Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/27806 Esas 2019/11605 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/27806
Karar No: 2019/11605
Karar Tarihi: 27.11.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/27806 Esas 2019/11605 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/27806 E.  ,  2019/11605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemisi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, ... 5. Noterliğinin 09.07.2013 tarihli temliknamesi ile, dava dışı ..."ın, davalı ..."dan olan alacağını devir aldığını, bu alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/4961 sayılı doyası ile icra takibi başlattığını, alacağın davalının ... Şubesinden almış olduğu kredinin taksitlerini, kefil sıfatı ile ..."ın ödemesinden kaynaklandığını, davalının itirazında haksız olduğunu ileri sürerek; davalı borçlunun itirazının iptaline ve icra takibinin devamına, %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, temlik alaınan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK"nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davacı, davalı ile aralarında alacak borç ilişkisi olduğunu ileri sürmüş olup, tarafların tacir olduklarına dair dosyada bir delil de bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re"sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile olarak davanın görülerek sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.