Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20414
Karar No: 2015/32097
Karar Tarihi: 12.11.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/20414 Esas 2015/32097 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/20414 E.  ,  2015/32097 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GEBZE 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2012/182-2014/420

Davacı, kıdem tazminatı ile ücret, izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ile resmi tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde hidrolik bakım ustası olarak çalıştığını, yaş koşulu dışında emekliliğe hak kazanması nedeniyle iş sözleşmesini fehettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, ücret, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesini feshetmekte haksız olduğu, fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışma iddiasının doğru olmadığını, ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiği ve yıllık izinlerini kullandığını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini feshetmekte haklı olduğu, yıllık izinleri kullanmadığı, ücretlerinin eksik ödendiği, fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışması yaptığı halde karşılığının ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftada 16 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek yalnızca davaya karşı yapılan zamanaşımı savunması nazara alınarak hesaplama yapılmıştır.
Davacı 07.02.2013 tarihli duruşmada 2009 yılından önceki döneme ilişkin fazla çalışma alacaklarını aldığını açıkça beyan etmiştir. Mahkemece 01.01.2009 öncesine ilişkin fazla çalışma alacaklarının hüküm altına alınması hatalıdır.
Davalı tarafça 2009/Ocak-2012/Mart dönemine ilişkin saat üzerinden fazla çalışma tahakkuku bulunan imzalı ücret bordroları ibraz edilmiştir. Davacı bu bordrolardaki imzalara itiraz etmiştir. Buna karşın mahkemece gerekli imza incelemesi yaptırılmamıştır.
Öncelikle 2009/Ocak-2012/Mart dönemine ilişkin ücret bordroları üzerinde bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yaptırılmalıdır. Bunun sonucuna göre imzaların davacıya ait olması halinde davacı bordrolarda gösterilen ücret miktarından daha fazla ücretle çalıştığını ispat ettiğinden gerçek ücretine göre bu bordrolarda gösterilen saatler üzerinden hak kazandığı fazla çalışma alacağı hesaplanarak bordrolarda tahakkuk ettirlen miktarlar düşülerek fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmalıdır. Eğer bordrolardaki imzaların işçiye ait olmadığı anlaşılırsa tanıkla ispat edilen haftalık 16 saat üzerinden fazla çalışma alacağı hesaplanılarak davalı lehine oluşan usulü kazanılmış haklarda dikkate alınarak fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmalıdır.
3-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre hafta ve genel tatil alacağı yönünden davasını ıslah etmiştir. Davalı işveren, ıslaha karşı süresinde verdiği yazılı itiraz dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Hem mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 126/3, hem de 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Borçlar Kanunun 147/1 maddesine göre işçi ücretlerine ilişkin davalar 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Hafta ve genel tatil alacağı bu tür alacaklardandır. Bu nedenle ıslahla talep edilen hafta ve genel tatil alacağının ıslah tarihinden geriye doğru 5 yılın dışında kalan ve dava dilekçesinde talep edilen miktardan fazla olan kısmı zamanaşımına uğramıştır. Gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davalı lehine oluşan usulü kazanılmış haklarda nazara alınmak suretiyle hafta ve genel tatil alacağı hakkında yeniden bir karar verilmelidir.
4-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.
Somut olayda davacı ulusal bayramlarda çalıştığını tanıkla ispat etmiştir. Mahkemece hükme esas alına bilirkişi raporunda 1,5 yevmiye üzerinden genel tatil alacağı hesaplanmıştır. Halbuki davacının çalışmadan hak kazandığı 1 yevmiye aylık ücreti içinde ödenmiştir. Çalışılan günler için ise bir yevmiye daha alacağı bulunmaktadır. Mahkemece gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının hak kazandığı genel tatil alacağı bir yevmiye üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
5-Davacı dosya içinde hükme esas alınmayan bilirkişi raporunda net hesaplanan miktarlara göre fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacağını ıslah etmiştir. Davacı fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını net olarak talep etmektedir. Buna karşın mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarının yalnızca gelir vergisi düşülerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının hak kazandığı fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarından ssk ve işsizlik primleri ile artan oranlarda gelir vergisi düşülerek net ücret üzerinden bu alacakları hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi