
Esas No: 2016/10171
Karar No: 2021/633
Karar Tarihi: 04.02.2021
Danıştay 8. Daire 2016/10171 Esas 2021/633 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10171
Karar No : 2021/633
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davalı) … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : Av. …
2- (Davacı) …
İstemlerin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden, davacı tarafından ise esastan hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi : Temyiz istemlerinin reddi ile Mahkeme kararının gerekçesinin düzeltilmesi suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü'nde 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi uyarınca araştırma görevlisi olarak görev yapmakta iken ilişiği kesilen davacı tarafından, aynı Kanun'un 33/a maddesi kapsamında atamasının yapılması istemiyle yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu kadroya atamasının yapılması istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davacı tarafından, görevine son verildiği 07.01.2013 tarihinden itibaren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca altmış gün içerisinde dava açılması veya 11. maddesi uyarınca yapılacak başvuruya verilecek cevap üzerine kalan süre içerisinde dava açılması gerekirken, bu sürelerin geçirilmesinden çok sonra başka birinin açtığı davayı emsal göstermek suretiyle 05.01.2015 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine 05.05.2015 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile açılan davanın, süreaşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı; davanın, davacının ''söz konusu kadroya atamasının yapılması'' istemine ilişkin kısmına gelince, idari yargı merciileri önünde idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilmesi istemiyle dava açılamayacağı açık olduğundan, uyuşmazlığın bu kısmının esasının incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen süreaşımı nedeniyle reddine, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, hükmedilmeyen vekalet ücreti yönünden; davacı tarafından ise esastan İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Mahkeme kararının, davanın kısmen süreaşımı nedeniyle reddine - kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin kısmı yönünden;
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesi kararının; davanın kısmen süreaşımı nedeniyle reddine, kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin kısmı usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davacının temyiz isteminin reddi ile anılan kararın bu kısımlarının onanması gerekmektedir.
Mahkeme kararının, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı yönünden;
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlı olup; temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise kararın düzeltilerek onanmasına karar verileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
21/12/2015 tarih ve 29569 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde; idare ve vergi mahkemelerinde takip edilen duruşmasız davalar için vekalet ücreti 1.000,00-TL olarak belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinin davalı idareye 22.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı idare vekilinin 22.06.2015 tarihinde savunma dilekçesini, 28.10.2015 tarihinde ise cevaba cevap dilekçesini dava dosyasına sunduğu, ardından Mahkemece verilen davanın kısmen süreaşımı nedeniyle reddine, kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin kararda, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı, ancak, vekalet ücreti konusunda herhangi bir hükme yer verilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı idarenin savunma ve cevaba cevap dilekçelerinde vekil aracılığı ile temsil edildiği ve bakılmakta olan davanın kısmen süreaşımı nedeniyle reddine, kısmen incelenmeksizin reddine karar verildiği görüldüğünden; Mahkemece yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği açıktır.
Sonuç olarak, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan ''..yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,..'' ibaresinden sonra gelmek üzere "Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, maddi yanlışlık olan bu hususun 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca düzeltilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın yukarıda yer verilen gerekçe ile düzeltilerek onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 04/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
