Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4610
Karar No: 2021/3482
Karar Tarihi: 08.07.2021

İcbar suretiyle irtikap - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/4610 Esas 2021/3482 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ayvacık Jandarma Karakol Komutanlığı'nda görev yapan sanık ve köy muhtarı şüpheliler, kaçırılan bir kızın ailesi tarafından şikayet edildi. Sanık köy muhtarı, kızın kaçırılması sonrasında evlilik işlemleri için 3.000 TL para istedi. Kızın \"yaşı büyük ne için para vereceğim\" demesi üzerine sanık parayı \"nikah işlemlerinde yardımcı olması\" için aldığını iddia etti. Mahkeme, sanıkların icbar suretiyle irtikap suçunu oluşturmadığına hükmetti. Ancak sanıkların görevlerini yerine getirirken çıkar sağlama suçu işledikleri kabul edildi. Suç tarihi ile inceleme tarihi arasındaki 12 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınarak, hükümlerin bozulması ve davaların zamanaşımından düşmesine karar verildi. Kararda, TCK'nin 257/3. maddesi ile ilgili açıklama yapıldı ve cebri irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak TCK'nin 257/3, 66/1-e, 67/4; CMUK'un 321, 322; ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi belirtildi.
5. Ceza Dairesi         2018/4610 E.  ,  2021/3482 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcbar suretiyle irtikap
    ...

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Her ne kadar Dairemizin 23/01/2014 tarihli ve 2012/12493 Esas, 2014/698 Karar sayılı bozma ilamında sanıkların eylemlerinin cebri irtikap suçunu oluşturacağı belirtilmiş ise de; sanık ..."ın suç tarihinde Ayvacık Jandarma Karakol Komutanlığı"nda astsubay olarak görev yaptığı, sanık ..."nın ise ... köyü muhtarı olduğu, ... adlı kişinin reşit olan ...’ı kaçırması nedeniyle ..."nın babası ..."ın 30/08/2005 tarihinde kızının sabah işe giderken araçla gelen ve kimliği tespit edilemeyen 3 kişi tarafından zorla kaçırıldığını belirterek şikayetçi olması üzerine adli tahkikata başlandığı, Jandarma ekiplerince aynı gün ... köyünde mağdur ..."ın akrabalarının evlerinde arama yapıldığı ancak ...’nın bulunamadığı, akabinde 02/09/2005 tarihinde ... ile ..."nın ... köyü sınırları içinde evlendikleri ve ..."ın kaçırılması olayı ile ilgili olarak mağdurenin reşit olması ve rızasının bulunması nedeniyle şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, sanık ..."nın evlilik işlemleri yapılana kadar ...,..."nın ortaya çıkmamalarını sağladığı, bu süreç içerisinde sanık ...’nın, ..."ın babası olan mağdur ...’den nikah işlemleri için 3.000,00 TL para istediği, mağdurun 20/03/2006 tarihinde kollukta alınan beyanına göre "kızın yaşı büyük ne için para vereceğim" demesi üzerine, sanık ..."ın bu para için ...’a söz verdiğini söylediği, ardından mağdur ..."in 3.000,00 TL"yi sanık ..."a iletilmek üzere ..."a verdiği, ..."ın da parayı sanık ..."a teslim ettiği, sanık ..."ın talimat yoluyla 30/03/2006 tarihinde Gerze Sulh Ceza Mahkemesince alınan savunmasında "3.000,00 TL"nin kızın kaçırılmasından sonra nikah işlemlerinde yardımcı olması ile ilgili olduğunu, söz konusu parayı karakol inşaatında kullanmak üzere aldığını" belirttiği, sanık ..."ın ise tüm aşamalardaki savunmalarında suçlamaları inkar ettiği somut olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarihli ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebirin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması gerektiği, olayın oluş şekline göre sanıkların öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere Yasa"nın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan davranışlarının bulunmadığı, bu itibarla cebri irtikap suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, sanıklar hakkındaki isnatların sübutu halinde suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nin 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu oluşturacağı, anılan suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirlenen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, 30/08/2005 ve 02/09/2005 tarihleri arası olan suç tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK"nin 7/2 ve 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa"nın 322 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 08/07/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Yzl. İşl. Md.


    ...

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi