Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2017/1198
Karar No: 2021/781
Karar Tarihi: 10.02.2021

Danıştay 8. Daire 2017/1198 Esas 2021/781 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1198
Karar No : 2021/781

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Örnek çıkarabilme ve tebligat yapabilme hakkı" başlıklı 56. maddesinin 1. fıkrasında, "Usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmiş olan vekaletname 52 nci maddede yazılı dosyada saklanır. Avukat, bu vekaletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabilir. Avukatın çıkardığı vekaletname örnekleri bütün yargı mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmi örnek hükmündedir." hükmü, 3. fıkrasında ise, "Aslı olmayan vekaletname veya diğer kağıt ve belgelerin örneğini onaylayan yahut aslına aykırı örnek veren avukat, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, … Beton Yapı İnşaat Ltd. Şti'nin kuruluşuna dair … tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yer verilen ilanda şirketin ana sözleşmesinin "Şirketin idaresi" başlıklı 8. maddesinde, on yıl için şirket müdürlüğüne …, … ve …'in münferiden seçildiği, "Temsil" başlıklı 9. maddesinde ise, şirketin ticaret unvanı ve kaşesi altında şirkete müdür olarak atanan ortaklardan …, … ve …'in münferiden atacakları imza ile şirketi temsil ve ilzam edeceği, her bir ortağın davalara vekalet vermeye ve vekaletten azletmeye yetkili olduğu görülmektedir.
Buna göre, davacının şirket müdürü sıfatıyla şikayetli avukata şirket adına verdiği vekaletname ile yine şirket adına yapmış olduğu azil işlemlerinin söz konusu ana sözleşme hükümleri çerçevesinde geçerli olduğu ve şirketi bağlayıcı niteliği bulunduğu açık olup, davalı Bakanlık tarafından soruşturma izni verilmemesine gerekçe olarak gösterilen azil işleminin diğer ortaklar açısından bağlayıcı olmadığı yönündeki gerekçesinde hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Olayda, adı geçen şirketin %50 hissedarı ve münferit yetkilisi sıfatıyla hareket eden diğer ortak …'ın verdiği 14.05.2010 tarihli yazılı talimat ile davacı tarafından yapılan azil işleminin geçersiz olduğu, avukatın şirketin vekili olmaya devam ettiği ve vekaletnamedeki tüm hak ve yetkileri haiz olduğu belirtilmiş ve ayrıca açılacak menfi tespit davası için bu hususta şirkete atanan kayyım tarafından 23.08.2010 tarihli yazı ile şikayetli avukata yetki verilmiş ise de; davacının daha önceden şirket müdürü sıfatıyla gerçekleştirdiği azil işlemi karşısında artık şirket adına kullanılması muhal bulunan ve hükümsüz olan 27.07.2009 tarihli vekaletnameyi Avukatlık Kanunu'nun 56. maddesine dayanarak aslına uygunluğunu imzasıyla onaylayıp açılacak menfi tespit davasında kullanmak üzere dava dosyasına sunduğu savcılıkça da … tarih ve …sayılı "dosya inceleme tutanağı" ile sabit bulunan şikayetli avukatın söz konusu eyleminin, görevi kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik ve Avukatlık Kanunu'nun 56. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen suç yönünden değerlendirilebilmesi ve yasal unsurların oluşup oluşmadığının açıklığa kavuşturulabilmesi açısından soruşturma izni verilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, her ne kadar şikayetli avukat tarafından söz konusu menfi tespit davasının, şirketin hak ve menfaatlerini korumak adına ve şirketi temsilen …adına açıldığı, vekalet ilişkisinin kurulabilmesi için temsil belgesinin noterden tanzim edilme şartının bulunmadığı, vekaletnamenin sonradan icazet verilmek suretiyle sözlü veya yazılı olarak düzenlenebileceği, tarafına verilen talimat yazısının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği yönünde yazılı beyanda bulunduğu görülmekte ise de; açılan menfi tespit davası dosyasına avukatın savunmasında bahsi geçen belgelerin değil; şikayetli avukatın tüm vekillik görev ve yetkilerinden azledildiği vekaletnamenin aslına uygunluğunun kendi imzasıyla onaylandığı vekaletname örneğinin sunulduğu anlaşıldığından, avukatın bu savunmasına itibar edilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, şirketi temsilen … tarafından Malatya 2. Noterliği'nin … tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile şikayetli avukatın şirket adına vekil tayin edildiği görülmekte ise de; sonradan verilen bu vekalet yetkisinin bahsi geçen menfi tespit davasında azledildiği vekaletnameye istinaden yapılan işlemler yönünden şikayetli avukatın sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından yapılan 26.02.2015 tarihli şikayet başvurusu üzerine Malatya Barosunda kayıtlı Avukat … hakkında 03.07.2015 tarihli Olur ile soruşturma izni verilmemesine ilişkin … tarih ve … sayılı Adalet Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, şikayetli avukatın davacı tarafından azledilmesinden sonra … Beton Yapı İnş. Ltd. Şti'nin diğer münferit yetkilisi …'ın görevi bırakmaması gerektiğini ve vekillik görevine devam etmesi gerektiğini 14.05.2010 tarihli yazı ile kendisine bildirdiği, bahse konu ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin … esasına kayıtlı davayı açtıktan sonra dava devam ederken adı geçen ortak ile şirket kayyımının Malatya 2. Noterliği'nin … tarih ve … yevmiye numaralı umumi vekaletnamesi ile adı geçen avukatı şirket vekili olarak görevlendirdiği gözetildiğinde davacının kendi başına hareket etmediği şirket temsilcisi ve kayyımı tarafından verilen mevcut izinler çerçevesinde hareket ettiği görüldüğünden şikayetli avukatın görevini kötüye kullandığı ve resmi belgede sahtecilik yaptığı iddialarının doğrulanmadığı bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi