8. Hukuk Dairesi 2012/2858 E. , 2012/10196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Çamlıyurt Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Milas 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.11.2009 gün ve 22/401 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını belirttiği taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. 23.11.2009 tarihli yargılama oturumunda ise uyuşmazlık konusu taşınmazın TMK.nun 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, yöntemine uygun biçimde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiği halde, yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine,davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle, teknik bilirkişinin 18.02.2004 tarihli rapor ve ekindeki krokisinde C harfi ile gösterilen 10.751.38 m2"lik taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, teknik bilirkişinin 18.02.2004 tarihli krokisinde C harfi ile gösterilen tescil isteğine konu taşınmaz bölümünün, 1955 yılından önce davacı tarafından ihya edilerek mahsuldar zeytinlik haline getirildiğine ve yerel bilirkişi ve tanıklar ile uzman ziraatçi bilirkişinin raporuna göre dava tarihine kadar 20 yılı aşkın süre ile davacının kazandırıcı zilyetliğinde bulundurduğuna, mahkemece Daire"nin 2005/7407-8000 sayılı ilamında belirtilen bozma gereklerine uygun biçimde araştırma yapılarak hüküm verildiğine göre, davalı Hazine vekilinin aşağıda belirtilen husus dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddi ile, hükmün usul ve kanuna uygun bulunan teknik bilirkişinin 18.02.2004 tarihli raporu ve krokisinde C harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin kısmının ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince; davalı Hazine vekili bozmadan sonra 23.11.2009 tarihli yargılama oturumunda, uyuşmazlık konusu taşınmazın TMK.nun 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Kadastro Kanununun 16/c ve MK.nun 715 ve 999. maddelerine göre Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, fundalıklar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi olmadığı gibi bu yerlerin tapu kütüğüne tescili ve özel mülkiyete konu olmaları olanaklı değildir. Ancak, özel mülkiyete konu olabilecek taşınmazlar TMK.nun 713/6 maddesi kapsamında davalılar veya davaya itiraz edenler adına tapuya tesciline karar verilebilir. Ziraatçi bilirkişinin 04.09.2003 tarihli raporunda, teknik bilirkişinin krokisinde B harfi ile gösterilen kısımda 45 adet 10-15 yaşlarında aşılı ve mahsuldar zeytin ağacının bulunduğunu, A harfi ile gösterilen bölümün ise fundalık ile kaplı olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda; teknik bilirkişinin 18.02.2004 tarihli raporu ve krokisinde A ve B harfi ile gösterilen kısımlar bakımından, davalı Hazinenin TMK.nun 713/6. maddesindeki isteğinin Daire"nin 2005/7407-8000 sayılı ilamından sonra ileri sürüldüğünden, istek hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. Ancak, dosyadaki bilgi ve belgelere göre krokide B harfli yerin özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu, A"nın ise, TMK.nun 715, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C bendi kapsamında kalan ve TMK"nun 999. maddesi uyarınca tapuya tescili mümkün olmayan taşınmazlardan olduğu gözetilmelidir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.