17. Hukuk Dairesi 2013/13583 E. , 2015/775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki araca çarparak ölümüne neden olduğunu, kazanın davalı tarafın kusurundan kaynaklandığını belirterek davalı sigorta şirketinden 3.000,00 TL maddi tazminatın en yüksek banka faizi ile tahsiline, her bir davacı için 20.000,00"er TL manevi tazminat ile 3.000,00"er TL maddi tazminatın davalı ..."ten kaza tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., duruşmadaki beyanında davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulü ile, 99.107,08 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 16/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a ödenmesine, 15.026,28 TL destekten yoksun kalma tazmiratının kaza tarihi olan 16/05/2010 tarihindenitibarenjsleyecek yasal faizi ile birlii davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a ödenmesine, 4.000,00 er TL TL manevi tazminatın 16/05/2010 olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Yusuf
Akdiş"ten alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, mevcut raporla kaza ve ölüm arasında illiyet bağının bulunduğunun belirtilmesine ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ..."in ve davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı ..."in diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
B.K"nun 45/2 maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda hükmedilmesi gereken maddi tazminat, davacıların daha önce aldıkları ancak murisin ölümü sonucu artık alamayacakları destek miktarıdır.Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icab eder. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin vefattan önce arındırılmış net gelirinin bulunmadığı beyan edilmesine rağmen desteğin geliri konusunda usulüne uygun olarak ekonomik ve sosyal durum araştırması yaptırılmadan, gelir ve vergi kayıtları celp edilmeden sadece tanık beyanlarına ve dosya içindeki yetersiz belgelere itibar edilerek asgari ücretin 2.5 katından hesaplama yapılan rapora itibar edilmesi isabetli bulunmamış, bozma nedeni yapılmıştır.
3- Davalı Sigorta şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı vekili, dava dilekçesinde davalı sigorta şirketinin sadece maddi tazminattan limiti oranında sorumlu tutulmasını talep etmiştir. Mahkeme tarafından da bu yönde karar verilmiş olmasına rağmen bakiye karar ve ilam harcı yönünden ayrı hesaplama yapılması gerekirken tüm tutar üzerinden hesaplama yapılması isabetli bulunmamıştır.
Öte yandan; davalı aracın trafik sigortacısı olup, Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"nın B-2-b maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrası ödeme yükümlülüğündedir. Daha önce yapılmış bir ihbar bulunmaması durumunda sigorta şirketinin sorumluluğu dava tarihinden itibaren başlar. Mahkemece, davalı şirketin temerrüde düştüğü tarih tespit edilerek hüküm kurulması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in sair temyiz itirazlarının, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.