Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2854
Karar No: 2012/10195
Karar Tarihi: 09.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/2854 Esas 2012/10195 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/2854 E.  ,  2012/10195 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri ile Hazine, Kahramanmaraş Belediye Başkanlığı, ... ve kayyım ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.01.2009 gün ve 394/6 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... kayyım vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar vekili, tapulama çalışmaları sırasında Hüseyin kızı Hatice Kartal ve arkadaşları adına paylı olarak tespit ve tescil edilen dava konusu 266 sayılı parselde 1971 yılından bu yana vekil edenleri ve mirasbırakanının zilyet bulunduğunu, isimleri yazılı kayıt maliklerinin belli olmayan kimseler olduğunu, tapu kaydının TMK.nun 713/2. maddesi kapsamında hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ... yönünden davanın pasif taraf sıfatı yokluğundan reddine; davacılar yararına TMK.nun 713/2. maddesinde öngörülen kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 266 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına o yer Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/934-867 sayılı mirasçılık belgesindeki miras payları oranında ve elbirliği mülkiyet hükümlerine göre tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İspat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin önceki hükmün; davalı ... Belediye Başkanlığı vekillerinin temyizi üzerine Dairenin 04.10.2004 tarih, 2004/5524-63941 sayılı ilamıyla özet olarak “...Bu tür uyuşmazlıklarda davanın kayıt malikinin mirasçılarına, hiçbir mirasçı bırakmama halinde son mirasçı sıfatıyla Hazine"ye karşı açılması gerektiği, davanın, TMK.nun 713/1. maddesindeki tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin bulunmadığına ve belediyenin mirasçılık sıfatı da olmadığına göre, Belediye hakkındaki davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu bakımdan yerinde olduğunu...Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava dilekçesi pek açık olmamakla birlikte TMK.nun 713/2. maddesinde yazılı maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan sebebine dayanıldığını, kadastro tutanağındaki açıklamalara göre kayıt malikleri anılan maddede yazılı tapu kütüğünden anlaşılamayan kimseler olmadığı, anılan maddede de yazılı maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan kimse ile bu kişilerin kimliğine ve adreslerine ait bilgilerin belirlenememesinin farklı olgular olduğu, kayıt maliki ve mirasçılarının kimliklerinin ve adreslerinin belirlenmemesinin o kişinin tapu kütüğünde yazılı maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kimse olarak kabul edilemeyeceği, bu durumda kayıt maliklerinin mirasçılık belgelerinin alınması, ölüm tarihlerinin belirlenmesi, ölüm tarihinden dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre geçmiş ise davanın mirasçılarına yöneltilmesi, iddia ve savunma çerçevesinde delillerin toplanması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın TMK.nun 713/1. maddesi kapsamında kalan tapusuz bir taşınmazın tescili olarak nitelendirilmesi suretiyle hüküm kurulmuş olmasının isabetli olmadığı ve kabule göre de, bu tür davaların başarıya ulaştığı taktirde geriye kalan harcın davacılardan alınmasına karar verilmesi gerekirken, davalılara yükletilmemiş olmasının doğru bulunmadığı...." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına kısmen uyularak, davalı ... aleyhine açılan davanın pasif taraf sıfatı yokluğundan reddine ve bakiye harçtan davacının sorumlu tutulmasına, tapu kayıt maliklerinin gerçekte bulunmadıkları ve TMK.nun 713/2. maddesinde öngörülen diğer koşulların oluştuğu gerekçesiyle iptal ve tescil konusunda önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir. Hükmün bu kez, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 19.04.2006 tarih, 2006/8-248 Esas ve 2006/216 Karar sayılı ilamıyla "... Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu..." gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Öncelikle; mahkemece, Dairenin 04.10.2004 tarih, 2004/5524-63941 sayılı bozma kararına kısmen direnilmesi üzerine verilen Yüksek Yargıtay HGK.nun 19.04.2006 tarih, 2006/8-248 Esas ve 2006/216 Karar sayılı bozma kararı mahkeme bakımından bağlayıcıdır. (HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 429/son maddesi) ve mahkemece bozma gereklerine tam olarak uyulması, bozma gereklerinin yerine getirilmesi gerekir. Ne var ki, mahkemece bozma gerekleri yerine getirilmeden hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; Yüksek Yargıtay HGK"ca da benimsenen Dairenin bozma ilamında "...Kadastro tutanağındaki açıklamalara göre kayıt malikleri anılan madde de yazılı tapu kütüğünden anlaşılamayan kimseler olmadığı, anılan maddede de yazılı maliki tapuda kütüğünden anlaşılmayan kimse ile bu kişilerin kimliğine ve adreslerine ait bilgilerin belirlenememesinin farklı olgular olduğunu, kayıt maliki ve mirasçılarının kimliklerinin ve adreslerinin belirlenmemesinin o kişinin tapu kütüğünde yazılı maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kimse olarak kabul edilemeyeceğini, kayıt maliklerinin mirasçılık belgelerinin alınması, ölüm tarihlerinin belirlenmesi, ölüm tarihinden dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre geçmiş ise davanın mirasçılarına yöneltilmesi, iddia ve savunma çerçevesinde delillerin toplanması, sonucuna göre karar verilmesi..." gerektiği belirtilmiştir. Ancak, mahkemece, kayıt maliklerinin mirasçılık belgelerinin alınmadan, sadece kayıt maliklerine tayin edilen kayyım davaya dahil edilmek suretiyle yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. Bu tür davaların kayyım huzurunda yürütülmesi mümkün değildir. Davalı ... vekilinin 18.09.2007 tarihli yargılama oturumunda davanın kayyım huzurunda yürütülmesine karşı koymamasının dahi bir önemi ve hukuki kıymeti bulunmamaktadır. Tekrar belirtmek gerekir ki; bu tür davalarda Hazine son mirasçı sıfatıyla TMK. nun 501. maddesi gereğince yer alabilir ve Hazineye husumet yöneltilir. Mülkiyet hakkı, Anayasa ve yasalarda güvence altına alınmıştır. Tapu iptali ve tescil davalarında öncelikle husumet kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılır. Ancak, kayıt maliki ve mirasçılarına yöneltilerek açılmış bir dava bulunmamaktadır. Ne var ki, eldeki davada yargılama sırasında da, taraf teşkilinin sağlanması mümkün olup, açılan bu davaların özelliği gereğidir. Bu nedenle, öncelikle kayıt maliki bulunan ........."a ait hasımlı mirasçılık belgesinin (Hasım Hazine olacak) alınması için davacıya süre ve imkan tanınması, mirasçılık belgesini dosyaya sunduklarında dava dışı mirasçılarına davanın yöneltilmesi ve onların huzuruyla davanın yürütülmesi gerekmektedir. Dava koşulu kamu düzenine ilişkin olup, yargılama süresince kendiliğinden gözönünde tutulur. Hiçbirinin mirasçısının bulunmaması halinde ise, davanın Hazineye karşı yürütülmesi gerekmektedir. Bu taktirde de, TMK.nun 501. maddesinin gözönünde tutulması zorunludur. Hal böyle iken, mahkemece bağlayıcı nitelikte olan HGK.nun anılan bozma kararında belirtilen bozma gerekleri yerine getirilmeden hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi