Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1664
Karar No: 2014/4057

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1664 Esas 2014/4057 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/1664 E.  ,  2014/4057 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... mirasçıları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, ... İlçesi ...Mahallesi,...i Sokakta 2859 sayılı Kanuna göre yapılan yenileme kadastrosu sırasında kesinleşen orman sınırlarına tecavüz edildiği, (eski 9 pafta, 780 parsel) 4224 ada 27 parselin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle kadastro mahkemesine dava açmıştır.
    Mahkemece, 2859 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarına yenilemenin teknik çalışmaları kapsayacağı, mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Sulh Hukuk Mahkemesincede görevsizlik kararı ile dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 27 sayılı parselin fen bilirkişi raporunda (A) işaretli 246,92 m2’lik bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09/11/2010 tarih ve 2010/13469 - 13907 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak alınan uzman ve fen bilirkişi raporu tahdit haritası ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek birbirleri üzerine aplike edilmediğinden denetlenemediği gibi Daire geri çevirme kararı üzerine aynı bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda da taşınmazın konumu tahdit haritasında farklı yerde gösterilmiştir. Denetlenemeyen rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesi hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket
    haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.”denilmiştir.
    Mahkemeye bozma kararına uyularak, davanın kısmen kabulü ile, 4224 ada 27 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen yeşil taralı 246,96 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 4224 ada 27 parselin kalan 1934,97 m2"lik bölümünün ... mirasçıları davalılar uhdesinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm; davacı ... Yönetimince 4224 ada 27 parselin kalan 1934,97 m2"lik bölümüne yönelik ve davalı ... mirasçılarınca 4224 ada 27 parselin (A) harfi ile gösterilen 246,96 m2"lik bölümüne yönelik temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1965 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmış 1966 yılında ilân edilerek keskinleşmiştir. 1976 yılında aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2.madde uygulaması yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu 1967 yılında yapılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA karar vermek gerekmiştir. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün ikinci fıkrasında yer alan "492 SHK uyarınca alınması gereken 421,61.-TL nispi karar harcından peşin alınan 333,30 TL"nin mahsubu ile bakiye 88,3.-TL"nin" kelimelerinden sonra gelen "davalılardan alınmasına" kelimelerinin hükümden çıkarılarak bunun yerine "davacı idareden alınmasına" kelimelerinin yazılmasına, yine hükmün 3 ve 4 nolu bendleri tamamen çıkartılarak, bunun yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 03/04/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi