Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2017/5851
Karar No: 2021/1467
Karar Tarihi: 09.02.2021

Danıştay 6. Daire 2017/5851 Esas 2021/1467 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/5851
Karar No : 2021/1467

Karar Düzeltme İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalılar) : 1- … Belediye Başkanlığı/…
2- … Belediye Başkanlığı/…

İstemin Özeti : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 11/04/2017 tarih ve E:2015/6618, K:2017/2485 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi … Düşüncesi : Uyuşmazlık konusu olayda, dava konusu işlemin idare mahkemesince iptal edildiği ve Danıştayca onanarak kesinleştiği, ancak davacının taşınmazı yönünden herhangi bir hüküm doğurmadığı, davacı tarafından da kendi taşınmazı için hüküm doğurması gerektiği gerekçesiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı idarece uyuşmazlık konusu taşınmazı içine alan yeni bir imar uygulaması yapılsa dahi, sonradan kabul edilen parselasyon yapılmasına ilişkin belediye encümeni kararları gerekçe alınarak davacı açısından hüküm ifade eden dava konusu belediye encümeni kararına karşı bakılan davada incelenmeksizin ret kararı verilemeyeceği açıktır.
Bu durumda, dava konusu işlemin hukuka aykırılığı kesinleşmiş olsa da, davacının parseli yönünden hüküm doğurabilmesi için İdare Mahkemesince iptal kararı verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığından bahisle davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen temyize konu kararda isabet görülmemiştir.
Diğer yandan, … tarihli, … encümen kararına dayanılarak yapılan … tarihli, … yevmiye numaralı yeşil alan tesciline ilişkin işlem açısından, dava konusu parselasyon işleminin iptal edilmesi neticesinde tapudaki mezkur işlemin resen silinmesi söz konusu olacağından parselasyon işlemine dayanılarak yapılan … tarihli, … yevmiye numaralı tescil işleminin iptaline karar verilmesi istemi bakımından adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle reddine ilişkin kararda uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyize konu kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki "Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır." kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçildi.
Dava konusu imar uygulaması yapılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı encümen kararı yönünden;
Dava konusu işlemin iptali istemiyle dava dışı kişi tarafından açılan davada, ... İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın onanmasına ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin 14/05/2008 tarihli E:2008/1455, K:2008/3027 sayılı kararı ile dava dosyasının birlikte incelenmesinden, dava konusu belediye encümeni kararının kapanan kadastral yollardan elde edilen arazi parçalarının düzenlemeye giren parsellerden alınan düzenleme ortaklık payından düşülmesi gerekirken belediye lehine ipotek olarak ihdas edilmesi ve düzenlemeye tabi tutulan alanı da kapsayan 1/5000 ölçekli nazım imar planı bulunduğu halde 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca parselasyon yapıldığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verildiği görülmüştür. Genel iptal sebebi niteliğinde olan bahsi geçen gerekçelerin davacı parselleri bakımından geçerli olarak onun açısından da hüküm ve sonuç doğuracağı açıktır. Buna ilaveten, dava konusu işlemin başka bir yargı yerince iptaline karar verilmesi ve kararın Danıştayca onanarak kesinleşmesi nedeniyle davanın açılma tarihinde (16/12/2014) kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlemin bulunmaması dikkate alındığında davanın esastan incelenme olanağı da bulunmamaktadır.
Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise adı geçen yasa maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, söz konusu işlem yönünden kararın düzeltilmesi istemi yerinde görülmemiştir.
Dava konusu … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararına dayanılarak yapılan ... tarihli ...yevmiye numaralı yeşil alan tesciline ilişkin işlem yönünden;
Dava, İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, … Mahallesi, … pafta, …, … … , … parsel sayılı taşınmazlarda parselasyon yapılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının davacının parseli yönünden ve söz konusu belediye encümeni kararına dayanılarak yapılan … tarihli … yevmiye numaralı yeşil alan tesciline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davacı tarafından iptali istenilen … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının ... İdare Mahkemesinde dava konusu edilerek Mahkemenin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı ile iptaline karar verildiği ve anılan kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 14/05/2008 tarihli E:2008/1455, K:2008/3027 sayılı kararı ile onandığı, bu haliyle dava konusu belediye encümeni kararının dava tarihi itibariyle ortada kesin ve ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmının incelenmeksizin reddine, … tarihli, … yevmiye numaralı tapu kayıtlarına yeşil alan tesciline ilişkin işlem bakımından ise tapu kayıtları üzerinde tescil, terkin, tahsis gibi işlemlere ilişkin davaların görüm ve çözüm yerinin adli yargı mercileri olduğu gerekçesiyle davanın bu kısmının ise görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tapu kayıtlarına ilişkin uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığın özel hukuk alanındaki hak ve ilişkilerden mi (alım, satım ve benzeri işlemler) yoksa idari bir işlemden mi kaynaklandığı görevli yargı yolunun belirlenmesinde önem arzetmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1013. maddesinde, tescilin, tasarrufa konu olan taşınmaz malikinin yazılı beyanı üzerine yapılacağı; edinen kimsenin, kanun hükmüne, kesinleşmiş mahkeme kararına veya buna eşdeğer bir belgeye dayanması halinde, bu beyana gerek olmadığı; 1014. maddesinde, bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesinin, ancak bu kaydın kendilerine hak sağladığı kimselerin yazılı beyanı üzerine yapılabileceği; 1027. maddesinde ise, ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memurunun, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebileceği; düzeltmenin, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde olabileceği; tapu memurunun, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca re'sen düzelteceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan Tapu Sicili Tüzüğünün 69. maddesinin 1. fıkrasında da: "Tapu sicilinde terkin, tescilin kendisine hak sağladığı kimsenin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır." kuralına yer verilmiştir.
Tapu sicilinde tescil, terkin ve tashih istemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar; kural olarak, bu istemlerin mülkiyet veya sınırlı ayni hakların doğması, kısıtlanması ya da ortadan kalkmasına yönelik olması nedeniyle, adli yargı yerinin görevine girmektedir. Bununla birlikte, mülkiyet veya diğer ayni haklarda herhangi bir değişiklik meydana getirmeyen tescil, terkin ve tashih işlemlerinden (cins tashihi veya basit maddi yanlışlıklar gibi) kaynaklanan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün idari yargı yerine ait olduğu kabul edilmektedir. Aynı şekilde, söz konusu işlemlerin, idareye verilen kamusal bir yetkiye, diğer bir ifadeyle kamu hukukuna dayanması (örneğin, kamulaştırma şerhi) veya bu yetkinin kullanılması sonucu tesis edilen işlemin doğal sonucu olarak ortaya çıkması, uygulaması niteliğinde bulunması (örneğin, imar planı uygulaması sonucu tescil) halinde, uyuşmazlığın, idare hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde idari yargı yerlerince görülmesi gerekmektedir. Zira böyle bir durumda, idarenin kamu gücüne dayanarak, re'sen ve tek yanlı beyanıyla işlem tesis etmesi söz konusu olup; bu idari işlem hukuk aleminden kaldırılmadıkça sicildeki kaydın düzeltilmesi olanağı bulunmamaktadır. Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi içtihatlarında da, tapu sicilinden kaynaklanan görev uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde, bu ölçüt esas alınmıştır. (Uyuşmazlık Mahkemesinin 8.7.1991 tarih ve E:1991/10, K:1991/14; 9.2.1998 tarih ve E:1998/5, K:1998/7, 30.12.2013 tarih ve E:2013/1097, K:2013/1763 sayılı kararları)
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanununun ''Arazi ve Arsa Düzenlemesi'' başlıklı 18. maddesi 1. fıkrasında, "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya Belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.", 19. maddesinde, "İmar planlarına göre parselasyon planları yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sonra yürürlüğe girer. Bu planlar bir ay müddetle ilgili idarede asılır. Ayrıca mutat vasıtalarla duyurulur. Bu sürenin sonunda kesinleşir. Tashih edilecek planlar hakkında da bu hüküm uygulanır. Kesinleşen parselasyon planları tescil edilmek üzere tapu dairesine gönderilir. Bu daireler ilgililerin muvafakatı aranmaksızın, sicilleri planlara göre re'sen tanzim ve tesis ederler. Bir parsel üzerinde birden fazla bina ve tesislerin yapımı gerektiğinde (Kooperatif evleri, siteler, toplu konut inşatı gibi) imar parselasyon planları ifraza gerek kalmadan bu ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenir veya değiştirilir ve burada, talep halinde, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uygulanır." hükmü yer almakatdır.
02/11/1985 tarihli İmar Kanunun 18 İnci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 41.maddesinde, "Tescil işlemi için tapu sicil müdürlüklerine gönderilen dağıtım cetvelleri, kadastro veya imar parsellerini bulunduğu tapu kütüğünün beyanlar hanesine kaydedilir ve sonra sırayla imar parsellerinin tescili yapılır." düzenlemesine yer verilmiştir.
İdari işlemler, idari makamların kamu gücünü kullanarak kamu hukuku alanında yaptığı tek yanlı, kesin doğrudan uygulanabilir işlemlerdir. İdari işlemin en belirgin özelliği ilgilinin isteğine bağlı olmaksızın idarenin tek yanlı iradesi ile ilgililerin hukuksal durumunu etkileyebilmesidir. Anılan hükümlere göre arsa ve arazi düzenlemesi işleminin idarenin tek yanlı işlemi olduğu açıktır.
… tarihli, … sayılı belediye encümeni kararına dayanılarak yapılan … tarihli, … yevmiye numaralı tapu kayıtlarına yeşil alan tescili işlemi açısından, dava konusu parselasyon işleminin iptal edilmesi neticesinde tapudaki mezkur işlemin resen silinmesi söz konusu olacaktır. Kaldı ki, İdarenin bazı koşullar gerçekleşmeden tescil işlemini yapmayacağı göz önüne alındığında ve uyuşmazlık idari işlemden kaynaklandığından parselasyon işlemine dayanılarak yapılan … tarihli, … yevmiye numaralı tescil işleminin iptaline karar verilmesi istemi bakımından davanın adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle reddine ilişkin kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın parselasyonu yapılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı encümen kararına ilişkin kısım yönünden kararın düzeltilmesi isteminin reddine, … tarihli … yevmiye numaralı yeşil alan tescili işlemine ilişkin kısmı yönünden ise BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi