
Esas No: 2016/20263
Karar No: 2021/707
Karar Tarihi: 03.02.2021
Danıştay 4. Daire 2016/20263 Esas 2021/707 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20263
Karar No : 2021/707
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2009 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle 2009/1-12. dönemi için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; tarhiyatın takdire sevk tarihinden sonra düzenlenen vergi tekniği raporuna dayalı olduğu, takdire sevk anında defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle haksız katma değer vergisi indiriminden yararlanıldığı hususunda bir tespit bulunmadığı, vergi tekniği raporuna atıfla davacının savunma ve bilgi edinme hakkını kısıtlayarak Vergi Usul Kanunu'nun 31. maddesine aykırı şekilde belirlenen matrah üzerinden yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Olayda re'sen takdir sebeplerinin oluştuğu, takdir komisyonunun inceleme yetkisine haiz ve takdir komisyonunun matrah takdirine yetkili olduğu, yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 14. maddesinde, vergi muamelelerinde sürelerin vergi kanunları ile belli edileceği, kanunda açıkça yazılı olmayan hallerde on beş günden aşağı olmamak şartıyla bu süreyi tebliği yapacak olan idarenin belirleyeceği ve ilgiliye tebliğ edeceği, 30. maddesinin 1. fıkrasında da, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi inceleme yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra, aynı maddenin 2. fıkrasının 3. bendinde, bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmının tutulmaması veya tasdik ettirilmemiş olması veya vergi incelenmesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi, 6. bendinde ise, tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halleri resen vergi tarhı sebebi olarak sayılmıştır. Aynı Kanunun 114. maddesinde, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımının mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı, 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamak olduğu, 176. maddesinde, tüccarların, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılacağı, I. sınıf tüccarların bilanço esasına göre defter tutacakları, 177. maddesinde, her türlü ticaret şirketinin I. sınıf tüccar sınıfına dahil olduğu, 182. maddesinde bilanço esasında, yevmiye defteri, defterikebir ve envanter defterinin tutulacağı, 227. maddesinde, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu, 253. maddesinde, bu Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanların, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takibeden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdur oldukları, 256. maddesinde, geçen maddelerde yazılı gerçek ve tüzel kişilerin, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin mikro fiş, mikro film, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm bilgi ve şifreleri muhafaza süresi içerisinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.
Sahte fatura kullanıldığından bahisle davacının ilgili dönem beyanları takdire sevk edildiğinden olayda re'sen takdir sebebinin bulunduğu ve takdire sevk tarihi itibariyle tarh zamanaşımının durduğu açıktır.
Öte yandan, yukarıda da açıklandığı üzere 213 sayılı Kanunun 14. maddesi gereğince, Kanunda başkaca bir süre öngörülmediği takdirde, mükellefe tebliğ tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tebliğe ilişkin hususun gereğinin yerine getirilmesi için on beş günden aşağı olmamak üzere bir süre verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, mükelleften defter ve belgelerinin ibrazının istenildiği durumlarda da, mükellefe on beş günden az olmamak üzere ibraz için bir süre verilmesi zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden, defter ve belge isteme yazısının mükellefin eşine 31/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, verilen on beş günlük süre içerisinde defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi üzerine … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nun düzenlendiği, bu raporu dayanak alan takdir komisyonu kararlarına istinaden de dava konusu cezalı tarhiyatların yapıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda da açıklandığı üzere, davacıya defter ve belgelerini ibraz etmesi için on beş günlük süre verilmiş olup, buna ilişkin yazı davacının eşine 31/12/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda, defter ve belgelerin ibrazı için tanınan sürenin son günü 15/01/2015 tarihidir. Oysa, Kanunun 253. maddesine göre, defter tutmak mecburiyetinde olanların, tuttukları defterlerle vesikaları, ilgili bulundukları yılı takibeden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecbur oldukları göz önüne alındığında, defter ve belgelerin ibrazı için tanınan sürenin son günü olan 15/01/2015 tarihi itibariyle davacının 2009 yılı defter ve belgelerini ibraz yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu durumda, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle tarhiyat yapılması ve ceza kesilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, davanın kabulü yönündeki Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının aynı gerekçeyle onanması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
