
Esas No: 2016/4741
Karar No: 2021/397
Karar Tarihi: 09.02.2021
Danıştay 13. Daire 2016/4741 Esas 2021/397 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/4741
Karar No:2021/397
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Radyo ve Televizyon A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "…" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında … tarihinde saat …’dan itibaren yayınlanan "…" isimli programda, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonları Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." yayın ilkesinin tekraren ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun'un 32. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 363.174,00-TL idari para cezası uygulanmasına yönelik … tarih ve … sayılı işlem ile tebliğ edilen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun … tarih ve … sayılı toplantısında alınan … nolu kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı şirkete ait "…" logosuyla yayın yapan yayın kuruluşunda … tarihinde yayınlanan "…" isimli programda, evlenme isteklerini beyan eden bazı katılımcılar arasında cereyan eden sözlü tartışma sırasında aralarında geçen konuşmaların izleyicilere aktarıldığı, iki kişi arasındaki cep telefonu mesajlarının programda okunduğu, mesaj içeriklerinin okunmasına sunucu tarafından yeterli müdahalede bulunulmadığı, söz konusu programda sarf edilen ifadelerle 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu cezanın verilmesine ilişkin izdivaç programına katılanların özel hayatlarındaki bazı hususları paylaşma isteğinde olduğu, programın formatı gereği kişilerin evlenmek niyetinde olduğu, kişilerin özel hayatlarındaki bazı hususları açıklamasının kaçınılmaz olduğu, katılımcılar özgür iradeleri ile bu hususları paylaştığından özel hayatın gizliliğinin ihlâlinin söz konusu olmadığı, program sunucusunun tartışmayı sonlandırdığı, reyting kaygısı güdülmüş olsa diyaloğun uzaması yönünde çaba sarf edileceği, aksine canlı yayın olmasına rağmen konuşmaların uzamasının ve konunun amacı dışına çıkılmasının engellendiği, özel hayat alanına ait olayların kamuya açıklanması kişinin kendi rızası ile olmakta ise bu durumun özel hayata tecavüz teşkil etmeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, dava konusu işlemin düşünceyi yayma ve açıklama hürriyetine aykırı olmadığı, yayıncılık ilkelerine aykırı davranmaya programa katılanların rızası olduğunun bahane edilemeyeceği, kullanılan ifadelerden katılımcıların özel hayatlarının ortaya serilmesine rızalarının olmadığının anlaşıldığı, söz konusu yayının kamu yararı taşımadığı ve kamusal sorumluluk anlayışı ile bağdaşmayacak şekilde gerçekleştirildiği, anılan programda sözlü kavgaya sunucu tarafından yeterince müdahale edilmediği gibi bu duruma imkân sağlandığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
