MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında beraat
2- Katılan sanık ... hakkında TCK"nın 86/2, 62 ve 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet


Mala zarar verme suçundan sanık ..."in beraatına; kasten yaralama suçundan ise katılan sanık ..."ün mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, katılan sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık ..."in, katılan sanık ..."ün işletmekte olduğu “...” isimli işyerinde arkadaşları ile birlikte bilardo oynadığı sırada, sanık ... ile katılan sanık ... arasında kavga çıktığı, kavga sırasında sanığın iki adet bilardo ıstakasını kırdığı iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; sanık ..."ın savunmalarında, bilardo ıstakalarını kırmadığını ifade ettiği, tanık olarak dinlenen ... ve ..."nın yeminli anlatımlarında, kavga sırasında katılan sanık ..."ün, sanık ..."ı arkasından sandalyelere doğru ittiğini, oraya dayalı vaziyette bulunan bilardo sopalarının yere düşerek kırıldığını, sanık ..."ın bilardo sopalarını kasten kırmadığını beyan ettikleri anlaşılmakla; mala zarar verme suçunun kasten işlenebilen bir suç olup taksirle işlenmesinin söz konusu olmayacağı, buna göre atılı suçun kast unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, yüklenen suçun kast unsurunun gerçekleşmediği gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan sanığın suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 26/01/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.