9. Hukuk Dairesi 2016/12866 E. , 2020/1715 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait ... Hastanesinde 30.04.2014 tarihinde çalışmaya başladığını ve davacının davalıya gönderdiği 26.09.2014 tarihli ihtarname ile alacaklarının ödenmesini talep ettiğini, davalının ödeme yapmadığını ve iş aktinin 3 gün içinde tek yanlı olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 21.09.2007-10.10.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde temizlik görevlisi olarak çalıştığını, 08/09/10.10.2014 tarihlerinde devamsızlığı sebebi ile noter ihtarnamesi ile mazeretini 3 gün içinde belgelemesinin aksi takdirde iş aktinin İş Kanunu 25/II-g maddesine göre bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedileceğinin bildirildiğini ve davacının geri dönüş yapmaması sebebi ile iş aktinin İş Kanunu 25/II-g maddesine göre haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı tarafından iş akdinin 26.09.2014 tarihinde haklı sebeple feshedildiği ve ücretlerinin ödenmemesinin davacı işçi için haklı fesih sebebi olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının hizmet süresi uyuşmazlık konusudur.
İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, SSK ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde SSK kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirttikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi dava dilekçesinde 30.04.2005-26.09.2014 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını iddia etmiş, davalı ise davacının 21.09.2007-21.10.2014 tarihleri arasında çalıştığını savunmuştur.
Davacıya ait SGK hizmet cetveline göre davacının davalıya ait işyerinde 30.04.2005-24.07.2006 ve 21.09.2007-21.10.2014 arasında iki dönemlik çalışma kaydı olduğu görülmüştür.
Mahkemece, davacı işçinin işyerinde 30.04.2005-08.10.2014 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı kabul edilmişse de, dosya içeriğine göre davacının kesintisiz çalıştığını kanıtlar nitelikte yazılı kayıt veya görgüye dayalı tanık beyanının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, Mahkemece davacının 30.04.2005-24.07.2006 ve 21.09.2007-26.09.2014 tarihleri arasında iki dönem çalıştığı kabul edilerek talep edilen işçilik alacaklarının hesaplatılıp hüküm altına alınması gerekirken, gerekçesi de açıklanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Ayrıca, fesih tarihinin 26.09.2014 tarihi yerine 08.10.2014 olarak kabul edilmesi isabetsizdir.
3-Bilirkişi hesap raporunda kıdem tazminatının net 13.769,32 TL olarak hesaplanmasına rağmen, mahkemece net 13.789,32 TL kıdem tazminatına hükmedilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.