9. Hukuk Dairesi 2020/4633 E. , 2021/3951 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... Kimya Sanayi Ticaret A.Ş ile ... Gözlük Saat Optik Ürünleri San. Ticaret A.Ş vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin aralarında organik bağ bulunan davalılar nezdinde 22.06.2006-05.09.2016 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin 08.08.2016 tarihi ile 22.08.2016 tarihleri arasında işverenden izin almaksızın ve amirlerine bilgi verilmeksizin işe gitmediği ve bununla ilgili olarak 24.08.2016 tarihinde savunma istendiği halde savunma vermediği, akabinde 26.08.2016 tarihinde Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün yazısı ile adli kontrol yükümlülüğü bulunduğuna ilişkin yazının tebliğ edildiği belirtilerek "işçinin gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işvereni yanılttığı gerekçesiyle İş Kanunun 25/II (a) ve (g) bentleri uyarınca feshedildiğinin bildirildiğini, 06.08.2016 tarihinde paralel devlet yapılanması (PYD) suçlaması ile gözaltına alındığını, bu hususu gerek akrabaları gerek iş arkadaşları vasıtasıyla işverene ilettiğini, işverenliğin feshinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 50 günlük yıllık izin ücreti alacaklısı olduğunu ayrıca 2016/ Ağustos - Eylül ayı ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı hakkında 26.08.2016 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma nedeniyle ... 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/298 sayılı 18.08.2016 tarihli kararıyla Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce Adli Kontrol yükümlülüğü ile denetimli serbestlik altına alındığına ilişkin Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 2016/767 AK sayılı kararının şirkete tebliğ edildiğini, tebliğ edilen karar araştırıldığında davacı hakkında paralel devlet yapılanması suçlaması ile hakkında işlem yapıldığının anlaşıldığını, bu nedenle şirketler tarafından davacının iş akdinin " işçinin gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işvereni yanılttığı " gerekçesi ile feshedildiğini, davacı hakkındaki soruşturmanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 06.08.2016- 19.08.2016 tarihleri arasında gözaltında kaldığı, davacının 19.08.2016 Cuma günü adli kontrol şartı ile serbest bırakılmasını müteakip işveren şirketlere serbest bırakıldığını bildirdiği, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından atanan kayyım heyetinin davacı hakkında takipsizlik kararı verilmemiş olması itibariyle davacıyı işe başlatmadığı ve davacının iş akdinin feshedildiğinin anlaşıldığı, bu tespitlere göre; davacının işyeri dışında işlediği iddia edilen bir suç ( fetö /pdy ) nedeni ile iş akdinin İş Kanunun 25/II -g hükmü uyarınca feshedilemeyeceği, 4857 sayılı İş Kanununa göre böyle bir durumda işçinin yasal bildirim süresini aşacak şekilde gözaltına alınması veya tutuklanması halinde işverenin iş akdini haklı nedenle feshedebileceği, bizzat işyeri kayıtlarından davacının bu sebeple devamsızlığının 2 hafta (14 gün) sürdüğü, gözaltı ve tutuklamaya dayalı devamsızlığının 8 hafta olan yasal bildirim süresini aşmadığı, bu nedenle İş Kanunun 25/IV uyarınca iş akdinin feshinin yasal koşullarının oluştuğunun da söylenemeyeceği, davalı işverenlikçe davacının iş akdinin feshi ayrıca İş Kanunun 25/II-a hükmüne dayandırılmış ise de anılan haklı fesih sebebi bakımından davacının iş sözleşmesinin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işvereni yanıltmasının gerektiği, davacının işçinin iş sözleşmesinin esaslı noktalarından birisine ilişkin olarak işvereni yanılttığının kanıtlanamadığı, bu nedenle davalı işverenlikçe açıklanan feshinin İş Kanunun 17. madde hükmüne göre yapılmış bir fesih bildirimi olarak kabulüne karar vermek gerektiği, bu nedenlerle davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklısı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının devamsızlığının, gözaltına alınması nedeni ile olduğu, işçinin yasal bildirim süresini aşacak şekilde gözaltına alınması veya tutuklanması halinde işverenin iş akdini haklı nedenle feshedebileceği, işyeri kayıtlarından davacının bu sebeple devamsızlığının 2 hafta (14 gün) sürdüğü, gözaltı ve tutuklamaya dayalı devamsızlığının 8 hafta olan yasal bildirim süresini aşmadığı, İş Kanunun 25/IV uyarınca iş akdinin feshinin yasal koşullarının oluşmadığı, diğer bir fesih nedeni olarak ileri sürülen İş Kanunun 25/II-a hükmüne dayandırılan hususun ise kanıtlanmadığı anlaşılmakla, mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hüküm altına alınmasının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalılardan ... Kimya Sanayi Ticaret A.Ş ile ... Gözlük Saat Optik Ürünleri San. Ticaret A.Ş vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğine göre; davacı işçi hakkındaki ceza davasının bekletici mesele yapılmasının gerekip gerekmediği hususunun açıklığa kavuşturulması gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalılara ait işyerinde üretim müdürü olarak çalışmış olup, iş sözleşmesinin FETÖ Paralel Devlet Yapılanması (PDY) suçlaması ile gözaltına alınmasından sonra 4857 sayılı İş Kanunun 25-II (a) ve (g) bendlerine istinaden feshedilmiştir.
Yine ... 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 2016/1035D.İş. ve ... 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 2016/1119D.İş. sayılı kararlarında, davalı Şirketlere “terörün finansmanı” gerekçesi ile kayyum atandığı, daha sonraki aşamada TMSF yönetimine devredilip yönetildiği ve davacı hakkında da FETÖ Paralel Devlet Yapılanması (PDY) suçlaması ile ceza davası açılıp yargılamasının devam ettiği anlaşılmaktadır.
Yargılama safhasında davalılar “davacı işçinin soruşturması için gözaltında bulunduğunun işverene bildirilmediği için değil, FETÖ-PDY ile ilgili olarak Şirketi zarara uğratma ihtimali olan bir davranış nedeniyle ve böyle bir suçlamadan dolayı hakkında yasal işlem başlatılmış olması sebebi ile iş sözleşmesi feshedildiğini” savunmuşlardır.
Bu kapsamda davalı Şirketlere kayyum atanma nedeni, davacının pozisyonu, yargılanmasına konu suç isnadı ile davalıların savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı hakkında derdest olan ceza davasının somut uyuşmazlığı doğrudan etkileyecek nitelikte olduğundan bekletici mesele yapılmalı, bu dosyada verilen kararın kesinleşmesi beklenilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.