Hırsızlık suçundan sanık ...’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1 -b, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Yumurtalık Asliye Ceza Mahkemesinin 13/11/2007 tarihli ve 2006/225 esas, 2007/151 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 17/01/2013 tarih ve 2012/834/4427 sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/02/2013 tarih ve 2013/22927 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre, sanık ...’un gözcülük yaptığı iştirak halinde hırsızlık eyleminde, diğer sanık ...’nın şikâyetçi tarafından evinin balkonunda görülmesi üzerine herhangi bir şey alamadan balkondan atlayarak uzaklaştığı olayda, sanık ...’un eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Hırsızlık suçundan sanık ..."un TCK"nun 142/1-b, 31/3 ile 116/1, 119/1-c, 31/3, 62 maddeleri uyarınca hırsızlık suçundan 1 yıl 1 ay 10 gün ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan 6 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Yumurtalık Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2007 gün ve 2006/225 Esas, 2007/151 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 13.01.2014 gün ve 2012/971-2868 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı ihbar yazısı ile 6. Ceza Dairesinin 10.11.2014 gün ve 2014/6807-19110 sayılı görevsizlik kararı ve dosya dairemize gönderilmekle yapılan incelemesi neticesinde;
Yaşı küçük sanık hakkında Yumurtalık Asliye Ceza Mahkemesinin yukarıda bahsedilen kararı ile hırsızlık suçu yanında ayrıca konut dokunulmazlığını ihlal suçundan da 6 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, suç tarihi itibariyle sanığa önceden verilmiş bir hapis cezasının bulunmadığı, TCK"nun 50/3 maddesi gereğince daha önceden verilmiş bir hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrileceğinin öngörüldüğü, oysa mahkemece TCK"nun 50. maddesinin uygulanmamasına karar verildiği, bu hususun açıkça yasaya aykırı olduğu, kanun yararına bozma isteminin bu hususu kapsamadığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK"nun 309 ve 310. maddeleri uyarınca bu konuda kanun yararına bozma yoluyla ilgili bir değerlendirme yapılıp yapılmayacağının takdiri ile bunun sonucuna göre inceleme yapılmak üzere dairemize iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.