MAHKEMESİ : KOCAELİ 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2014
NUMARASI : 2013/235-2014/120


Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 03/11/1997 - 12/12/2007 tarihleri arasında en son şube müdürü olarak çalışırken dolaylı kredi ilişkisi içerisinde olan iki firmaya kredi kullandırılması ve bu firmalara hatır çeki karşılığında kredi tahsis edildiği gerekçesi ile 24/07/2007 tarihinde ihtar verildiğini, aynı gerekçeyle iş akdinin feshedildiğini, iş akdinin feshine neden olan kredilerle ilgili olarak davacı hakkında 5411 sayılı Bankacılık Kanununa aykırılık nedeniyle şikayette bulunulduğunu, açılan dava sonucunda davacı hakkında beraat kararı verildiğini, tazminatlarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının Sanayi İzmit şubesinde görev yaptığı dönemde Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından şubenin kredi portföyünde yapılan inceleme neticesinde, aralarındaki ilişkiden dolayı şube yetkisi dışında toplu olarak değerlendirilmesi gereken 8 ayrı risk grubundaki 19 firmaya toplam 3.681.179.-TL kredi kullandırıldığını, 3 ayrı risk grubundaki 11 firmaya 2.157.948.-TL tutarında dolaylı finansman sağlandığının tespit edildiğini, daha önce aynı sebeple soruşturmaya konu olmuş bir firmayı finanse etmek için biri dışında ticari faaliyette bulunmayan 6 firmaya şube yetkisinde kredi kullandırıldığını, ayrıca 10 firmanın kredi teklifine firma ve ortaklarının istihbarat olumsuzluklarının kaydedilmemiş olduğunu, 32 firmada ise teminat aşımına sebebiyet verildiğini, bunun neticesinde davacının hizmet akdinin 4857 sayılı İş Yasasının 25/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulü ile kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağının tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesi daha önce uyarılmasına rağmen risk grubundaki firmalara kredi kullandırması nedeniyle 4857 sayılı İş Yasasının 25/II-e maddesi uyarınca feshedilmiş ve hakkında da zimmet suçundan ceza mahkemesine kamu davası açılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı her ne kadar Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 31/12/2012 gün 2012/64 - 436 Esas - Karar sayılı kararı ile zimmet suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat etmiş ise de, bu karar İş Mahkemesi açısından bağlayıcı değildir. Ayrıca bu kararın gerekçesinde davacının banka kuralları ve teamüllerine aykırı işlemler yaptığı, diğer görevliler ile birlikte ihmalinin bulunduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. İşçilik alacaklarına yönelik bu dava dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda da tahsil edilemeyen alacağın varlık yönetimine devri nedeniyle bankanın 605.640,00 TL zararının oluştuğu, davacının kredilerin teminatlandırılmasında banka genelge ve talimatlarına aykırı olarak hatır çeki ve senetlerini kabul ettiği, bu konuda ihmalinin ve özensizliğinin bulunduğu ve bu ihmal nedeniyle banka zararı oluştuğu belirtilmiştir. Davacı işçinin gerçekleştirdiği eylemler, ceza hukuku anlamında suç oluşturmasa dahi, işveren banka yönünden haklı fesih nedenidir.
Her ne kadar davacının işveren aleyhine açtığı işe iade davasında "...bilirkişi tarafından düzenlenen raporda fesih gerekçesi olarak gösterilen iddiaların doğru olduğu belirtildiğinden, davacının söz konusu eylemlerinden ötürü henüz bir zarar oluşup oluşmadığı belli olmadığından daha doğrusu kredilerin tahsil edilemediğine ilişkin delil bulunmadığından fesih haklı nedenlere dayanmasa da, davalının bu tür riskli işlemler yapan davacı ile iş sözleşmesini sürdürmek istemeyebileceği ve feshin geçerli nedenlere dayandığı.." gerekçesiyle davacının işe iade talebi reddedilmiş ve karar Dairemizin 2008/24136 Esas, 2009/7824 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiş ise de, işçilik alacaklarına yönelik bu dava dosyasına sunulan delillere göre tahsil edilemeyen alacağın varlık yönetimine devri nedeniyle bankanın 605.640,00 TL zararının oluştuğu sabittir.
Davacı bankada şube müdürüdür. Şube kredi komitesinin başındadır. Kendisine daha önce yapılan ihtara rağmen, banka zararının oluşmasına neden olmuştur. Bu zararın davacının 30 günlük ücretinin de çok üzerinde olduğu anlaşıldığından iş sözleşmesinin feshi 4857 sayılı İş Yasası"nın 25/II-e maddesi uyarınca haklı nedene dayanması nedeniyle davacının tazminat taleplerinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.