Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/12573
Karar No: 2021/714
Karar Tarihi: 03.02.2021

Danıştay 4. Daire 2016/12573 Esas 2021/714 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/12573
Karar No : 2021/714

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Kurye Dağıtım Taşımacılık İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av….
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle, 2010/1 ilâ 4. dönemleri için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi … ve Sultanbeyli Vergi Dairesi mükellefi … hakkındaki vergi tekniği raporlarındaki tespitlerin bu mükelleflerin düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığını kanıtlamaya yeterli olmadığından bu faturalar nedeniyle yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları ile 2010 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezası uyuşmazlık konusu dönem için tekerrüre esas alınamayacağından vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısımlarında hukuka uyarlık, Kocasinan Vergi Dairesi mükellefi …, Sultanbeyli Vergi Dairesi mükellefi … ve Küçükyalı Vergi Dairesi mükellefi … İnş. ve Malz. San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporlarındaki tespitlere göre bu mükellefler tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığından, bu faturalardan dolayı yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, özel usulsüzlük cezasının ise … Vergi Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında dava konusu edildiğinden, mükerrer olarak açıldığı anlaşılan davanın buna ilişkin kısmının esasının incelenemeyeceği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Alımlarının gerçek olduğu, söz konusu şirketlerin faal olduğu, ödemelerin banka veya finans kurumu aracılığıyla yapıldığı, cezalı tarhiyatın varsayıma ve eksik incelemeye dayalı olduğu, alım yapılan mükelleflerin bir kısım vergisel yükümlülüğünü yerine getirmemesinden davacı şirketin sorumlu tutulamayacağı, ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacının sahte fatura kullandığının ilgili raporlarla somut olarak ortaya konulduğu, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : … ve … İnş. ve Malz. San. Tic. Ld. Şti. tarafından düzenlenen faturalar yönünden temyiz incelemesi yapılamayacağı, Vergi Mahkemesi kararının özel usulsüzlük cezası yönünden bozulması, diğer yönlerden onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz dilekçesinde İsmail Demir'den alınan faturalardan kaynaklanan cezalı tarhiyata, davalı idarenin temyiz dilekçesinde tekerrür nedeniyle %50 artırılan vergi ziyaı cezalarına ilişkin olarak ileri sürmüş olduğu iddialar, yerinde ve Vergi Mahkemesi kararının bu kısımlarının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Davacının … ve … İnş. ve Malz. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davacıya düzenlenen faturalara ilişkin temyiz istemine gelince;
… tarafından 2010/7. döneminde, … inş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından 2010/6,7. dönemlerinde davacıya fatura düzenlenmesi ve uyuşmazlığın 2010/1,2,3,4. dönemlerine ilişkin olması karşısında, söz konusu faturaların dava konusu cezalı tarhiyatlarla ilişkisinin bulunmadığı ve iş bu davada cezalı tarhiyatın bu mükellefler tarafından düzenlenen faturalar yönünden incelenemeyeceği sonucuna varılmış olup, Vergi Mahkemesi kararının anılan mükelleflerden alınan faturalara ilişkin kısımlarının bozulması gerekmektedir.
Davacının özel usulsüzlük cezasına ilişkin temyiz istemine gelince;
Dava konusu cezalı tarhiyatın dayanağı … sayılı Vergi İnceleme Raporunun sonuç bölümünde davacı adına 213 sayılı Kanunun 353/1. maddesi uyarınca 77.000,00 TL özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği belirtilmiş, Kocamustafapaşa Vergi Dairesince … tarih ve … sayılı, Bakırköy Vergi Dairesince de aynı tarih ve sayılı vergi ve ceza ihbarnameleri ile davacı adına ayrı ayrı 77.000,00 TL özel usulsüzlük cezası uygulanmıştır. Öte yandan, Bakırköy Vergi Dairesince kesilen özel usulsüzlük cezası … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile kaldırılmıştır. Bu durumda, iş bu davaya konu Kocamustafapaşa Vergi Dairesince kesilen özel usulsüzlük cezası mükerrer olduğundan bu cezanın kaldırılması gerekmekte olup, bu durumda Vergi Mahkemesi kararının özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Davalı idarenin kararın … ve …'den alınan faturalardan kaynaklı tarhiyata ilişkin temyiz istemlerine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı şirketin fatura aldığı Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; mükellefin reklam ve bilgisayar hizmetleri faaliyetinde bulunmak üzere 26/12/2008 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 08/01/2009 tarihli yoklama fişinde, işyerinin 70 m2 büyüklüğünde daire-büro olduğu, işçi çalıştırmadığı, reklam ve bilgisayar hizmetleri işine başladığı, … tarih ve … sayılı yoklama fişinde, işyeri adresinde faaliyete devam edildiği, iki işçi çalıştırıldığı, mükellefin işyerinde bulunmadığı, şehir dışında olduğu, mükellefin reklam promosyon işleri ile iştigal ettiği, işyerinde herhangi bir mal olmadığı, sipariş üzerine çalışıldığının beyan edildiği, aynı tarihli ve … sayılı yoklama fişinde, mükellefin faaliyetine devam ettiği, üretim kapasitesinin olmadığı, 2 işçi çalıştırıldığı, işyerinde büro malzemelerinin bulunduğu, reklam elektronik malzemesi, afiş, promosyon malzemelerinin tedariki işi ile iştigal edildiği (alım-satım işi olduğu), başka adreste şube ve deposunun bulunmadığı, mükellefin üzerinde kayıtlı menkul/gayrimenkul bulunmadığı, işyerinin 70 m2 büyüklüğünde ofis olarak kullanıldığı, 3 adet masa bulunduğu, mükellefin işyerinde bulunmadığı, il dışında olduğu tespitlerine yer verildiği, mükellefin katma değer vergisi matrahları toplamının 2009 yılında 2.508.425,55 TL, 2010 yılında 474.767,40 olduğu, buna karşın diğer mükelleflerin (Ba) formları ile mükelleften 2009 yılında 3.322.722,00 TL, 2010 yılında 1.884.802,00 TL alımda bulunduklarını beyan ettikleri, 2009 yılı gelir vergisi beyannamesi ile 2009/4-6,10-12. dönemleri geçici beyannameleri ve 2009/10-12. dönemi muhtasar beyannamelerin verilmediği, 2008 yılında Ba-Bs bildirimi verme zorunluluğunun bulunmaması, 2009 ve 2010 yıllarına ait bildirimlerinde ise alış yapılan mükelleflerin bildirilmemesi nedeniyle mükellefin alımlarına ilişkin bir tespitin yapılamadığı, muhtasar beyanlarına göre mükellefin 2008/10-12, 2009/1-3, 2009/4-6, 2009/7-9. dönemlerinde işçi çalıştırmadığı, defter belge isteme yazısı işyerinde tebliğ edildiği halde incelemeye ibraz edilmediği, davacı şirkete düzenlenen faturaların bastırılan faturalar arasında yer aldığı, 19/04/2010 tarihi itibarıyla mükellefin 9.126,98 TL vergi borcu olduğu, sadece 21,00 TL vergi borcunu ödediği, mükellefin üzerine kayıtlı araç, gayrimenkul bulunmadığı, banka üye kimlik bilgileri sorgulamasında, mükellefin banka üye kimlik bilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı hususlarına yer verilerek, işe başlama tarihinden itibaren mükellefin komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yapmak maksadıyla faaliyette bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, şirketin anılan hasılatı yapabilecek ticari organizasyona sahip olmadığı, katma değer vergisi beyanları ile diğer mükelleflerin (Ba) formları ile bildirmiş oldukları alım tutarları arasında önemli bir uyumsuzluk bulunduğu, vergi borçlarını ödemediği, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği, dolayısıyla uyuşmazlık konusu dönemde gerçek bir faaliyetinin bulunmadığı ve davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir ticari faaliyete dayanmadığı, dolayısıyla bu mükelleften alınan faturalardan dolayı yapılan cezalı tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararının bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Cezalı tarhiyatın dayanağı … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunda her ne kadar … hakkında sadece … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporundan bahsedilmiş ise de, ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporuna göre değerlendirme yapıldığı ve bu mükellef tarafından düzenlenen faturalardan kaynaklanan cezalı tarhiyat yönünden davanın reddine karar verildiği ve Danıştay Üçüncü Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2016/4170, K:2019/6278 sayılı kararı ile Vergi Mahkemesi kararının onanmasına karar verildiği anlaşılmakla, … hakkındaki … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu davalı idareden istenildikten ve iş bu vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere, Vergi Mahkemesi kararının …'den alınan faturalara ilişkin kısmının da bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının İsmail Demir'den alınan faturalar ile vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısımlarına ilişkin hüküm fıkralarının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının diğer kısımlarının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dairemiz kararının diğer kısımlarına katılmakla birlikte, … ve …'den alınan faturalar yönünden de Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının anılan mükelleflerden alınan faturalar yönünden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin kısmına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi