17. Hukuk Dairesi 2013/13943 E. , 2015/1066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.01.2015 Salı günü davacılar ..., ..., ..., ... ,..., ..., ..., ..., vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın müvekkillerinin desteği ..."ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu otobüse arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkillerinin desteğinin hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla eş ... ve 1.5 yaşındaki kızı ... için 1.000 TL maddi, eş için 60.000, ... için 50.000, anne ve baba için 30.000"er, 3 kardeş için 15.000"er TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacı eş ve çocuğun ticaret mahkemesinde görülen davada sigorta şirketinin sorumluluğuna karar verilen miktardan daha fazla miktarda bir tazminata hak kazandıklarının o davada alınan bilirkişi raporu ile belli olduğu, talep edilen miktarın 1.000 TL olması nedeniyle yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmediği gerekçesiyle, eş ve çocuk için 1.000 TL maddi, eş için 20.000, çocuk için 15.000, anne ve baba için 10.000"er, 3 kardeş için 5.000"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmayıp kesinleşip kesinleşmediği belli olmayan ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/182-10 sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu ile yetinilerek karar verilmiş ise de bu karar usul ve yasaya uygun değildir. Mahkemece söz konusu ticaret mahkemesi dosyası da getirilerek kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.