MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık


Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Gerekçeli karar başlığında hatalı yazılan suç tarihinin 06.09.2006 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, gayrimenkul satış vaadiyle satmayı vaat ettiği dairelerden birini ipotekli olarak tapuda devredip, diğer daireyi ise hiç devretmediğinin iddia edildiği olayda; özel hukuk gereğince yapılan yazılı sözleşmeye istinaden edimini ifa etmemekten ibaret olan sanığın eylemi nedeniyle, TCK"nın 157. maddesi anlamında dolandırıcılık suçunu oluşturacak hileli hareketlerin mevcut olmadığı ve ticari hayatın işleyişinin özel hukuk kuralları ile düzenlenmesi gerektiğinden hukuk mahkemelerinde açılacak davayla haksızlığın giderilmesi sağlanabileceğinden, yasal unsurları oluşmadığı anlaşılan dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, müvekkilinin bilgi ve tecrübesinin bulunmadığına, bu nedenle suçun yasal unsurlarının oluştuğuna ve verilen kararın hukuka aykırı olduğuna ilişkin katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.