MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, .... ve ..... şirketlerinde temsil yetkisi bulunmamasına rağmen, bu şirketlerin borçlu olduğu senet ve çekleri sonradan tanzim ederek katılana verip ödemeyerek, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın, söz konusu çek ve senetleri önceden doğan borca karşılık verdiği ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, ayrıca sanığın, ilgili şirketlerin kurulmasından itibaren yirmi yıl süreyle temsil yetkisinin devam ettiği, sanığa bu hususta vekaletname verildiği, bunun dışında, sanığa sözlü olarak yetkilendirme de yapıldığı, sanığın çek keşide etmesine yönelik diğer ortakların bir itirazının bulunmadığı, .... ve .... şirketlerinin borcu için keşide edilen çek ve senetlerin gerçeğe aykırı olduğunun ispatlanamadığı olayda, her iki suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.