17. Hukuk Dairesi 2018/6123 E. , 2020/4290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin trafik sigortası bulunmayan aracın sürücüsü iken gerçekleşen kazada öldüğünü açıklayıp desteğin anne babası olan davacılar için 500,00"er TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalı vekili; teminat limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını, dava için zamanaşımı süresinin dolduğunu, muris sürücünün tam kusurlu olması nedeni ile davacıların talep haklarının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamı, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 36.394,88-TL, davacı ... için 10.144,62-TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, meydana gelen kazada davacıların desteği ölmüş, desteğin ölümü ile geride anne-babası, eş ve iki çocuğu kalmış, eldeki bu davada desteğin anne babası olan davacılar destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş, davalı vekili, teminat limit ile sınırlı sorumlu olduklarını savunmuş, mahkemece alınan tazminat raporunda desteğin ölmeden önce evli ve iki çocuklu olduğu, eş ve çocuklarına da pay ayrılması gerektiği gözetilerek davacı anne-baba yönünden tazminat hesabı yapılmış yapılan yargılama sonucunda davalının toplam 46.539,50 TL"den sorumluluğuna karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan hesaplamada sadece dava açan davacılar (anne-baba) yönünden değil tüm hak sahipleri (eş ve çocuklar) de gözetilerek hesaplama yapılması doğru ise de tazminat miktarının belirlenmesinden sonra davaya konu kaza tarihi itibari ile davalının sorumlu olduğu teminat limitinin 57.500,00 TL olduğu, desteğin geride kalan eş ve çocukları için de bu teminat limiti miktarından pay ayrılması gerektiği ve davacılar yönünden hükmedilecek tazminat miktarları yönünden teminat limiti oranında garameten paylaştırmaya gidilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 96/1. maddesinde "zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur" düzenlemesine göre mahkemece yazılı şekilde garame hesabı yapılarak karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmasa da temyiz incelemesi sırasında aynı kaza nedeni ile hak sahipleri tarafından davalı aleyhine açılmış ve yargılaması devam eden ve eldeki bu davada garame hesabında değerlendirmeye alınmayan başka dosyaların da bulunduğu, aynı kaza nedeni ile açılmış bulunan Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/02/2015 Tarih, 2013/275-2015/97 sayılı kararının, Dairenin 25/10/2018 gün, 2015/18128 Esas – 2018/9655 Karar sayılı ilamı ile de garame hesabı yapılması gerektiğinden bozulduğu anlaşılmıştır.
KTK"nun 96. maddesindeki hükme göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde ve poliçe limitini de aşmayacak biçimde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır.
Buna göre; mahkemece dava konusu kazayla ilgili olarak desteğin anne babası olan davacılar yönünden hesaplanacak tazminat miktarı yönünden desteğin geride kalan eş ve çocukları için de tıpkı onlar da davacıymış gibi araştırma yapılarak (destek alacakları süre, evlenme ihtimali, üniversite okuyup okumayacakları gibi) hesaplama yapılmak, yapılan hesaplamada davacı tarafın temyiz etmediği gözetilerek usulü kazanılmış haklara uyularak, (güncel verilerin uygulanmaması, işlemiş ve işleyecek dönemin temyiz edilmeyen rapordaki tarihlere göre esas alınması gibi) bulunacak gerçek zararın garame hesabı yapılmak (teminat limitine oranlanmak) suretiyle, dava konusu talep yönünden davalı tarafın sorumluluğuna düşen miktarın tespiti için aynı bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.