21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12444 Karar No: 2018/1171 Karar Tarihi: 13.02.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/12444 Esas 2018/1171 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/12444 E. , 2018/1171 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenler ile temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalı ...‘nün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu vefat eden sigortalının eş ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacı tarafın asıl dava dosyasında çocuk ... için 100,00 TL manevi tazminat talep ettiği, buna karşılık ıslah dilekçesi ile manevi tazminat tutarını 5.000,00 TL ye artırarak talep ettiği, mahkemenin sonuç olarak davacı çocuk ... yararına 500,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, manevi tazminatın bölünüp bölünmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay H.G.K"nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararı da bu dorultudadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olayda, davacı tarafın asıl dava dosyasında talep ettikleri manevi tazminat miktarını daha sonra ıslah dilekçesi ile artırması, sonrasında yerel mahkeme tarafından asıl dava dosyasında talep edilen manevi tazminat miktarlarını aşacak şekilde davacı çocuk ... yararına 500,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi hatalı olmuştur. 3-Öte yandan davacı çocuk... yönünden dava dilekçesinde maddi tazminat yönünden bir talep olmamasına rağmen yerel mahkeme tarafından davacı çocuk ... bakımından maddi tazminat talebinin reddine şeklinde karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı ...‘nün bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.