 tarihli dilekçesinde eve gelen şahısların kendisiyle birlikte..."i de darbettiklerini, ... ile sanık ..."nın bu olayla bir ilgilerinin olmadığını; 29.12.2010 tarihli dilekçesinde ise söz konusu şahısların kendisini götürdükleri sırada suça konu cep telefonunu evde bıraktığını bildirmesi, ..."in de otel odasında ele geçirilen telefonu şahısların mağduru evden götürmeleri üzerine geri dönüp mağdura ulaştırmak için yanına aldığına yönelik savunması ve bu dosya ile aralarında fiile ve hukuki irtibat bulunan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2019/223 esas sayılı dosyasında ulaşılan sonuç gözetildiğinde; öncelikle mağdura ait cep telefonunda takılı hatta ilişkin baz istasyonu bilgileri getirtilerek olay esnasında ve sonrasında cep telefonunun nereden sinyal verdiği tespit edilip sinyal bilgilerinin mağdurun ilk ifadesiyle mi yoksa sanığın savunmasıyla örtüşen dilekçe kapsamıyla mı örtüştüğünün, yağmalandığı iddia edilen telefonla suç tarihinde ve sonrasında kimlerle, bu arada inceleme dışı sanık ... ile görüşme yapılıp yapılmadığının tespiti, ayrıca..."in ve sanık ..."nın suç tarihinde kullandıkları cep telefonuna ait iletişimin tespiti kayıtları getirtilerek suç tarihiyle öncesinde ve sonrasında kimlerle görüştüklerinin araştırılıp bu şahıslar dinlenerek sanığın üzerine atılı yağma suçuyla ilgili savunmasının aksini gösterir bağlantılarının bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre, sanığın eyleminin sabit olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırmayla sanığın mahkûmiyetine karar verildiği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüne, Özel Daire onama kararının sanık ... yönünden kaldırılmasına, Yerel Mahkemenin sanığın nitelikli yağma suçuna yönelik mahkûmiyet hükmünün suçun sübutu bakımından eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle KABULÜNE,
2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 16.04.2019 tarihli ve 242-2457 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.11.2018 tarihli ve 190-440 sayılı kararının sanık ..."ın nitelikli yağma suçundan mahkûmiyetine ilişkin hükmünün suçun sübutu bakımından eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 16.01.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
