13. Hukuk Dairesi 2013/6982 E. , 2013/8204 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı Banka tarafından aleyhine ... 4.İcra Müdürlüğü"nün 2009/8309 dosyası üzerinden takip yapıldığını, dosyaya taksitle ödeme taahhüdünde bulunup, taahhüdünü de yerine getirdiğini, ancak 9.taksitin gününde yatırılmadığından bahisle yapılan şikayet üzerine icra ceza mahkemesinde, hakkında taahhüdü ihlalden dolayı ceza çıkartıldığını, oysa ki yargılama devem ederken 9. ve 10.taksitlerin de yatırıldığını, taahhüt beyanı alınırken tahsil harcının da alınmış olmasına rağmen, şikayetçi tarafından söz konusu taksitin ödendiği dosyaya bildirilmediğinden, yeniden tahsil harcı alınmak suretiyle, yasaya aykırı işlem yapıldığını ileri sürerek, ... 4.İcra Müdürlüğünün 2009/8309 Esas sayılı dosyasında yapılmış ödemeden dolayı borcunun olmadığının tespitine, fazladan alınan ve %3,96 "ya tekabül eden tahsil harcının faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın gerek görev, gerekse esastan reddini, dilemiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm, vekalet ücreti yönünden davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. maddesinde, “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa, bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.”
Aynı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasında, “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerine mahkum eder.”
Aynı maddenin 3. fıkrasında ise, “davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hallerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.” Hükmü mevcuttur.
Öte yandan yine aynı Kanunun “Yargılama Giderlerinin Kapsamı” başlıklı 323. maddesinin 1/ğ bendinde de, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri kapsamında bulunduğu açıkça belirtilmiştir.
Yukarda açıklanan yasa hükümleri değerlendirildiğinde, görevsizlik kararı verilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevsizlik kararı veren mahkemece değil, dosyanın gönderildiği mahkemece hükme bağlanacağı, ancak süresi içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebiyle başvurulmaması durumunda, talep üzerine görevsizlik kararı veren mahkemece yargılama giderlerine ilişkin hüküm kurulacağı anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda ise, mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331. maddesinin 2. fıkrası gereğince “harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine” şeklinde isabetli olarak karar verilmiş olmasına rağmen, aynı Kanunun 323. maddesinin 1/ğ bendine göre, vekalet ücretinin de yargılama giderleri kapsamında olduğu ve görevli mahkemece hükmedilebileceği, ancak az yukarda belirtilen şartların oluşması halinde görevsiz mahkemenin yargılama giderleri kapsamında olan vekalet ücreti ile ilgili hüküm kurabileceği göz ardı edilerek, şartları oluşmadığı halde yazılı şekilde “400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine” şeklinde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, mahkeme kararın ‘Hüküm’ başlıklı bölümünün, 3 no’lu bendinde bulunan, (Davalı, davayı vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine) sözlerinin tümüyle karardan çıkarılarak yerine, (vekalet ücretinin görevli mahkemece tayinine) sözlerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 21.15 tL temyiz harcın istek halinde iadesine, 2.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.