12. Hukuk Dairesi 2015/33432 E. , 2016/10266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu icra mahkemesine yaptığı başvuruda, örnek 10 ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı, usulsüz tebligattan 29.12.2014 tarihinde haberdar olduğunu belirtilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediği, mahkemece, şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.12.2014 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin belgenin incelenmesinde, borçlu şirketin açık adresine rağmen tebligatın “.... Mah. ..... Meydanı, ..... İşhanı ..../.....” adresine muhatabın çarşıda olması sebebiyle Tebligat Kanunu 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine aykırı olarak mahalle muhtarlığına yapıldığından, mahkemenin tebligatın usulsüz yapıldığına dair gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, 7201 Sayılı Kanun"un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır. (HGK"nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.).
Bu durumda, Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur. Şikayet dilekçesinde usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmadığından ve aksinin yazılı delille kanıtlanamadığına göre, dava tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü ile mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin tespitine karar verilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan, borçlunun itirazı süresinde olduğu anlaşıldığına göre işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.