Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2494 Esas 2021/180 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2494
Karar No : 2021/180

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 06/02/2020 tarih ve E:2020/22, K:2020/620 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından yapılan 2018 YLSY başvurusunun sistem tarafından engellenmesine ilişkin işlem ile; bu işlemin dayanağı olan Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Öğrencileri Seçme ve Yerleştirme (2018-YLSY) Başvuru ve Tercih Kılavuzu'nun "Başvuru Şartları" başlıklı "2.1" bölümünün (ç) ve (h) maddesinin ve "Başvuru, Seçme ve Yerleştirme İşlemlerinin Geçersiz Sayılacağı Durumlar" başlıklı 8. bölümünün "2.b" maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 06/02/2020 tarih ve E:2020/22, K:2020/620 sayılı kararıyla;
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/06/2019 tarih ve E:2019/1103, K:2019/3059 sayılı bozma kararına uyularak,
Anayasa'ya göre, idarenin, düzenleme yetkisini kanunlar çerçevesinde ve kanunlara uygun olarak kullanması gerektiği, kanunun öngördüğü düzenleme yetkisinin, yine kanunda belirtildiği gibi kullanılması, kanun hükmü bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa düzenlemenin yönetmelikle yapılmasının zorunlu olduğu,
1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun'un 3. maddesinin son fıkrasının son cümlesinde "Yurt dışına gönderilecek öğrencilerin seçimi, başvuru şartları ile sınavlara ilişkin diğer usul ve esaslar Bakanlık tarafından yönetmelikle düzenlenir." hükmünün yer aldığı,
Bu durumda; amacı, kapsamı ve düzenleme alanı gözönünde bulundurulduğunda, 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun'un 3. maddesi uyarınca Milli Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak Yönetmelik'le yapılması gerekirken, Kılavuz hükmü ile yapılan dava konusu düzenlemelerde ve söz konusu düzenlemelere dayanılarak davacının 2018 YLSY başvurusunun sistem tarafından engellenmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, dava konusu Kılavuz düzenlemelerinin ve bireysel işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Türk Öğrencilerin Yabancı Ülkelerde Öğrenimleri Hakkında Yönetmelik'te, başvuru şartlarının Bakanlıkça yayımlanan kılavuzla belirleneceğinin ifade edildiği, 2013 yılından önce başvuru yaşının üst sınırının erkek adaylar için 26, kadın adaylar için 28 iken, 2013 YLSY Başvuru ve Tercih Kılavuzu'nda tüm adaylar için 30 yaş olarak belirlendiği, yurtdışına gönderilmeye hak kazanan öğrencilere dil, yüksek lisans ve doktora öğreniminde farklı süreler verildiği, ayrıca öğrencilerin kabul almasına imkan sağlamak üzere 1,5 yıla kadar da bekleme süresi verildiği, tüm bu süreler dikkate alındığında programa yerleşmeye hak kazanan bir adayın öğrenimini tamamlamasının yaklaşık 13 yıl sürdüğü, öğrencilerin mecburi hizmet yükümlülüğü gözönüne alındığında yaş sınırının yükseltilmesinin mevcut emeklilik yaşı uygulamasında sıkıntılara yol açabileceği, öğrencilerden beklenen verimin alınmasını zorlaştıracağı ve birikimlerinden istifade edilebilecek zaman diliminin daralacağı, 2016 YLSY kapsamında 706 adayın kontenjanlara yerleştiği halde 541 adayın gerekli evrakı teslim ederek bursiyerliğe hak kazandığı, adayların %23,37'sinin gerekli evrakı teslim etmeyerek kontenjanların boş kalmasına ve diğer adayların kapsam dışında kalmasına neden olduğu, bu nedenle 2017 yılından itibaren dava konusu uygulamaya geçildiği, bu sayede anılan oranın %15,22'ye düşürüldüğü, dava konusu Kılavuz hükümleri ve bu hükümler çerçevesinde tesis edilen bireysel işlemin mevzuata uygun olduğu, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; 4. fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/06/2019 tarih ve E:2019/1103, K:2019/3059 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 06/02/2020 tarih ve E:2020/22, K:2020/620 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 03/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.