Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2017/1694
Karar No: 2021/1571
Karar Tarihi: 09.02.2021

Danıştay 6. Daire 2017/1694 Esas 2021/1571 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/1694
Karar No : 2021/1571

DAVACI : S.S … Yapı Kooperatifi
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı/…
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri …

DAVANIN ÖZETİ : Davacı kooperatifin 27.01.2017 tarihli yapı denetim sistemindeki engellemenin kaldırılması isteminin reddine ilişkin … tarihli, … sayılı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü işlemi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan 01.08.2013 tarihli, 2013/24 sayılı Genelgenin 1. maddesinin (b) bendinin iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ :Davacının talebinin tek ruhsata bağlı yapım işleriyle ilgili olmayıp toplu yapı niteliğindeki yapıların şantiye şefliğine ilişkin olduğu, 4708 sayılı Kanunun amacının can ve mal güvenliği olduğu, şantiye şefliği kavramının yalnızca kağıt üzerinde bir uygulama haline getiren toplu yapı niteliğindeki yapıların şantiye şefliği sorumluluğunun bir tek kişi tarafından yürütülmesine izin verilmediği, dava konusu genelgenin, kanun ve hukukun genel prensiplerine uygun olup kamu yararı bakımından elzem olduğu, davanın ve yürütmenin durdurulması talebinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, davacı kooperatifin 27.01.2017 tarihli yapı denetim sistemindeki engellemenin kaldırılması isteminin reddine ilişkin … tarihli, … sayılı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü işlemi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan 01.08.2013 tarihli, 2013/24 sayılı Genelgenin 1 maddesinin (b) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde şantiye şefi "Konusuna ve niteliğine göre yapım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis veya mimar diplomasına sahip teknik personel" olarak tanımlanmıştır.
Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin "Yapı müteahhidi ile şantiye şefinin görev ve sorumlulukları" başlıklı 9. maddesinin 3. fıkrasında " Şantiye şefi; yapıyı ilgili mevzuat hükümlerine, ruhsata ve eki projelere, denetçi mimar ve mühendis ile kontrol ve yardımcı kontrol elemanlarının talimatlarına uygun olarak inşa ettirmek, yapı denetimi sırasında bizzat hazır bulunarak, denetimin uygun şartlar altında yapılmasını sağlamak, ek-10’da gösterilen form-8’e uygun yapı denetleme defterini şantiyede muhafaza etmek, bu defterin ilgili bölümünü ve yapı denetim kuruluşunca düzenlenen diğer tutanak ile belgeleri imzalamakla yükümlüdür" düzenlenmesi yer almıştır.
Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmeliğinin "Şantiye Şefliği" başlıklı 10. maddesinde, "(1)Şantiye şefinin, yapım işinin uzmanlık alanına uygun olmak üzere mimar, mühendis veya bunlara ilişkin teknik öğretmen veya tekniker olması şarttır. (2) Şantiye şefi; yapım işinin konusu, niteliği, büyüklüğü, imalâtın özel ihtisas gerektirip gerektirmediği de gözetilerek belirlenir.(3) 5 inci maddenin ikinci fıkrasındaki yapılar hariç, yapı ruhsatına tabi tüm yapılarda şantiye şefi bulundurulması zorunludur. (4) Yapı müteahhidi, bu maddedeki şartları haiz olması halinde şantiye şefliğini üstlenebilir. Bu durumda ayrıca şantiye şefi bulundurma şartı aranmaz.(5) Şantiye şefi, görev yaptığı ilin sınırları dışında başka bir ilde görev üstlenemez ve bu Yönetmelikte belirtilen toplam m2 sınırları aşılmamak kaydıyla aynı anda en fazla beş ayrı yapım işinin şantiye şefliğini üstlenebilir....(13) Mimar veya mühendis unvanlı şantiye şeflerinin aynı anda üslenebileceği işlerin toplamı 30.000m2 yi geçemez. Ancak yapım işinin tek ruhsata bağlı veya toplu yapı niteliğinde olması halinde 30.000m2 yi geçmeme şartı aranmaz." hükümleri yer almaktadır.
4133 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 66. maddesinde :"Toplu yapı, bir veya birden çok imar parseli üzerinde, belli bir onaylı yerleşim plânına göre yapılmış veya yapılacak, alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapıyı ifade eder.Toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin bitişik veya komşu olmaları şarttır. Ancak bu parseller arasında kalan ve imar plânına göre yol, meydan, yeşil alan, park, otopark gibi kamuya ayrılan yerler için bu şart aranmaz. Toplu yapı kapsamındaki her imar parseli, kat irtifakının veya kat mülkiyetinin tesisinde ayrı ayrı dikkate alınır. Ancak, toplu yapı birden fazla imar parselini içeriyorsa, münferit parseller üzerinde toplu yapı hükümlerine tâbi olacak şekilde kat mülkiyeti ilişkisi kurulamaz."hükmü yer almıştır.
İptali istenen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan 01.08.2013 tarihli, 2013/24 sayılı Genelgenin 1. maddesinin (b) bendi "Mimar ile inşaat, makine ve elektrik mühendisleri 30.000 m2; olmak üzere şantiye şefliği üstlenebilir.İlgili idareler tarafından bu görev verilirken, Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin 3. maddesindeki şantiye şefi tanımının göz önünde bulundurulması ve görevlendirilecek personelin, yapım işinin gerektirdiği ve imalatın niteliğine uygun meslek grubundan olması gerekmektedir. Yapım işinin tek ruhsata bağlı ve 30.000 m2'nin üzerinde olduğu durumlarda, yapının niteliğine uygun meslek grubundan olmak üzere üzerinde şantiye şefliği görevi bulunmayan bir mimar ya da mühendis görevlendirilecektir.Bu durumdaki bir yapıda şantiye şefi olarak görevlendirilecek personel için toplam m2 sınırı aranmayacak, ancak söz konusu personel başkaca şantiye şefliği görevi üstlenmeyecektir." düzenlenmesini içermektedir.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 1. maddesinde, kanunun amacının; can ve mal güvenliğini teminen, imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmiştir.
4708 sayılı Kanunun genel gerekçesinde, Türkiye’nin aktif deprem kuşağında bulunduğu, imar ve afet mevzuatındaki çeşitli hükümlere rağmen uygulamada etkili bir yapı denetiminin sağlanamadığı; hızlı nüfus artışı ve göçlerin, denetimsiz şehirleşme ve sanayileşmenin, yoğun kaçak yapılaşmanın ve sık sık başvurulan imar aflarının deprem ve diğer afet risklerini her geçen gün daha da arttırdığı, yerleşme ve yapılaşmalara 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri ile getirilen denetim esaslarına ilgili idarelerce uyulmadığının tespit edildiği, bu nedenlerle ülkemizdeki yapı denetim sistemi ve yapım aşamasında görev alan fenni mesullerin sorumluluklarını yeniden düzenlemek ve kâğıt üzerinde denetlenmiş gibi görülen, ancak hemen hemen hiç denetlenmeyen yapıların teknik uygulama sorumlusu fenni mesullere verilecek cezalar ile ilgili yeni bir yasal düzenleme getirmek zorunluluğu doğduğu belirtilmiştir.
Uyuşmazlığa konu genelgenin 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna dayanılarak yayımlandığı, genelgede mimar ve mühendis diplomasına sahip kişilerin şantiye şefi olabileceği, şantiye şefi belirlenirken yapının niteliği ve büyüklüğünün göz önünde bulundurulacağı, şantiye şefinin aynı anda 30.000 m2 yi geçmemek şartıyla en fazla 5 yapının denetimini üstlenebileceği, bu kişilerin yetki sınırının 30.000 m2 yi geçmeyeceği, ancak yapının tek ruhsata bağlı olması ve şantiye şefinin üzerinde başkaca bir iş bulunmamak kaydıyla 30.000 m2 şartının aranmayacağının belirtildiği görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kooperatifin 1550 dönüm üzerinde, 33 ayrı ada, 66 ayrı parsel taşınmaz üzerinde 356 adet işyeri ve 276.173 m2 inşaat alanına sahip yapısı için ruhsat işlemlerine başladığı, yapılarda bir adet şantiye şefi görevlendirdiği, Yapı Denetim Sisteminde bir şantiye şefinin en fazla 30.000 m2 lik yapım işini üstlenebileceği gerekçesiyle onay alamadığı, inşat ruhsatı alabilmek için yapı denetim sistemindeki engellemenin kaldırılması ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna dayanılarak yayımlanan 01.08.2013 tarihli, 2013/24 sayılı genelgenin birinci maddesinin "b" bendinin iptali istemiyle yaptığı … tarihli, … sayılı başvurusunun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün … tarihli yazısı ile reddedilmesi üzerine genelgenin iptal edilmesi ve yapı denetim sistemindeki engellemenin kaldırılmasının reddi işleminin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yapıların güvenliğinin gerçekleşmesinde kamu yararı bulunmaktadır. Bu nedenle yapıların, gerek tasarım, gerek imalat aşamasında bireylerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla denetlenmeleri gerekmektedir. Bu suretle Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nde belirtildiği gibi şantiye şefinin yapının denetimi sırasında bizzat hazır bulunarak, denetimin uygun şartlar altında yapılmasını sağlaması gerektiğinden ve Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre bir şantiye şefinin en fazla 5 adet yapının denetimini üstlenebileceği düzenlendiği ve tek bir kişinin aynı anda inşası devam eden 276.173 m2 lik alanı denetlemesinin teknik olarak mümkün olmadığı görülmektedir.
Ayrıca iptali istenilen "Yapım işinin tek ruhsata bağlı ve 30.000 m2'nin üzerinde olduğu durumlarda, yapının niteliğine uygun meslek grubundan olmak üzere üzerinde şantiye şefliği görevi bulunmayan bir mimar ya da mühendis görevlendirilecektir.Bu durumdaki bir yapıda şantiye şefi olarak görevlendirilecek personel için toplam m2 sınırı aranmayacak, ancak söz konusu personel başkaca şantiye şefliği görevi üstlenmeyecektir." şeklinde düzenlemesinde aynı ada ve aynı parsel üzerinde inşa edilen bir veya birden fazla yapının toplam inşaat alanı 30.000 m2 üzerinde olsa bile üzerinde başka bir iş bulunmamak koşuluyla yetki sınırı aranmaksızın tek kişi tarafından üstlenebileceğinin belirtildiği, davacının talebinin tek ruhsata bağlı yapım işleriyle ilgili olmayıp toplu yapı niteliğinde ki yapıların şantiye şefliğine ilişkin olduğu görülmektedir.
Bu durumda dava konusu genelgenin Yasa koyucunun, Yapı Denetimi Hakkında Kanunun getiriliş amacına uygun olarak gerekli önlemleri almak amacıyla düzenlendiği, davacının talebinin de tek ruhsata bağlı yapım işleriyle ilgili olmayıp toplu yapı niteliğindeki yapıların şantiye şefliğine ilişkin olduğu, tek bir şantiye şefinin aynı anda inşası devam eden ayrı ada ve ayrı parsellerde yer alan 276.173 m2 lik alanı denetlemesinin teknik olarak mümkün olmadığı, dava konusu genelgenin ilgili maddesinde ve buna dayalı işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ :
Dava, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan 01/08/2013 günlü, 2013/24 sayılı Genelgenin 1. maddesinin (b) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kooperatif tarafından, kooperatife ait tevsii alanı içerisinde 66 adet parsel üzerinde yapılacak olan 356 adet işyeri inşaatı için ruhsat işlemlerine başlanıldığı, yapılarda bir adet şantiye şefi görevlendirildiği, Yapı Denetim Sisteminde bir şantiye şefinin en fazla 30.000 m2 lik yapım işini üstlenebileceği gerekçesiyle onay alınamadığı, inşaat ruhsatı alabilmek için bu yönde kısıtlama getiren 01.08.2013 günlü, 2013/24 sayılı genelgenin birinci maddesinin "b" bendinin iptali ile Yapı Denetim Sistemindeki engellemenin kaldırılması istemiyle yapılan başvuruların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarihli yazısı ile reddedilmesi üzerine yönetmeliğe aykırı olarak kısıtlama getirildiği iddiasıyla genelgenin anılan maddesinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu Genelge 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğine dayanılarak çıkarılmıştır.
13.07.2001 tarihinde yayımlanan 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 1. maddesinde, kanunun amacının can ve mal güvenliğini teminen, imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş, 12. maddesinde ise, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna dayanılarak çıkarılan Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, şantiye şefi: konusuna ve niteliğine göre yapım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis veya mimar diplomasına sahip teknik personel olarak tanımlanmış; yapı müteahhidi ile şantiye şefinin görev ve sorumlulukları" başlıklı 9. maddesinin 3. fıkrasında, şantiye şefinin, yapıyı ilgili mevzuat hükümlerine, ruhsata ve eki projelere, denetçi mimar ve mühendis ile kontrol ve yardımcı kontrol elemanlarının talimatlarına uygun olarak inşa ettirmek, yapı denetimi sırasında bizzat hazır bulunarak, denetimin uygun şartlar altında yapılmasını sağlamak, ek-10’da gösterilen form-8’e uygun yapı denetleme defterini şantiyede muhafaza etmek, bu defterin ilgili bölümünü ve yapı denetim kuruluşunca düzenlenen diğer tutanak ile belgeleri imzalamakla yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Dava konusu Genelge, 4708 sayılı Kanun ve ikincil mevzuatta ve uygulamalarda meydana gelen değişiklikler nedeniyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yayımlanan 27/12/2006 günlü, 4161 sayılı ve 07/05/2008 günlü, 1315 sayılı Genelgeler birleştirilerek Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği ile ilgili gerekli görülen hususların açıklanması amacıyla çıkarılmış ve Genelgenin 1 maddesinin (b) bendinde "Mimar ile inşaat, makine ve elektrik mühendisleri 30.000 m2; olmak üzere şantiye şefliği üstlenebilir. İlgili idareler tarafından bu görev verilirken, Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin 3. maddesindeki şantiye şefi tanımının göz önünde bulundurulması ve görevlendirilecek personelin, yapım işinin gerektirdiği ve imalatın niteliğine uygun meslek grubundan olması gerekmektedir. Yapım işinin tek ruhsata bağlı ve 30.000 m2'nin üzerinde olduğu durumlarda, yapının niteliğine uygun meslek grubundan olmak üzere üzerinde şantiye şefliği görevi bulunmayan bir mimar ya da mühendis görevlendirilecektir. Bu durumdaki bir yapıda şantiye şefi olarak görevlendirilecek personel için toplam m2 sınırı aranmayacak, ancak söz konusu personel başkaca şantiye şefliği görevi üstlenmeyecektir." açıklamasına yer verilerek önceki genelgelerle şantiye şefliği hakkında getirilen düzenleme tekrarlanmıştır.
Diğer taraftan, 3194 sayılı İmar Kanunu'nda 09/12/2009 tarihinde yapılan değişiklikle, kanunun 28. maddesi müelliflik, fenni mesuliyet, şantiye şefliği, yapı müteahhitliği ve kayıtlar başlığı ile yeniden düzenlenmiş ve maddede şantiye şefliğine yer verilerek şantiye şeflerinin görev ve sorumluluğu belirlenmiştir.
İmar Kanunu'nda yapılan bu değişiklikten sonra anılan kanun ve 644 sayılı KHK'ya dayanılarak 16/12/2010 günlü, 27787 sayılı Resmi Gazete'de Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmeliği yayımlanmıştır. Yönetmeliğin "Şantiye Şefliği" başlıklı 10. maddesinde, şantiye şefinin, yapım işinin uzmanlık alanına uygun olmak üzere mimar, mühendis veya bunlara ilişkin teknik öğretmen veya tekniker olmasının şart olduğu, şantiye şefinin; yapım işinin konusu, niteliği, büyüklüğü, imalâtın özel ihtisas gerektirip gerektirmediği de gözetilerek belirleneceği; 5 inci maddenin ikinci fıkrasındaki yapılar hariç, yapı ruhsatına tabi tüm yapılarda şantiye şefi bulundurulmasının zorunlu olduğu; yapı müteahhidinin, bu maddedeki şartları haiz olması halinde şantiye şefliğini üstlenebileceği, bu durumda ayrıca şantiye şefi bulundurma şartı aranmayacağı; şantiye şefinin, görev yaptığı ilin sınırları dışında başka bir ilde görev üstlenemeyeceği ve bu Yönetmelikte belirtilen toplam m2 sınırları aşılmamak kaydıyla aynı anda en fazla beş ayrı yapım işinin şantiye şefliğini üstlenebileceği; mimar veya mühendis unvanlı şantiye şeflerinin aynı anda üslenebileceği işlerin toplamının 30.000m2 yi geçemeyeceği, ancak yapım işinin tek ruhsata bağlı veya toplu yapı niteliğinde olması halinde 30.000m2 yi geçmeme şartının aranmayacağı hükme bağlanmıştır.
Davacı tarafından, şantiye şeflerinin üstlenebileceği işlere ilişkin olarak, dava konusu genelge hükmünde öngörülen istisnanın, Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelikle öngörülen "...veya toplu yapı niteliğinde olması..." halini içermemesi nedeniyle üst hukuk normunu kısıtlayıcı nitelikte olduğu ve yönetmeliğe aykırı olduğu öne sürülmektedir.
İmar Kanununa dayanılarak çıkarılan adı geçen yönetmelik dava konusu genelgenin dayanağı olmamakla birlikte, şantiye şeflerine ilişkin özel düzenleme getirmesi nedeniyle genelge hükümlerinin yönetmeliğe aykırı olamayacağı düşünülebilirse de; yönetmeliğin, dayanağı olan yasaya aykırı hükümler içermesine olanak bulunmadığı, böyle bir durumda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 4. fıkrasına göre idari yargı mercii tarafından düzenleyici işlemin ihmal edileceği de açıktır.
Gerek 3194 sayılı Yasa, gerekse 4708 sayılı Yasada şantiye şefinin yetki sınırı ile ilgili bir hükme yer verilmemiş, konu alt düzeydeki normlarla düzenlenmiştir.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun ülkemizde 1999 yılında yaşanan depremler sonrasında meydana gelen can ve mal kayıplarının yapıların yeterince denetlenememesi nedeniyle gerçekleştiğinin saptanması üzerine çıkarıldığı gözönünde bulundurulduğunda, yapı denetim sistemi ve yapım aşamasında görevlendirilen kişi ve kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk sınırlarının da yasanın amacına uygun olarak bilimsel ölçütlere ve somut gerekçelere dayalı olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda 4708 sayılı Yasaya dayanılarak çıkarılan Yönetmelikte şantiye şefi tanımlanarak görev ve sorumlulukları ana hatlarıyla belirtilmiş, şantiye şefinin tanımı ve görevleri gereği yapım işlerinde inşaat aşamasında ve yapının denetimi sırasında fiziken işin başında bulunması gerektiği hususu ile yapım işinin ve yapının niteliği göz önünde bulundurularak alabileceği iş miktarı ve görev yapabileceği alanlar çıkarılan genelgelerle belirlenmiş olup, buna göre yapım işinin kaliteli, sağlıklı ve güvenilir şekilde yerine getirilmesini teminen, şantiye şefinin yetki sınırı 30.000 m2 olarak belirlenmiş, ancak yapının tek ruhsata bağlı olması ve şantiye şefinin üzerinde başkaca bir iş bulunmaması kaydıyla 30.000 m2 şartının aranmayacağı belirtilerek üstlenilebilecek yapım işine tek ruhsata bağlı olma hali ile sınırlı olarak istisna getirilmiş ve uygulama bu şekilde devam ettirilmiştir.
4708 sayılı Yasa uyarınca uygulaması sürdürülen şantiye şefliği hakkında 3194 sayılı İmar Kanununda da ayrıntılı düzenleme yapıldıktan sonra bu kanuna dayanılarak çıkarılan ve 01.01.2012 tarihinde yürürlüğe giren Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelikle de şantiye şefliğine ilişkin getirilmiş olan sınırlamalara uygun şekilde şantiye şefinin üstlenebileceği yapım işi sınırı aynı anda en fazla 5 ayrı yapı ve 30.000 m2 olarak belirlendikten sonra, yönetmeliğin 10. maddesinin 13. fıkrasında, bu kuralın istisnası olan tek ruhsata bağlı yapıya ek olarak toplu yapının da sayıldığı görülmektedir. Tek ruhsata bağlı yapının aynı ada ve aynı parsel üzerinde inşa edilen bir veya birden fazla yapıyı ifade ettiği, dolayısıyla kontrol ve denetiminin mümkün olduğu, toplu yapının ise 4133 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda tanımlandığı üzere, bitişik veya komşu bir veya birden çok imar parseli üzerinde, belli bir onaylı yerleşim plânına göre yapılmış veya yapılacak, alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapıyı ifade ettiği, tek bir kişinin fiziken ve teknik olarak kontrolünü ve denetimini gerçekleştiremeyeceği bir alanın söz konusu olabileceği anlaşıldığından, yönetmeliğin 10. maddesinin 13. fıkrasında yer alan "...toplu yapı niteliğinde olması halinde 30.000m2 yi geçmeme şartının aranmayacağı" ibaresi ile şantiye şefinin bilimsel ölçüt ve somut gerekçelere dayanılarak belirlenmiş olan yetki sınırının belirsiz bir şekilde genişletildiği, bu anlamda yönetmeliğin anılan kısmının hukuka ve 3194 sayılı Kanunun yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacına aykırı nitelikte düzenleme getirdiği anlaşıldığından, hükmün ihmal edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Nitekim, davacı kooperatife ait ayrı ada ve ayrı parsellerde yapılacak olan toplu yapı niteliğindeki yapılara ilişkin 276.173 m2 inşaat alanının tek bir şantiye şefi tarafından denetlenmesinin teknik olarak mümkün olmadığı açıktır.
Bu durumda, anılan yönetmelik hükmü hem dava konusu genelgenin dayanağı olmadığından, hem de hukuka aykırı olması nedeniyle ihmal edilmesi gerektiğinden, davacının yönetmeliğe aykırılık iddiası yerinde görülmemiş olup, genelgenin iptali istenilen maddesinde, 4708 sayılı Yasanın can ve mal güvenliğini teminen, imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacına ve hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, davacı kooperatifin 1550 dönüm üzerinde, 33 ayrı ada, 66 ayrı parsel taşınmaz üzerinde 356 adet işyeri ve 276.173 m2 inşaat alanına sahip yapısı için ruhsat işlemlerine başladığı, yapılarda bir adet şantiye şefi görevlendirdiği, Yapı Denetim Sisteminde bir şantiye şefinin en fazla 30.000 m2 lik yapım işini üstlenebileceği gerekçesiyle onay alamadığı, inşat ruhsatı alabilmek için yapı denetim sistemindeki engellemenin kaldırılması ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna dayanılarak yayımlanan 01.08.2013 tarihli, 2013/24 sayılı genelgenin birinci maddesinin "b" bendinin iptali istemiyle yaptığı … tarihli, … sayılı başvurusunun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün … tarihli yazısı ile reddedilmesi üzerine genelgenin iptal edilmesi ve yapı denetim sistemindeki engellemenin kaldırılmasının reddi işleminin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 1. maddesinde, kanunun amacının; can ve mal güvenliğini teminen, imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmiştir. Ayrıca bu Kanunun kapsamı;
"a) 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 26 ncı maddesinde belirtilen kamuya ait yapı ve tesisler ile 27 nci maddesinde belirtilen ruhsata tabi olmayan yapılar,
b) Bodrum katı dışında en çok iki katlı ve yapı inşaat alanı toplam 200 metrekareyi
geçmeyen müstakil yapılar,
c) Entegre tesis niteliğinde olmayan tarım ve hayvancılık amaçlı yapı ve tesisler,
d) Köy yerleşik alanlarında, belediye ve mücavir alan sınırları içinde olmayan iskân dışı alanlarda ve nüfusu 5000’in altında olan belediyelerin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bodrum katı ve çatı arası dışında en çok iki katlı ve yalnızca bir bodrum katın inşaat alanı hesaba katılmaksızın toplam inşaat alanı 500 metrekareyi geçmeyen konut yapıları ile bunların kömürlük, otopark, depo gibi müştemilatı, hariç olmak üzere, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak yapıların denetimini kapsar. Ruhsata tabi olup, bu Kanun hükümlerine tabi olmayan yapılarda denetime yönelik fennî mesuliyet 3194 sayılı İmar Kanununun 26 ncı ve 28 inci maddelerine göre mimar ve mühendislerce üstlenilir. Birden fazla müstakil yapının bulunduğu parsellerde, bütün yapıların toplam yapı inşaat alanının 200 metrekareyi geçmesi hâlinde de bu Kanun uygulanır." şeklinde belirlenmiştir.
4708 sayılı Kanunda ve 3194 sayılı İmar Kanununda "şantiye şefi"nin bir tanımı yer almamakta, Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliğinin 3.maddesinin 1.fıkrasının (i) bendinde şantiye şefi, konusuna ve niteliğine göre yapım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis, mimar, teknik öğretmen veya tekniker diplomasına sahip teknik personel olarak tanımlanmaktadır.
Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin "Yapı müteahhidi ile şantiye şefinin görev ve sorumlulukları" başlıklı 9. maddesinin 3. fıkrasında " Şantiye şefi; yapıyı ilgili mevzuat hükümlerine, ruhsata ve eki projelere, denetçi mimar ve mühendis ile kontrol ve yardımcı kontrol elemanlarının talimatlarına uygun olarak inşa ettirmek, yapı denetimi sırasında bizzat hazır bulunarak, denetimin uygun şartlar altında yapılmasını sağlamak, ek-10’da gösterilen form-8’e uygun yapı denetleme defterini şantiyede muhafaza etmek, bu defterin ilgili bölümünü ve yapı denetim kuruluşunca düzenlenen diğer tutanak ile belgeleri imzalamakla yükümlüdür" düzenlenmesi yer almıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmeliğinin "Şantiye Şefliği" başlıklı 10. maddesinde, "(1)Şantiye şefinin, yapım işinin uzmanlık alanına uygun olmak üzere mimar, mühendis veya bunlara ilişkin teknik öğretmen veya tekniker olması şarttır. (2) Şantiye şefi; yapım işinin konusu, niteliği, büyüklüğü, imalâtın özel ihtisas gerektirip gerektirmediği de gözetilerek belirlenir.(3) 5 inci maddenin ikinci fıkrasındaki yapılar hariç, yapı ruhsatına tabi tüm yapılarda şantiye şefi bulundurulması zorunludur. (4) Yapı müteahhidi, bu maddedeki şartları haiz olması halinde şantiye şefliğini üstlenebilir. Bu durumda ayrıca şantiye şefi bulundurma şartı aranmaz.(5) Şantiye şefi, görev yaptığı ilin sınırları dışında başka bir ilde görev üstlenemez ve bu Yönetmelikte belirtilen toplam m2 sınırları aşılmamak kaydıyla aynı anda en fazla beş ayrı yapım işinin şantiye şefliğini üstlenebilir....(13) Mimar veya mühendis unvanlı şantiye şeflerinin aynı anda üslenebileceği işlerin toplamı 30.000m2 yi geçemez. Ancak yapım işinin tek ruhsata bağlı veya toplu yapı niteliğinde olması halinde 30.000m2 yi geçmeme şartı aranmaz." hükümleri yer almaktadır.
4133 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 66. maddesinde :"Toplu yapı, bir veya birden çok imar parseli üzerinde, belli bir onaylı yerleşim plânına göre yapılmış veya yapılacak, alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapıyı ifade eder.Toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin bitişik veya komşu olmaları şarttır. Ancak bu parseller arasında kalan ve imar plânına göre yol, meydan, yeşil alan, park, otopark gibi kamuya ayrılan yerler için bu şart aranmaz. Toplu yapı kapsamındaki her imar parseli, kat irtifakının veya kat mülkiyetinin tesisinde ayrı ayrı dikkate alınır. Ancak, toplu yapı birden fazla imar parselini içeriyorsa, münferit parseller üzerinde toplu yapı hükümlerine tâbi olacak şekilde kat mülkiyeti ilişkisi kurulamaz."hükmü yer almıştır.
İptali istenen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan 01.08.2013 tarihli, 2013/24 sayılı Genelgenin 1. maddesinin (b) bendi "Mimar ile inşaat, makine ve elektrik mühendisleri 30.000 m2; olmak üzere şantiye şefliği üstlenebilir.İlgili idareler tarafından bu görev verilirken, Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin 3. maddesindeki şantiye şefi tanımının göz önünde bulundurulması ve görevlendirilecek personelin, yapım işinin gerektirdiği ve imalatın niteliğine uygun meslek grubundan olması gerekmektedir. Yapım işinin tek ruhsata bağlı ve 30.000 m2'nin üzerinde olduğu durumlarda, yapının niteliğine uygun meslek grubundan olmak üzere üzerinde şantiye şefliği görevi bulunmayan bir mimar ya da mühendis görevlendirilecektir.Bu durumdaki bir yapıda şantiye şefi olarak görevlendirilecek personel için toplam m2 sınırı aranmayacak, ancak söz konusu personel başkaca şantiye şefliği görevi üstlenmeyecektir." düzenlenmesini içermektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup; bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan bir normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen Kanun ve Yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
Tebliğ, genelge ve yönerge gibi düzenleyici işlemler ise; bir yönetmeliğin veya Bakanlar Kurulu Kararının uygulanmasını göstermek amacıyla ve onlara aykırı hükümler içermemek şartıyla yönetmeliklerde veya Bakanlar Kurulu Kararlarında gösterilen usul ve yöntemleri "açıklayıcı" hükümler taşıyan, yeni bir yöntem ve usul getirmeyen; dayanağı olan mevzuatta yer alan hükümler dışında yeni bir düzenleme içermeyen genel düzenleyici işlemlerdir.
Dava konusu Genelge'nin, iptali istenilen maddesinin dayanağı olan ve 16/12/2010 günlü, 27787 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları İle Şantiye Şefleri Ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik'in "Şantiye şefliği" başlıklı 10. maddesinin 13. fıkrasında; "Mimar veya mühendis unvanlı şantiye şeflerinin aynı anda üslenebileceği işlerin toplamı 30.000 m2 yi geçemez. Ancak yapım işinin tek ruhsata bağlı veya toplu yapı niteliğinde olması halinde 30.000 m2 yi geçmeme şartı aranmaz." düzenlemesine yer verilmiş iken; dava konusu Genelge'nin 1. maddesinin (b) bendinde; "Mimarlar ile inşaat, makine ve elektrik mühendisleri toplam 30.000 m2; olmak üzere şantiye şefliği üstlenebilir. İlgili idareler tarafından bu görev verilirken, Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin 3 üncü maddesindeki şantiye şefi tanımının göz önünde bulundurulması ve görevlendirilecek personelin, yapım işinin gerektirdiği ve imalatın niteliğine uygun meslek grubundan olması gerekmektedir. Yapım işinin tek ruhsata bağlı ve 30.000 m2'nin üzerinde olduğu durumlarda, yapının niteliğine uygun meslek grubundan olmak üzere, üzerinde şantiye şefliği görevi bulunmayan bir mimar ya da mühendis görevlendirilecektir. Bu durumdaki bir yapıda şantiye şefi olarak görevlendirilecek personel için toplam m2 sınırı aranmayacak, ancak söz konusu personel başkaca şantiye şefliği görevi üstlenmeyecektir." düzenlemesine yer verildiği, anılan Yönetmelik'te, mimar veya mühendis unvanlı şantiye şeflerinin, aynı anda üslenebileceği işlerin toplamının 30.000 m2'yi geçemeyeceği kuralının istisnası olarak, tek ruhsata bağlı olarak yapılacak yapılar ile toplu yapı niteliğindeki yapılar sayılmasına rağmen, davaya konu Genelge ile toplu yapı niteliğindeki yapıların istisna kapsamından çıkarılmak suretiyle, kapsam daraltılması yapıldığı, bir şantiye şefinin, aynı anda üstlenebileceği işlerin toplamının 30.000 m2'yi geçemeyeceği kuralının istisnası olarak, yalnızca tek ruhsata bağlı olarak yapılacak yapıların belirlendiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, Yönetmelik hükümleriyle belirlenen istisnalar açısından, kapsam daraltması yaparak, dayanağı olan mevzuatta yer alan hükümler dışında yeni bir düzenleme getirdiği anlaşılan davaya konu Genelge'nin, yukarıda açıklamasına yer verilen normlar hiyerarşisi ilkesine aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, şantiye şefleriyle ilgili olarak, dayanak Yönetmelikte getirilen istisnai düzenlemeyi ortadan kaldıran davaya konu Genelge'de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davaya konu Genelge kapsamında tesis edilen, davacı kooperatifin 27/01/2017 günlü yapı denetim sistemindeki engellemenin kaldırılması isteminin reddine ilişkin … günlü, … sayılı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü işleminde de hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline; aşağıda dökümü yapılan toplam …-TL yargılama giderleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen … TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X)KARŞI OY : Dava, davacı kooperatifin 27.01.2017 tarihli yapı denetim sistemindeki engellemenin kaldırılması isteminin reddine ilişkin … tarihli, … sayılı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü işlemi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan 01.08.2013 tarihli, 2013/24 sayılı Genelgenin 1 maddesinin (b) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde şantiye şefi "Konusuna ve niteliğine göre yapım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis veya mimar diplomasına sahip teknik personel" olarak tanımlanmıştır.
Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin "Yapı müteahhidi ile şantiye şefinin görev ve sorumlulukları" başlıklı 9. maddesinin 3. fıkrasında " Şantiye şefi; yapıyı ilgili mevzuat hükümlerine, ruhsata ve eki projelere, denetçi mimar ve mühendis ile kontrol ve yardımcı kontrol elemanlarının talimatlarına uygun olarak inşa ettirmek, yapı denetimi sırasında bizzat hazır bulunarak, denetimin uygun şartlar altında yapılmasını sağlamak, ek-10’da gösterilen form-8’e uygun yapı denetleme defterini şantiyede muhafaza etmek, bu defterin ilgili bölümünü ve yapı denetim kuruluşunca düzenlenen diğer tutanak ile belgeleri imzalamakla yükümlüdür" düzenlenmesi yer almıştır.
Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmeliğinin "Şantiye Şefliği" başlıklı 10. maddesinde, "(1)Şantiye şefinin, yapım işinin uzmanlık alanına uygun olmak üzere mimar, mühendis veya bunlara ilişkin teknik öğretmen veya tekniker olması şarttır. (2) Şantiye şefi; yapım işinin konusu, niteliği, büyüklüğü, imalâtın özel ihtisas gerektirip gerektirmediği de gözetilerek belirlenir.(3) 5 inci maddenin ikinci fıkrasındaki yapılar hariç, yapı ruhsatına tabi tüm yapılarda şantiye şefi bulundurulması zorunludur. (4) Yapı müteahhidi, bu maddedeki şartları haiz olması halinde şantiye şefliğini üstlenebilir. Bu durumda ayrıca şantiye şefi bulundurma şartı aranmaz.(5) Şantiye şefi, görev yaptığı ilin sınırları dışında başka bir ilde görev üstlenemez ve bu Yönetmelikte belirtilen toplam m2 sınırları aşılmamak kaydıyla aynı anda en fazla beş ayrı yapım işinin şantiye şefliğini üstlenebilir....(13) Mimar veya mühendis unvanlı şantiye şeflerinin aynı anda üslenebileceği işlerin toplamı 30.000m2 yi geçemez. Ancak yapım işinin tek ruhsata bağlı veya toplu yapı niteliğinde olması halinde 30.000m2 yi geçmeme şartı aranmaz." hükümleri yer almaktadır.
4133 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 66. maddesinde :"Toplu yapı, bir veya birden çok imar parseli üzerinde, belli bir onaylı yerleşim plânına göre yapılmış veya yapılacak, alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapıyı ifade eder.Toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin bitişik veya komşu olmaları şarttır. Ancak bu parseller arasında kalan ve imar plânına göre yol, meydan, yeşil alan, park, otopark gibi kamuya ayrılan yerler için bu şart aranmaz. Toplu yapı kapsamındaki her imar parseli, kat irtifakının veya kat mülkiyetinin tesisinde ayrı ayrı dikkate alınır. Ancak, toplu yapı birden fazla imar parselini içeriyorsa, münferit parseller üzerinde toplu yapı hükümlerine tâbi olacak şekilde kat mülkiyeti ilişkisi kurulamaz."hükmü yer almıştır.
İptali istenen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan 01.08.2013 tarihli, 2013/24 sayılı Genelgenin 1. maddesinin (b) bendi "Mimar ile inşaat, makine ve elektrik mühendisleri 30.000 m2; olmak üzere şantiye şefliği üstlenebilir.İlgili idareler tarafından bu görev verilirken, Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nin 3. maddesindeki şantiye şefi tanımının göz önünde bulundurulması ve görevlendirilecek personelin, yapım işinin gerektirdiği ve imalatın niteliğine uygun meslek grubundan olması gerekmektedir. Yapım işinin tek ruhsata bağlı ve 30.000 m2'nin üzerinde olduğu durumlarda, yapının niteliğine uygun meslek grubundan olmak üzere üzerinde şantiye şefliği görevi bulunmayan bir mimar ya da mühendis görevlendirilecektir.Bu durumdaki bir yapıda şantiye şefi olarak görevlendirilecek personel için toplam m2 sınırı aranmayacak, ancak söz konusu personel başkaca şantiye şefliği görevi üstlenmeyecektir." düzenlenmesini içermektedir.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 1. maddesinde, kanunun amacının; can ve mal güvenliğini teminen, imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmiştir.
4708 sayılı Kanunun genel gerekçesinde, Türkiye’nin aktif deprem kuşağında bulunduğu, imar ve afet mevzuatındaki çeşitli hükümlere rağmen uygulamada etkili bir yapı denetiminin sağlanamadığı; hızlı nüfus artışı ve göçlerin, denetimsiz şehirleşme ve sanayileşmenin, yoğun kaçak yapılaşmanın ve sık sık başvurulan imar aflarının deprem ve diğer afet risklerini her geçen gün daha da arttırdığı, yerleşme ve yapılaşmalara 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri ile getirilen denetim esaslarına ilgili idarelerce uyulmadığının tespit edildiği, bu nedenlerle ülkemizdeki yapı denetim sistemi ve yapım aşamasında görev alan fenni mesullerin sorumluluklarını yeniden düzenlemek ve kâğıt üzerinde denetlenmiş gibi görülen, ancak hemen hemen hiç denetlenmeyen yapıların teknik uygulama sorumlusu fenni mesullere verilecek cezalar ile ilgili yeni bir yasal düzenleme getirmek zorunluluğu doğduğu belirtilmiştir.
Uyuşmazlığa konu genelgenin 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna dayanılarak yayımlandığı, genelgede mimar ve mühendis diplomasına sahip kişilerin şantiye şefi olabileceği, şantiye şefi belirlenirken yapının niteliği ve büyüklüğünün göz önünde bulundurulacağı, şantiye şefinin aynı anda 30.000 m2 yi geçmemek şartıyla en fazla 5 yapının denetimini üstlenebileceği, bu kişilerin yetki sınırının 30.000 m2 yi geçmeyeceği, ancak yapının tek ruhsata bağlı olması ve şantiye şefinin üzerinde başkaca bir iş bulunmamak kaydıyla 30.000 m2 şartının aranmayacağının belirtildiği görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kooperatifin 1550 dönüm üzerinde, 33 ayrı ada, 66 ayrı parsel taşınmaz üzerinde 356 adet işyeri ve 276.173 m2 inşaat alanına sahip yapısı için ruhsat işlemlerine başladığı, yapılarda bir adet şantiye şefi görevlendirdiği, Yapı Denetim Sisteminde bir şantiye şefinin en fazla 30.000 m2 lik yapım işini üstlenebileceği gerekçesiyle onay alamadığı, inşat ruhsatı alabilmek için yapı denetim sistemindeki engellemenin kaldırılması ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna dayanılarak yayımlanan 01.08.2013 tarihli, 2013/24 sayılı genelgenin birinci maddesinin "b" bendinin iptali istemiyle yaptığı … tarihli, … sayılı başvurusunun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün … tarihli yazısı ile reddedilmesi üzerine genelgenin iptal edilmesi ve yapı denetim sistemindeki engellemenin kaldırılmasının reddi işleminin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yapıların güvenliğinin gerçekleşmesinde kamu yararı bulunmaktadır. Bu nedenle yapıların, gerek tasarım, gerek imalat aşamasında bireylerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla denetlenmeleri gerekmektedir. Bu suretle Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği'nde belirtildiği gibi şantiye şefinin yapının denetimi sırasında bizzat hazır bulunarak, denetimin uygun şartlar altında yapılmasını sağlaması gerektiğinden ve Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre bir şantiye şefinin en fazla 5 adet yapının denetimini üstlenebileceği düzenlendiği ve tek bir kişinin aynı anda inşası devam eden 276.173 m2 lik alanı denetlemesinin teknik olarak mümkün olmadığı görülmektedir.
Ayrıca iptali istenilen "Yapım işinin tek ruhsata bağlı ve 30.000 m2'nin üzerinde olduğu durumlarda, yapının niteliğine uygun meslek grubundan olmak üzere üzerinde şantiye şefliği görevi bulunmayan bir mimar ya da mühendis görevlendirilecektir.Bu durumdaki bir yapıda şantiye şefi olarak görevlendirilecek personel için toplam m2 sınırı aranmayacak, ancak söz konusu personel başkaca şantiye şefliği görevi üstlenmeyecektir." şeklinde düzenlemesinde aynı ada ve aynı parsel üzerinde inşa edilen bir veya birden fazla yapının toplam inşaat alanı 30.000 m2 üzerinde olsa bile üzerinde başka bir iş bulunmamak koşuluyla yetki sınırı aranmaksızın tek kişi tarafından üstlenebileceğinin belirtildiği, davacının talebinin tek ruhsata bağlı yapım işleriyle ilgili olmayıp toplu yapı niteliğinde ki yapıların şantiye şefliğine ilişkin olduğu görülmektedir.
Bu durumda dava konusu genelgenin Yasa koyucunun, Yapı Denetimi Hakkında Kanunun getiriliş amacına uygun olarak gerekli önlemleri almak amacıyla düzenlendiği, davacının talebinin de tek ruhsata bağlı yapım işleriyle ilgili olmayıp toplu yapı niteliğindeki yapıların şantiye şefliğine ilişkin olduğu, tek bir şantiye şefinin aynı anda inşası devam eden ayrı ada ve ayrı parsellerde yer alan 276.173 m2 lik alanı denetlemesinin teknik olarak mümkün olmadığından dava konusu genelgenin ilgili maddesinde ve buna dayalı işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünüldüğünden dava konusu işlemin iptali yönündeki Dairemiz kararına katılmıyoruz.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi